Hikayenin herhangi bir bölümünü doğrulayacak biri var mı? | Open Subtitles | هل هناك أحداً من يستطيع تأكيد أي جزء من قصتك |
Ancak anlattıklarınızı doğrulayacak herhangi biri veya bir şey ya ortadan kaybolmuş ya da ölmüş. | Open Subtitles | لكن أي شخص أو شيء يمكنه تأكيد قصتكم إما اختفى أو فقد أو مات |
Bu sabah 8.05'te nerede olduğunu doğrulayacak tanık var mı? | Open Subtitles | ألديك أي شيء لتأكيد أين كنت في الثامنة وخمس دقائق هذا الصباح ؟ |
Meşru müdafaa iddianı doğrulayacak sıçrama izlerini yaratmak için doğru mesafeyi hesaplamalısın. | Open Subtitles | سيتوجّب عليكِ حساب المسافة الدقيقة لإنشاء نمط لطخات يدعم الدفاع عن النفس |
Ama, bu askerin bir hain olduğunu doğrulayacak! | Open Subtitles | ، كما أنه سيشهد أيضاً أن هذا الجندي كان خائناً! |
Sadece hasta halini doğrulayacak mıydınız? | Open Subtitles | هل من الممكن ان تؤكد حالة المريضة؟ |
- Mazeretini doğrulayacak birini bulamadık. | Open Subtitles | لم نجد أي أحد ليؤكد حجة غيابك في الحقيقة... |
Dava dosyasında bunu doğrulayacak hiçbir belge yok. | Open Subtitles | حسناً، ليس هناك تأكيد على ذلك في ملف القضية. |
En azından mazeretini doğrulayacak birisi var mı? | Open Subtitles | هل يمكن لأحد على الأقل تأكيد عذر غيابكِ؟ |
Bu adamın söylediği her şeyi doğrulayacak birini tanıyoruz. | Open Subtitles | نعرف شخص بوسعه تأكيد كل شيء قاله هذا الشخص للتو |
Burada olduğunuzu doğrulayacak birisi var mı? | Open Subtitles | ليس بدون شخص يهدد بقتلي هل بإمكان أي شخص تأكيد وجودك هنا؟ |
- Bu saatleri doğrulayacak kimse var mı? | Open Subtitles | -هل يوجد أحد يمكنه تأكيد وجودك بتلكَ الفترة الزمنية ؟ |
Biliyorum. Bu hikayeyi doğrulayacak bir yol bulamazsak bu sadece dedikodudan ibaret olacak. | Open Subtitles | أعرف، كل ذلك مجرد أقاويل إلا إذا وجدنا طريقة لتأكيد روايته. |
Kistten aldığım kanın temiz olmasını umuyordum ancak kan vardı, ...kanser riskini doğrulayacak kadar fazla yoktu ancak elemek için de çok fazlaydı. | Open Subtitles | لقد تمنيت أن يكون السائل من الكيس شفافاً لكن كان هنالك آثار للدم ليس كافياً لتأكيد وجود السرطان لكن أكثر بقليل لإستبعاد ذلك |
Ne yazık ki hikayeni doğrulayacak arkadaşın yok. | Open Subtitles | يؤسفنا أن صديقيك ليسا هنا لتأكيد روايتك. |
Bay Sharp'tan başka ifadenizi doğrulayacak birisi? | Open Subtitles | أي أحد إضافة للسيد شارب الذي يمكن أن يدعم شهادتك |
Bunların hepsi spekülasyon mu, yoksa elinizde iddialarınızı doğrulayacak sağlam deliller var mı? | Open Subtitles | أهذه مجرد افتراضات أم أن هناك دليل يدعم إدعاءاتك؟ |
Hayatta kalan tek kişi olduğunu iddia ettiğine göre anlattıklarını kim doğrulayacak? | Open Subtitles | من إذن يدعم قصتك ؟ ما الذي تريدون معرفته أيضا ؟ |
Selam, sadece birkaç soru Milo Hoffman doğrulayacak | Open Subtitles | مرحباً هناك، مجرد سؤالين ّ(ميلو هوفمان) سيشهد |
Evet, mümkün ama bunu doğrulayacak bir kanıt yok. | Open Subtitles | هذا ممكن لكن لا أدلة تؤكد لك |
Hikayeni doğrulayacak kimse var mı? | Open Subtitles | هل رأكم أحد ليؤكد قصتك؟ |
Bunu doğrulayacak bir düzine tanığım var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الشهود الذين سيؤكدون على هذا |
Uçuşun olduğunu doğrulayacak biri olmalı. Bir havaalanı personeli? Birisi? | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك من يشهد على الرحلة أحد أعضاء الطاقم، أي شخص |
Bu iddialarınızı doğrulayacak kimse var mı? | Open Subtitles | هل هنالك أي شاهد على صحة كلامك وادعائاتك ؟ |