ويكيبيديا

    "doğru yolu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطريق الصحيح
        
    • الطريقة الصحيحة
        
    • طريق الصواب
        
    • طريقة صحيحة
        
    • إلى الطريق
        
    • للاتجاه الصحيح
        
    • للطريق الصحيح
        
    • طريق الإستقامة
        
    • طريق الهداية
        
    • الإتجاه الصحيح
        
    • الأتجاه الصحيح
        
    Fakat bu tehlikeli olabilir, ve sen doğru yolu bildiğinden bile emin değilsin. Open Subtitles لكن, قد يكون الأمر خطراً, و أنت حتى لست متأكدة من الطريق الصحيح
    Hayat yolumun ortasında doğru yolu kaybedip kendimi karanlık bir ormanda buldum. Open Subtitles في منتصف رحلة حياتي وجدت نفسي وسط خشب اسود لأضعت الطريق الصحيح
    Siz bize doğru yolu gösterin, biz oradan evimize döneriz. Open Subtitles وجهونا إلى الطريق الصحيح فحسب، وسوف نعثر على طريقنا للوطن
    Son için doğru yolu seçmedin, ve bu her şeyi mahvetti. Open Subtitles انتي لم تنتقي الطريقة الصحيحة لنهايتها وهذا خرب كل شىء
    doğru yolu gösterdiğin nesiller dolusu insan seni sevgi ve gururla anacak. Open Subtitles الأجيال التي وجهتها نحو الطريق الصحيح تتذكرك بلهفة
    Umarım uygun dozda din eğitimi genç delikanlıya doğru yolu gösterir. Open Subtitles .. على أمل أن جُرعة جيدة من الدين .. .. يُمكنها أن تضع الشاب على الطريق الصحيح ..
    Sonuçta doğru yolu buldum ancak en ihtimal dışı yerde. Open Subtitles وفى النهاية وجدت الطريق الصحيح ولكن فى أكثر مكان لم أكن لأتصوره
    Zaman zaman evin gençleri büyüklere doğru yolu gösterir. Open Subtitles في بعض الاوقات فإن الصغار في هذا البيت قد يوضحوا الطريق الصحيح لكبار العائلة
    Eğer beni biraz olsun sevdiysen ve doğru yolu bulmak için sıkıntılar çektiysen Open Subtitles إذا كنت تحبني دائماً و هناك مشكله أوجد الطريق الصحيح
    İstersen doğru yolu tarif edebilirim. Open Subtitles اذا أردت يمكننى أن أدلك على الطريق الصحيح
    Düşünmüştüm ki tecrübeniz sayesinde, en azından bana doğru yolu gösterebilirsiniz. Open Subtitles اعتقد انك من الممكن ان ترشدني الى الطريق الصحيح
    Benim için kemiklerini atmanı istiyorum! doğru yolu bilmem gerekiyor! Open Subtitles كنت أتسائل هل بإمكانك أن تدلينا على الطريق الصحيح
    Bir ebeveyn sana anca doğru yolu gösterebilir. Open Subtitles الوالد فقط يستطيع توصيلك الى الطريق الصحيح في النهاية
    Senden yararlanarak doğru yolu bulabileceğini düşündüm. Beni dinlemiyor. Open Subtitles أعتقد بأنه يمكن أن يستعمل مساعدتك لإرشاده الطريق الصحيح
    Torununla vakit geçirmek istemen iyi bir şey ama bu işin doğru yolu bu mu? Open Subtitles من الجيّد أنّك تريدُ امضاء الوقتِ مع حفيدتك. لكن.. أهذه هي الطريقة الصحيحة لذلك؟
    Bir beysbol topunu tutmanın en doğru yolu budur. Open Subtitles هذه هي الطريقة الصحيحة للإمساك بالكُرة
    Onlara doğru yolu bulmaları için yardım etmeliyiz. Open Subtitles بل أن تساعده ليجد طريق عودته إلى طريق الصواب.
    Bunu yapmanın bir doğru yolu ve bir yanlış yolu var ve hata kaldırmaz. Open Subtitles هناك طريقة صحيحة وطريقة خاطئة للقيام بهذا ولا يجب ان يكون هناك اخطاء
    Bir şey yapamazsan doğru yolu göster, harekât bölgenden çıkarım. Open Subtitles إذا لم تكن تستطيع فعل أي شئ لي فقط أرشدني للاتجاه الصحيح سوف أخرج من منطقة عملياتك
    Bazı adamlar doğru yolu değil de güvenli olanı arar. Open Subtitles بعض الرجال لا تسعى للطريق الصحيح و لكن إلى الأسلم
    Kendi yolunu, saflığın yolunu, doğru yolu bulabilir. Open Subtitles ربما قد يجد طريقه طريق النقاء طريق الإستقامة
    Tamam, anladık. doğru yolu bulmamı istiyorsunuz. Open Subtitles أعلم، أعلم تريدون منّي أن أجد طريق الهداية
    Size doğru yolu bulmanızda rehberlik etmek için tarafsız bir dinleyici olacağım. Open Subtitles سوف أكون مستمعة محايدة لأوجهكم إلى الإتجاه الصحيح
    Umarım bu arabada bize doğru yolu gösterecek bir şey vardır. Open Subtitles دعنا فقط نأمل بوجود شيئ بالسيارة يوضح لنا الأتجاه الصحيح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد