100 tane bedbaht surat, sonsuzluğa doğru ilerliyor. | Open Subtitles | المئات من الوجوه الخائفة تتجه نحو الانهائية |
Burada detaylı bir model yaptık bu modele göre dünyanın dönüşü durma noktasına doğru ilerliyor | Open Subtitles | لقد صنعنا نموذجاَ مفصلاَ يفترض ان دوران الارض يتجه نحو التوقف الكامل |
Cesare Borgia hacılaryolunu açmak için Marino'daki türbeye doğru ilerliyor. | Open Subtitles | تشيزري بورجيا متجه نحو المزار في مارينو, لفتح طريق الحجاج. |
Kuzeye doğru ilerliyor; Kuzey su kabilesine doğru. | Open Subtitles | انه يتجه الى الشمال، الى قبيلة الماء الشمالية |
Silahlı ve tehlikeli. Dağlara doğru ilerliyor. | Open Subtitles | إنه مسلّح و خطير , و يتوجه نحو المناطق الجبلية |
A 415, Silahlı bir adam ikinci istasyona doğru ilerliyor. | Open Subtitles | آي 415، رجل مع بندقية متوجه إلى المحطة الطرفية الثانيه |
Çalıntı bir kan nakliye aracı Sherman Oaks Hastanesi'nden Addison'un batısına doğru ilerliyor. | Open Subtitles | لدينا شاحنة دم مسروقة متجهة غرباً على طريق أديسون من مستشفى شيرمان أوكس |
Ancak tren halen 75 mil hızla Stanton'a doğru ilerliyor. | Open Subtitles | لكن القطار يمضي بأزيد من 75 ميلاً في الساعة متجهاً نحو "ستانتون" |
Bu Ticaret Merkezine çarpanlardan biri değil, ama şu anda Washington'a doğru ilerliyor. | Open Subtitles | متجهه إلى واشنطن الان.لم تكن من الطائرات التي صدمت البرجين ولكنها متجهه إلى واشنطن |
Şimdi cevapları aramak için ışığa doğru ilerliyor. | Open Subtitles | "إنّه يتّجه صوب النور الآن باحثاً عن إجابات" |
- Shadow Vadisi'nden kuzeybatıya doğru ilerliyor. | Open Subtitles | إنها تتجه نحو الشمال الغربى "خارج وادى "شادو |
Tetikte olun. Gri araç kontrol bölgesine doğru ilerliyor. | Open Subtitles | السيارة الرمادية تتجه نحو إدارة المراقبة! |
Dünya iflasa doğru ilerliyor artık bu her ne anlama geliyorsa üstelik bunun sebebi "borç" denilen fiziksel gerçeklikte var bile olmayan bir şey. | Open Subtitles | - - دعوني أفهم هذا جيداً. العالم يتجه نحو الإفلاس |
Şehrin merkezine doğru ilerliyor. Nasıl durdurabilirim? | Open Subtitles | ولكنه يتجه نحو المدينة، كيف أوقفه؟ |
Tamam, tezgâha doğru ilerliyor. | Open Subtitles | أنت أبلباوم حسناً, إنه متجه نحو طاولة الطعام |
Numaramız 55. sokaktan aşağıya 3. sokağa doğru ilerliyor. | Open Subtitles | رقمنا متجه نحو شارع 55 بالقرب من جادة 3 -استمر في الذهاب غربًا |
D tüneline doğru ilerliyor. Herhangi bir şey yol elinde. | Open Subtitles | انه يتجه الى القسم D انه لا يحمل أي شيء. |
Tahmin edildiği üzere, araçlar binaya doğru ilerliyor. | Open Subtitles | كما كان متوقعاً، إنه يتوجه نحو مبنى البورصة |
Carondelet'ten kuzeye doğru ilerliyor. Yaya olarak kaçıyor. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | هو متوجه شمال إلى كارندليت على قدميه، هل تسمعونني؟ |
128 numaralı kamyonet sağa döndü, batıya doğru ilerliyor. | Open Subtitles | حسنا، يا رجال، الشاحنة 128 استدارت يمينا متجهة غربا. |
Cole, yükleme girişinden geçip belirlenen noktaya doğru ilerliyor. | Open Subtitles | كول)، إنه يعبر مدخل رصيف التحميل) متجهاً نحو نقطة الإمساك |
Pan'ların arabası I-95'ten güneye doğru ilerliyor. | Open Subtitles | عربة جماعة البان متجهه جنوبا في الطريق رقم 1-95 |
şimdi cevapları aramak için ışığa doğru ilerliyor. | Open Subtitles | "إنّه يتّجه صوب النور الآن باحثاً عن إجابات" |
Şehrin merkezine doğru ilerliyor. | Open Subtitles | فمن الممكن ان يتحول الى اعصار من الدرجة الخامسة و لكنه يتوجه الى المدينة. |
Birinci katın batı kanadına doğru ilerliyor. | Open Subtitles | في الطابق الأول، يتحرك نحو المخرج الغربي. |
Biri ön tarafa doğru ilerliyor. | Open Subtitles | هناك من يتحرّك إلى مقدم الشاحنة |
Su aygırları filizlenen otlara doğru ilerliyor. | Open Subtitles | تشقّ أفراس النهر طريقها نحو المراعي اليانعة |