Senden çok hoşlansam da, benim için doğru erkek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنت مغرم بأخرى كما أنا مغرمة بك حقا لا أعتقد انك الرجل المناسب لي. |
Beni dinleyin! doğru erkek dediğin şey koca bir yalan,tüm kadınlar kendi hayatlarını yaşamaya başlamalı. | Open Subtitles | صدقونى الرجل المناسب موجود فى خيالكم فقط و لذلك يجب عليكم معايشة الواقع |
Senin için doğru erkek değil. Bunu görebiliyorum. | Open Subtitles | إنه ليس الرجل المناسب لكِ أنا متأكد من ذلك |
Senin için doğru erkek dışarılarda biryerde. | Open Subtitles | الرجل المناسب لأجلك هو بالخارج في مكان ما |
Belki de acı gerçek, ...onun için doğru erkek olmadığımdır. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة المرّة هي أنني لست الرجل المناسب لها. |
doğru erkek bunu benden istemez. | Open Subtitles | الرجل المناسب لن يطلب مني التخلّي عن سيفي |
Belki de senin için doğru erkek o, Virginia. | Open Subtitles | ربّما إنّه الرجل المناسب لكِ، يا فرجينيا |
doğru erkek seni olduğun gibi sevecek. | Open Subtitles | الرجل المناسب سيحبك فقط كما انتي. |
Kendimi yenileyeceğim böylece doğru erkek için hazır olacağım. | Open Subtitles | سأعيد الشحن كي أنتظر الرجل المناسب |
Onun doğru erkek olmadığını anladın. | Open Subtitles | معرفة أنه ليس الرجل المناسب من أجلك |
- Senin için doğru erkek değildi. | Open Subtitles | - واسن وأبوس]؛ ر الرجل المناسب لك. |
Benim için doğru erkek değilsin. | Open Subtitles | لست الرجل المناسب لي |
Sanırım, doğru erkek sensin. | Open Subtitles | لأنه انت الرجل المناسب |
doğru erkek. | Open Subtitles | "إنه عن "الرجل المناسب |
Ayrıca, George şimdilik doğru erkek. | Open Subtitles | وأيضاً (جورج) هو الرجل المناسب لى الأن |