ويكيبيديا

    "doğruluğunu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • صحة
        
    • للتحقق
        
    • صحتها
        
    • أنه حقيقة
        
    Onun eskizinin doğruluğunu sorgulamak için bana ait gerçeklere dayanan bir zemin yok. Open Subtitles ليس لدي سبب حقيقي للتشكيك في صحة الرسم الذي وافقت عليه
    Evet, bu misyoner iddialarının doğruluğunu bazı mucizeler göstererek ispatlamaya çalışıyormuş. Open Subtitles يبدو أن المبعوث يحاول إثبات.. صحة مزاعمه بالقيام بمعجزات
    - Kanal 4'e, şu anda bir açıklama yapmayacağımızı ama haberlerin doğruluğunu kararlılıkla sorguladığımızı söylerim. Open Subtitles ليس لدينا تعليق في الوقت الراهن لكن علينا التأكد من صحة الأمر
    Bunun doğruluğunu ispatlamak için çeşitli yollarımız olduğunu biliyorsunuz değil mi? Open Subtitles تعلم أن لدينا عدة وسائل للتحقق من ذلك؟
    Size söylemek istediğim son söz, inandığım ve Mısırlıların doğruluğunu ispatladığı bir şey: "İnsanların gücü iktidardakilerin gücünden çok daha kuvvetlidir." TED آخر كلمة أقولها لكم هي مقولة أثبت المصريون صحتها قوة الشعب أقوى بكثير من قوة الذين يحكمون الشعب
    Bütün bunlar bizim ortak deneyimimizin bir parçası, ve bu bizi şaşırtmamalı çünkü, biologlar sonunda, filozofların her zaman doğru olduğunu hayal ettikleri bir şeyin doğruluğunu kanıtladılar. TED كل هذه الأمور هي جزء من خبرة معروفة وهذا يجب أن لا يشكل مفاجئة بالنسبة إلينا، لأنه وبعد كل شيء علماء الأحياء أكدوا أنه حقيقة -- الشيء الذي طالما حلم الفلاسفة بأن يكون حقيقة
    Savunma avukatı şimdi görgü tanığının ilk ifadesinin doğruluğunu sorgulayacak. Open Subtitles محامي الدفاع يتحدى الآن صحة إفادة الشاهد الأولى،
    İçindeki bütün bilgilerin doğruluğunu kanıtlayacağız. Open Subtitles سوف نتأكد من صحة كل دليل . و جميع الحقائق المشمولة فيه
    Öğretim asistanımın bunun doğruluğunu kabul ettiğini sanmıyorum. Open Subtitles وأشك في أن مدرسي المساعد قد يشهد على صحة هذا
    Nörolojist Dr. Gina Matheson'la Adli Video Uzmanı Stephen Lake doğruluğunu tartışmak için buradalar. Open Subtitles معنا لمناقشة صحة ما رأيناه خبيرة طب الإعصاب الدكتورة جينا ماثيسون وخبير الفيديو الجنائي ستيفن ليك
    Bugün ben salgın hakkında bilmiyor olabileceğiniz şeyleri anlatacağım. Ardından, bildiğinizi sandığınız şeylerden bazılarının doğruluğunu sorgulayacağım. TED لذا سأتحدث اليوم عن بعض الأمور التي قد تجهلونها عن الوباء و من ثم سأقوم أيضاً بالطعن في صحة بعض الأمور التي تعتقدون انكم تعرفونها
    Fakat bu deyim gitgide doğruluğunu yitiriyor. TED ولكن هذا القول يصبح أقل وأقل صحة.
    Sayın Hâkim, babalık testinin doğruluğunu ve vasilik istiyor çünkü bu şekilde Bay Wilder'ın yaşam desteğini kesip bütün servetine konabilir. Open Subtitles حضرة القاضي ... نود أن نشكك في صحة اختبار الأبوة
    Kimse bunun doğruluğunu kanıtlayabilecek bir şey buldu mu? Open Subtitles هل وجد أحد شيئاً يثبت صحة هذا؟
    Bu suçlamalardan herhangi birinin doğruluğunu kanıtlanırsa başkan yetkisini oldukça aşmış olacak ki bu olay kuvvetle muhtemel mahkemeye taşınarak başkanın siyasi... Open Subtitles إن ثبتت صحة أي من تلك الادعاءات "فسيكون ذلك سوء استخدام سافر لسلطة العمدة" "والذي غالبًا سيؤدي لدعوات اتهام بالخيانة"
    Onsuz ortalıkta, zamanında safça gerçek olarak kabul ettiğim şeylerin doğruluğunu kanıtlayabilecek en ufak bir kanıt dahi göremiyorum. Open Subtitles من دونه، لم يسبق ...لي أن رأيت ...أدنى دليل للتحقق من ما أعتبرته بسذاجتي حقيقة لا شك فيها
    - Ama Bobo bunun doğruluğunu sağlamak için daha fazla para harcayacaktır. - Öyle bile olsa... Open Subtitles ولكنّ (بوبو) سيصرف النقود للتحقق - مع ذلك -
    doğruluğunu ve halkı ilgilendirdiğiniz doğruluyoruz. Open Subtitles ونحن يجب أن نتحقق من صحتها ومن أنها في الصالح العام ولو كانت كذلك نذيعها
    İnsanlar onun hikâyesini, doğruluğunu teyit etmeden paylaştılar. TED شارك الناس قصتها بدون التأكد من صحتها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد