Doğuştan gelen özgürlüğümü savunduğum için mi? | Open Subtitles | لتأكيد حقي الطبيعي في حرية الإختيار؟ ؟ ؟ |
Doğuştan gelen özgürlüğümü savunduğum için mi? | Open Subtitles | لتأكيد حقي الطبيعي في حرية الإختيار؟ ؟ ؟ |
Akıllıyım, süper bir işim var Doğuştan gelen bronz ten rengim sayesinde birçok adama yakışmayan hardal sarısı bana yakışıyor. | Open Subtitles | أنا ذكي، لديّ وظيفة رائعة وبشرتي البرونزية الطبيعية تعني انه يمكن أن أرتدي الأصفر الخردلي بطريقة لا يمكن ان يفعلها معظم الرجال |
Akıllıyım, süper bir işim var Doğuştan gelen bronz ten rengim sayesinde birçok adama yakışmayan hardal sarısı bana yakışıyor. | Open Subtitles | أنا ذكي، لديّ وظيفة رائعة وبشرتي البرونزية الطبيعية تعني انه يمكن أن أرتدي الأصفر الخردلي بطريقة لا يمكن ان يفعلها معظم الرجال |
Tramvatik bir olay, belki Doğuştan gelen bir kusur yüzünden duygusal olgunlaşmalarının durup durmadığını. | Open Subtitles | هل يتوقف نموهم العاطفي بسبب حادث أليم ربما عيب ولادي |
Deliksiz anüs Doğuştan gelen bir kusurdur. | Open Subtitles | مع عيب ولادي يحتاج لجراحة فتح الشرج. |
İnsanın Doğuştan gelen iletişimde kalma dürtüsünü bizden çok daha iyi anlamışlardı. | TED | فهموا أكثر منا حاجة الناس الفطرية للاتصال. |
Cilt, gözlerin milyonlarca rengi tanıma kabiliyetine veya kulakların karmaşık perde ve tonu tanıma yeteneğine benzer Doğuştan gelen bir duyarlılığa sahiptir. | TED | لدى الجلد خاصية الحساسية بالفطرة تماثل قدرة العين على التفريق بين ملايين الألوان أو قدرة الأذن على التعرف على نغمات ونبرات معقدة. |
Doğuştan gelen küçük bir AVM'den başka bir şey yok. | Open Subtitles | فقط تشوّه خلقي صغير في الشريان الدماغي لا يوجد داعي لفعل أي شيء حياله |
Bence sen benim Doğuştan gelen çıkarımsal yeteneklerimi gözardı ediyorsun. | Open Subtitles | حقا يا واطسون ان تقلل من قدراتى الاستنتاجية الفطرية |
Belki de sadece macera tutkumdan dolayıydı, ya da Doğuştan gelen cesaretimden, yiğit ve mertçe... | Open Subtitles | أو شجاعتي الفطرية جرئتي والطريق الذي لايعرف الخوف |
Kazanılmış masumiyet de Doğuştan gelen masumiyet kadar güçlü olabilir. | Open Subtitles | البراءة المستعادة بالإمكان أن تكون قوية كالبراءة التي بالفطرة |
Keşke sana öğretebilsem, ama biliyorsun ki, Doğuştan gelen bir şey bu. | Open Subtitles | ليتني أستطيع تعليمك، ولكنها بالفطرة |
Bu, kara kuvvetlerinde hizmet için yapılan tıbbi muayeneyi geçmenin ender olabildiği, normal, sağlıklı bir hayat sürerken etkileri fark edilmeyen Doğuştan gelen bir durum. | Open Subtitles | انه عيب خلقي ليس له اثار مميزة . علي العيش الطبيعي ، والحياة الصحية ...مع الاستثناء الممكن للمرور |
Kara Afrika'da nesli tükenmiş bir kabile Doğuştan gelen eksikliklerine bir şekilde adapte olmuşlar-- | Open Subtitles | قبيلة مفقودة, عشيرة من الصحرائ الكبرى مهق... يرتبطون بعيب خلقي... --الذي تكيف خلال أجيال |