Yeme pek benzemiyor çünkü nerede olduğunu ya da nereye doğru gittiğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | حسناً، لن يكون خداعاً كبيراً لأننا .لا نعرف مكانه أو المكان الذي يتجه إليه |
Hal'ın tam olarak hangi yöne doğru gittiğini biliyoruz. | Open Subtitles | حسنا لا تقلق نحن نعرف بالضبط. اين يتجه هال |
- Ve Bu her neyse, o yöne doğru gittiğini bilmeliyim. Tara. | Open Subtitles | ما الأمر الذي يتجه في ذلك المسار |
Ve kabaca nereye doğru gittiğini biliyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعرف تقريباً إلى أين يتجه |
O adamın evine doğru gittiğini gördüm ve sanırım öyle... - ...bir his geldi ki... | Open Subtitles | رأيت ذلك الرجل ...يتجه إلى بيتك أظنني شعرت |
A16'nın dikkatine, şüphelinin Kuzey yönde Sierra'ya doğru gittiğini söyleyen bir görgü tanığı var. | Open Subtitles | يا "8آدم 16" لدينا شاهد عيان رأى المشتبه يتجه شمالاً بإتجاه "سييرا" على بعد 8 أميال بإتجاهكم |
Ama Pence, tanımadığı birinin hizmet odasına doğru gittiğini görmüş. | Open Subtitles | -لا لكن (بينزو) رأى شخصاً يتجه للمخزن سوف يتفقّده |
Sahil bölgesine doğru gittiğini farzedersek. | Open Subtitles | لنفترض أنه يتجه إلى الساحل |
Merlin'in izini buldular. Kuzey Sınırı'na doğru gittiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | وجدوا أثر ،(ميرلين) و قالوا أنه يتجه الى الحدود الشمالية |
5 vaka da şüphelinin Edgewood, New Mexico'ya doğru gittiğini gösteriyor. | Open Subtitles | القضايا الخمس تشير إلى مجرم يتجه نحو (إدجوود), (نيو مكسيكو) |