öyle hissediyor ki -- El Cezire Uluslararası'nda öyle hissediyor ki medyayı, Doğu ve Batı arasında köprü kurmak için kullanabilir. | TED | بحيث أن شعوره الآن بأنه في قناة الجزيرة العالمية لأنه يشعر بأنه يستطيع إستخدام الإعلام لتجسير الهوة بين الشرق والغرب. |
Doğu ve Batı arasında süren kırk beş yıllık ortak nefret tarihin en büyük silah yığınını oluşturmuştu. | Open Subtitles | الـ45 عام من الكراهية المتبادلة بين الشرق والغرب انتجت اكبر تجمع |
Parkın Doğu ve Batı tarafındaki binalar da kapıcılı, zengin muhit apartmanları. | Open Subtitles | وأيضاً، فإنّ المباني في الشرق والغرب من جانبي الحديقة بها شقق راقية مع بوّابين. |
Doğu ve Batı'nın teknolojileri ... | Open Subtitles | تكنولوجيا الشرق و الغرب الحكومات تزدرينى |
"Doğunun ötesinde gündoğumu, batının ötesinde deniz, Doğu ve Batı merak uyandıracak ve beni rahat bırakmayacak." | Open Subtitles | بعد الشرق تشرق الشمس بعد الغرب و البحر و الشرق و الغرب يشعر المتجول بالعطش |
Doğu ve Batı arasında her bir yöne 20 metre. | Open Subtitles | والمنحنيات شرقاً وغرباً لمسافة 20 متراً في كل اتجاه |
Doğu ve Batı uçlarına barikat kurduralım. | Open Subtitles | حسناً، هيا لنقوم بإغلاق ذلك شرقاً وغرباً |
Üç tim olacak. Kuzey, Doğu ve Batı. | Open Subtitles | ثلاث فرق، من الشمال والشرق والغرب |
74 yıl boyunca Sovyet Sosyalizminin gücü o kadar kuvvetliydi ki dünyayı Doğu ve Batı olarak ikiye ayırdı. | Open Subtitles | لمدة 74 عاماً، إمبراطورية الإتحاد السوفيتي كانت عظيمة لدرجة أنها شملت الشرق والغرب |
Bu, yaklaşık 2,500 yıl önce Doğu ve Batı imparatorlukları arasında yatan Yunan adalarında gerçekleşti. | Open Subtitles | حدثت قبل 2,500 سنة في الجزيرة الإغريقية التي تقع بين إمبراطوريات الشرق والغرب |
Binanın Doğu ve Batı kenarlarından ilk kata erişim var. | Open Subtitles | المبني لدية فتحة دخول للطابق الأول في الشرق والغرب. |
Doğu ve Batı arasındaki savaş, 326. yılında nihayet sona erdi. | Open Subtitles | الان فى سنة 326 الحرب بين الشرق والغرب... ... إنتهتأخيراً. |
Barışın veya savaşın sorumluluğu omuzlarında Washington'daki Başkomutan, Clay'in Doğu ve Batı arasındaki mücadelede en tehlikeli duruma dair değerlendirmesini beklemekteydi. | Open Subtitles | ربما يقع على عاتقيه مسؤولية السلام أو الحرب والقائد العام في البيت الأبيض ينتظر تقييمه للوضع الأكثر احتدامًا حتى لآن في الصراع الدائر بين الشرق والغرب |
Çünkü o iki dünya arasında bir köprü, Doğu ve Batı, ve ikisinde de özgürce hareket edebiliyor. | Open Subtitles | لأنها تجمع بين عالمين من الشرق والغرب |
Amerika sadece Doğu ve Batı'nın birleşimi değildi. | Open Subtitles | أمريكـا)الصغيرةلم تكنإتحـاد) الشرق والغرب فحسب |
FairMarket ve Kral Landing, kuzeye ve güneye, Doğu ve Batı. | Open Subtitles | من الفايرماركت و الكينغزلاندينغ, من الشمال و الجنوب, من الشرق و الغرب. |
Doğu ve Batı arasındaki değişimi simgeliyor. | Open Subtitles | هذا يمثل الفرق بين الشرق و الغرب |
Doğu ve Batı edebiyatına bakacak olursanız, mutluluğun tanımıyla ilgili inanılmaz bir çeşitlilik bulursunuz. | TED | لكن عندها ، لو نظرت إلى الكتابات , شرقاً وغرباً ، تجد تعدد كبير جداً لتعريف معنى السعادة . |
Kuzey, güney, Doğu ve Batı. | Open Subtitles | شمالاً , جنوباً , شرقاً وغرباً |
Kuzey, güney, Doğu ve Batı. | Open Subtitles | شمالاً , جنوباً , شرقاً وغرباً |
Kuzey, güney, Doğu ve Batı. | Open Subtitles | الشمال والحنوب والشرق والغرب |