Bütün gece boyunca neyin doğru şey olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لقد فكرت طوال الليل حول ما إذا كان ما أنا على وشك القيام به هو الشيء الصحيح. |
Ayrıca, takımımın çok zeki bir üyesi bana bunun yapılacak doğru şey olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | بالاضافة , الى ان عضو ذكي في فريقي اشار الي بأن هذا هو الشيء الصحيح لفعله |
Hâlâ yapılacak doğru şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لا زلت اظن ان هذا هو الشيء الصحيح لفعله |
Theo ona ulaşmış, ve ben de hapishaneye gitmenin doğru şey olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | (ثيو) وصل اليه، و ظننتُ أن الذهاب إلى السجن هو الشيء الصحيح لأفعله لكنِ كنتُ مخطئاً |