doğu yakasının tümündeki cinayet işleriyle bağlantısı var | Open Subtitles | إنّها ترتبط بشبكات كثيرة صعوداً وهبوطاً على الساحل الشرقي |
Belki de doğu yakasının en büyük şehrinin başına geçerim. | Open Subtitles | وأتولي أمر مدينة أكبر، ربما الساحل الشرقي. |
Erkekleri tanırım, muhtemelen çoktan doğu yakasının tamamına anlatmıştır bile. | Open Subtitles | أقصد، بمعرفتي للرجل، لربّما أخبر الساحل الشرقي بأكمله. |
doğu yakasının en iyi "çadırcısını" buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت أفضل "خِيَمِيّْ" في الساحل الشرقي |
doğu yakasının en t.şşaklı itine gittik sataştık. | Open Subtitles | لديه أكبر المخدرات على الساحل الشرقي |
Çünkü o Mark Sloan, doğu yakasının en iyi plastik cerrahı. | Open Subtitles | (لأنه (مارك سلون أنه مثل الذهاب إلى جراح بلاستيك في الساحل الشرقي |
doğu yakasının tümü ve Cincinnati söz konusu. | Open Subtitles | كامل (الساحل الشرقي) و(سينسيناتي)! |