| ... amao zamandanberibunuçok düşündüm ve doğru olmaz. | Open Subtitles | لكني فكرت في الموضوع كثيرا منذ ذلك الحين , هذا لن يكون صحيحا |
| Onlardan para alamam. Bu, doğru olmaz. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخذ أموال منهم فهذا لن يكون صحيحا |
| Anlıyorum demek tamamen doğru olmaz ama... - ...anlamamam sorun değil. | Open Subtitles | لن يكون صحيحاً تماماً أن أقول أنني أفهم ذلك, لكن لا بأس إن لم أفهمه |
| Yere düşen birini tekmelemek doğru olmaz zaten. | Open Subtitles | ليس من الصحيح أن تضرب رجل وهو في الأسفل. |
| Böyle bir geceden sonra insanın kendi banyosunu hazırlaması doğru olmaz. | Open Subtitles | السيد، بعد مثل هذا المساء، هو لَيسَ صحيحَ لa رجل لسَحْب حمّامِه الخاصِ، |
| Benim için doğru olmaz ikinizi de bırakıp gitmek bu canavarın eline o hiç sizin gerçek oğlunuz olmadı. | Open Subtitles | ليس عدلاً أن أذهب وأترككما تحت رحمة هذا الوحش الذي لا يستحق أن يكون إبنكما |
| Sizleri asker yapmak, Tanrı'nın gözünde doğru olmaz. | Open Subtitles | لن يكون مناسباً في نظر الله أن أجعل منكم جنوداً |
| Bunu bilip de bu dünyaya bir çocuk getirmek doğru olmaz dedim. | Open Subtitles | ولم أعتقد أنه صوابا أن آتي بطفل في ظل معرفة هذا |
| Yarıştan önce farklı arabacılarla bu tür safkan atların kafalarını karıştırmak doğru olmaz. | Open Subtitles | ليست فكره جيده أن نشتت ليست فكره جيده أن نشتت قبل السباق |
| doğru olmaz. | Open Subtitles | على أي حال سترحل هي الى اوشويتز في الرحلة الثانيه,ما الذي سيتغير... |
| Açıkçası, ticarete bel bağlayan bir gezegenden geçitlerini almak doğru olmaz. | Open Subtitles | لن يكون صحيحا أخذ الباب من كوكب أعتمد علية للتجارة |
| Korkarım hayır! Bu doğru olmaz. | Open Subtitles | أخشى أنه لا هذا لن يكون صحيحا |
| Bu doğru değil... doğru olmaz. | Open Subtitles | وهذا ليس صحيحاً لا يمكن أن يكون صحيحاً |
| Senin durumundaki bir kadını sıcakta bırakmak doğru olmaz. Hristiyanlığa yakışmaz. | Open Subtitles | لن يكن من الصحيح ترك امرأه فى حالتك هنا فى الحر. لن يكون مسيحى. |
| Bu da doğru olmaz. | Open Subtitles | هو لَيسَ صحيحَ. |
| Benim için doğru olmaz ikinizi de bırakıp gitmek bu canavarın eline o hiç sizin gerçek oğlunuz olmadı. | Open Subtitles | ليس عدلاً أن أذهب وأترككما تحت رحمة هذا الوحش الذى لا يستحق أن يكون ابنكما |
| Bunu bilip de bu dünyaya bir çocuk getirmek doğru olmaz dedim. | Open Subtitles | ولم أعتقد أنه صوابا أن آتي بطفل في ظل معرفة هذا |
| Yarıştan önce farklı arabacılarla bu tür safkan atların kafalarını karıştırmak doğru olmaz. | Open Subtitles | ليست فكره جيده أن نشتت ليست فكره جيده أن نشتت قبل السباق |
| - Neden peki? doğru olmaz da ondan! | Open Subtitles | على أي حال سترحل هي الى اوشويتز في الرحلة الثانيه,ما الذي سيتغير... |