doğruyla yanlışı ayırt edemez. | Open Subtitles | في عالم تنقلب فيه موازين الصواب والخطأ على عقبيها |
doğruyla yanlışı karıştıran bir babaya sahip olmak nedir, bilirim. | Open Subtitles | أعرف كيف هو الأمر أن يكون لديك أبّ الذي يخلط بين الصواب والخطأ. |
Çünkü sen artık doğruyla yanlışı ayırt edemeyen ailesi veya yol gösteren kimsesi... - ...olmayan 18 yaşında bir kızsın. | Open Subtitles | لأنّكِ صبيّة في الـ18دون أبوين ولا إرشاد ولا شعور يُفرّق بين الصواب والخطأ. |
Trajedi sonrası baskın bir rol modelini idolleştirmek doğruyla yanlışı ayırt etmeyi zorlaştırabilir. | Open Subtitles | محبة قدوة مسيطرة في صحوة مأساة قد تجعل الخط بين الخطأ والصواب ضبابي |
Oğlum doğruyla yanlışı ayırt etmeyi bilir. | Open Subtitles | إنه يعرف الفرق بين الخطأ والصواب. تأكدوا من هذا. |
Çünkü sen artık doğruyla yanlışı ayırt edemeyen ailesi veya yol gösteren kimsesi... - ...olmayan 18 yaşında bir kızsın. | Open Subtitles | لأنّكِ صبيّة في الـ18دون أبوين ولا إرشاد ولا شعور يُفرّق بين الصواب والخطأ |
Sağlık raporuna göre doğruyla yanlışı ayırt edebiliyor. | Open Subtitles | لقد بيّن تقييمه النفسي أنه يعرف الفارق بين الصواب والخطأ. |
doğruyla yanlışı ayırmak da işimiz ayrıca. | Open Subtitles | وظيفتنا تُحتّم علينا تحديد الصواب والخطأ كذلك. |
Evet, doğruyla yanlışı ayırma konusunda her zaman çok duyarlısın. | Open Subtitles | أجل، لطالما كان لديك شعور قوي بماهو الصواب والخطأ. |
Çünkü ben bir tek onu dinlerim. Bana hep doğruyla yanlışı o gösterir. | Open Subtitles | إنني أنصت دائماً تخبرني الصواب والخطأ في كل مرة |
Kişisel bağlanma... ya da doğruyla yanlışı ayırt etme kabiliyeti yok. | Open Subtitles | عدم القابلية لتشكيل ...متعلقات شخصية أو التمييز ...بين الصواب والخطأ |
Ama sanırım gençken doğruyla yanlışı ayırmak insana daha kolay geliyor ama yaşlanınca bu daha zorlaşıyor. | Open Subtitles | ولكني أظن أنه عندما يكون الإنسان صغيراً يبدو أنه من السهل جداً التمييز بين الصواب والخطأ ولكن كلما تقدم به العمر يصبح الأمر أكثر صعوبة |
Burada bana doğruyla yanlışı öğrettiler. | Open Subtitles | "مكاناً علمني الفرق بين الصواب" "والخطأ" |
doğruyla yanlışı ayırt edebilmem için bazı şeylere nasıl tepki verdiğini görmek için ona bakmayı alışkanlık hâline getirdiğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر الخوض عادةً فى النظر إليه أولاً لأري كيف ستكون ردة فعلهُ على الأشياء حتّي أستطيع أن أعرف الفرق بين الصواب والخطأ. |
Baban seni iyi yetiştirmiş, sana doğruyla yanlışı öğretmiş. | Open Subtitles | لقد أحسن والدك تربيتك. علمك التمييز بين الخطأ والصواب. |
O zengin suratını dağıtırsam doğruyla yanlışı sen de ayırt edemezsin. | Open Subtitles | في الماضي كنت لاتعرف الفرق بين الخطأ والصواب لأنك كنت تلبس الوجه الغني |