Artık yer kalmadı, ama yine de kendi arazisini sahiplenmek insanın doğasında var. | Open Subtitles | لم تبقى هناك مساحة , لكّن رغم ذلِك طبيعة الإنسان تُطالبه بأرضِهِ الخاصّة. |
İnsanlardan sadece işe gelip çalışmalarını istemek birçok şirket ve kuruluşun doğasında var. | TED | كما تعلمون، إنها طبيعة العديد من الشركات والمنظمات لتطلب فقط من الناس أن يأتوا إلى العمل و يقوموا به. |
Bazılarını anlayabiliyorum, bu rekabetin doğasında var. | Open Subtitles | حتى أنى أتفهمه ، انها طبيعة العمل المنافس. |
"Radha hareketi sever, bu Radha'nın doğasında var." | Open Subtitles | "تحب (ردها) أن تحرك ذلك الجسد الرشيق" |
"Radha hareketi sever, bu Radha'nın doğasında var." | Open Subtitles | "تحب (ردها) أن تحرك ذلك الجسد الرشيق" |
İnsanın doğasında var. İstediklerine sahip olmak isterler. | Open Subtitles | إنها طبيعة الوحش , الناس تحصل على ما تريده |
Galiba gelecek için endişelenmek insanın doğasında var. | Open Subtitles | أعتقد أن القلق بشأن المستقبل من طبيعة البشر |
Bu insanın doğasında var. İnsanlar, kendi türlerinden olanlarla birlikte oluyor. | Open Subtitles | انظر ، إن هذه هى طبيعة البشر ، أن يعلق الناس مع من هم على شاكلتهم |
İnsanın doğası böyle. Günahkârlık insanların doğasında var. | Open Subtitles | إنها الطبيعة البشرية إنها طبيعة البشر الخطاءين |
Sanırım bu yaşıyor olmanın doğasında var ama | Open Subtitles | أعلم بأنها طبيعة كونك على قيد الحياة . ولكن |
Savaşı romantize etmek insan doğasında var. | Open Subtitles | إنها من طبيعة البشر لجعل الحرب شيئاً رومانسياً |
Ölümün kesinliğine karşı mücadele insanın doğasında var. | Open Subtitles | إنَّها طبيعة بشرية في ..مقاومة نهائية الموت |
Birbirimizi öldürmek başından beri insan doğasında var, değil mi? | Open Subtitles | قتل بعضنا البعض هو طبيعة الإنسان منذ البداية |
Sahip olamadığını istemek insanın doğasında var derler. | Open Subtitles | يقال لي أنه من طبيعة البشر أن يريدوا ما لا يستطيعون .الحصول |
Tamam da bu insanın doğasında var. Onu bir ödül olarak sunarsak yarışabilirler. | Open Subtitles | أجل، لكن هذه طبيعة بشرية أساسية إذا قدمناه كهدية، ربّما قد يفعلن |
Ve böyle şeyler için üstün olduğunu düşünmek insanın doğasında var. | Open Subtitles | وهي طبيعة البشر للإعتقاد أنهم أعلى منزلةً من هذه الأعمال. |
Bir tek çeteye ses çıkarmam çünkü çürümüşlük kaçınılmaz olduğundan bu işin doğasında var. | Open Subtitles | سأتحمّل وجود عصابة واحدة لأن تلك طبيعة الأشياء. كمية معينة من الفساد أمرحتمي... |
"Radha hareketi sever, bu Radha'nın doğasında var." | Open Subtitles | "تحب (ردها) أن تحرك ذلك الجسد الرشيق" |
"Radha hareketi sever, bu Radha'nın doğasında var." | Open Subtitles | "تحب (ردها) أن تحرك ذلك الجسد الرشيق" |
"Radha hareketi sever, bu Radha'nın doğasında var." | Open Subtitles | "تحب (ردها) أن تحرك ذلك الجسد الرشيق" |