Onlar iki güçlü evrimsel güç tarafından şekillendirildi: doğal seleksiyon: hayatta kalma mücadelesi ve cinsel seleksiyon: çoğalma imkanı için mücadele. | TED | لقد تشكلت اليراعات من خلال قوتين نشوئيتين: الانتقاء الطبيعي النضال من أجل البقاء والانتقاء الجنسي، |
Evet, vampir ateş böceği, doğal seleksiyon sayesinde size getirildi. | TED | فاليراعة مصاصة الدماء أنتجها الانتقاء الطبيعي. |
doğal seleksiyon bir türün öteki türle ilişkisiyle ilgili mesela güçlülük, sağlık gibi özellikleri açıklıyor. | TED | هذا هو، الانتقاء الطبيعي يعمل وفقاً لخصائص، مثل الملائمة، و التي هي علاقة من بعض الأجزاء إلى أجزاء أخرى. |
Bu yasaya doğal seleksiyon -seçilim- dedi. | Open Subtitles | أطلق على هذا القانون "الإصطفاء الطبيعيّ". |
Sadece hayatta kalınır. doğal seleksiyon bellidir. | Open Subtitles | إنّما النجاة وحسب، إذّ أن اختيار الطبيعة قدّ حُدد سلفاً. |
Gayet basit... doğal seleksiyon, | Open Subtitles | ببساطة البقاء للأقوى |
doğal seleksiyon üzerine kurulu bir biyoloji teorisi için biyolojik sistemlerin özelliklerinin ne olduğunun ilişkisel biçimde kavranmasina ihtiyac var. | TED | إذاً نظرية علم الأحياء المبنية على الانتقاء الطبيعي تتطلب نظرية علائقية لماهية خصائص الأنظمة البيولوجية. |
Hatırlayın, doğal seleksiyon organizma seviyesinde değil, ama genetik seviyede olur, ve bir organizmada var olan aynı gen ayrıca akrabalarında da var olacaktır. | TED | تذكروا أن الانتقاء الطبيعي يحدث ليس على مستوى الكائن الحي، لكن على المستوى الجيني، ونفس المورثة التي توجد في كائن حي واحد ستوجد كذلك في أقاربه. |
Yani bu işliyor. Yalnızca bu da değil, eger doğal seleksiyonun nasıl işlediğini düşünürseniz, böyle ilişkisel bir evrende tek anlamlı olanın doğal seleksiyon olduğu da ortaya çıkıyor. | TED | لذا هذا يعمل، ليس هذا فحسب إذا فكرت كيف يعمل الانتقاء الطبيعي، يثبت في النهاية أن الانتقاء الطبيعي سيكون له معنى فقط في مثل هذا الكون العلائقي. |
doğal seleksiyon, organizmaların belirli bir çevrede hayatta kalmasına yardımcı olan özelliklerin bir sonraki nesle aktarılmasıdır. | TED | الانتقاء الطبيعي يعني ببساطة أن السمات التي تساعد كائنًا حيًّا على البقاء والتكاثر في بيئةٍ معينة هي أكثر عُرضةً لأن تُمرّر للجيل التالي. |
Darwin'in kendisi, otobiyografisinde doğal seleksiyon fikrinin klasik bir "Evraka!" anında ortaya çıktığını anlatıyor. | TED | داروين نفسه ، في سيرته الذاتية ، يحكي قصة الخروج بفكرة الانتقاء الطبيعي كلحظة "أوريكا!" كلاسيكية . |
Gruber şunu fark buldu ki Darwin Malthus'un nüfus kitabını 1938'de okurken ortaya çıkan anlık aydınlanmadan çok daha önce, aylar ve aylar önce doğal seleksiyon teorisini tamamlamıştı bile. | TED | وكان ما عثر عليه غروبر أنّ داروين حصل على نظرية الانتقاء الطبيعي بالكامل لشهور وشهور وشهور قبل ذلك الحدث المزعوم، لقراءة مالتوس في تشرين الأول / أكتوبر 1838. |
Darwin, 24 Kasım 1859 tarihinde nihayet "doğal seleksiyon Yoluyla Türlerin Kökeni"ni yayınlandı. | Open Subtitles | بالـ 24 من نوفمبر/تشرين الثاني أخيراً نشر (داروين) أصل الأنواع بإستعمال "الإصطفاء الطبيعيّ". |
doğal seleksiyon yoluyla evrim teorisi artık bilimin çok ötesine yayılıyordu, ve bizzat kendine ait öngörülemeyen bir hayat bulmak üzereydi. | Open Subtitles | نظريّة التطوّر بـ"الإصطفاء الطبيعيّ" تنتشر الآن بصورة علميّة, والتي كانت على وشك تلقّي حياة مُتقلّبة. |
Darwin'in fikirleri psikolojide yeni keşifleri körüklediği gibi, doğal seleksiyon teorisi bilimde belirgin bir ilerlemeye ilham kaynağı oluyordu. | Open Subtitles | مع تفجير نظريّة (داروين) لإستكشافات جديدة في علم النفس, كانت نظريّته "الإصطفاء الطبيعيّ" مُلهماً لتقدّم مُثير في العلم. |
Sadece hayatta kalınır. doğal seleksiyon bellidir. | Open Subtitles | إنّما النجاة وحسب، إذّ أن اختيار الطبيعة قدّ حُدد سلفاً. |
Adına doğal seleksiyon diyorlar... | Open Subtitles | وهي البقاء للأقوى |