Bu hayvanın vücudundan alınan bir somatik hücre, beden hücresi, bir inek yumurtası içerisine yerleştirilip döllendi ve sonunda bu inek bir guar doğurdu. | TED | خلية جسدية، خلية جسمية، تم أخذها من جسده، وتحميلها في بويضة بقرة، ثم أنجبت البقرة غارا. |
Bebeği doğurdu ya. | Open Subtitles | حسناً ، لقد أنجبت طفل لتوها أليست كذلك ؟ |
Doğum sancısı başladığı gece saatler süren ıstıraptan sonra sonunda doğurdu. | Open Subtitles | في ليلة خاضت آلام الولادة بعد ساعات من العذاب ولدت أخيراً. |
( Gülüşmeler) Benim kedin dört yavru doğurdu, doğum bıyunca da guruldadı. | TED | ضحك قطتي ولدت أربع قطط.. يخرخرون طول الوقت |
Kısa süre önce, bu çimenlik sığınakta beş yavru doğurdu. | Open Subtitles | ليس ببعيد لقد انجبت حياة جديدة في هذا الجحر المعشوشب إنهم 5 جراء |
doğurdu ya... Sultan kesildi başımıza! | Open Subtitles | صارت تتصرّف كسلطانة بعدما وَلدت الطفل |
Phoebe DeWolfe erken doğum yaptı ve 2,5 kilo ağırlığında erkek çocuk doğurdu. | Open Subtitles | كانت تطل من نافذة عبر الشارع أنجبت قبل الآوان طفل يزن خمس باوندات ونصف |
Annem, Derek'i 45 yaşında doğurdu. | Open Subtitles | أمي أنجبت ديريك وهي في الخامسة والأربعين |
O geçen hafta ilk çocuğunu doğurdu, bir... bir kız. | Open Subtitles | حسناً .. هي أنجبت طفلها الأول الأسبوع الماضي |
O geçen hafta ilk çocuğunu doğurdu, bir bir kız. | Open Subtitles | حسناً .. هي أنجبت طفلها الأول الأسبوع الماضي |
İki çocuk doğurdu, ama vücudu hiç bozulmadı. | Open Subtitles | لقد أنجبت طفلين ولكنها لا تزال محافظة على رشاقتها |
Lizzie Burke bugün sekizinci bebeğini doğurdu. Küçük bir kız. | Open Subtitles | ليزا بيرك أنجبت طفلها الثامن، فتاة صغيرة |
Beni ise genelevden atılmış bir kız doğurdu... ve ölmeden önce beni lanetledi. | Open Subtitles | لقد ولدت بواسطة فتاة طردت من بيت دعارة و لدتنى و لعنتنى قبل موتها |
Küçük bir kaza eseri, geçen gün kızlardan biri 3.6 kg ağırlığında bir Amerikan-Japon oğlan doğurdu. | Open Subtitles | نتيجة من اهمال من جانبنا ولدت احدى فتياتنا طفلا بوزن 3.5 كغم |
Sonradan kız şeytanı doğurdu. Bilirsin işte, reyting ölçüm haftalarında. | Open Subtitles | لاحقا ,ولدت بالشيطان تعرفين ,الدورات الأسبوعية |
Prusya'nın hevesi yaratıcı çalışma yöntemleri doğurdu. | Open Subtitles | التطلعات البروسية ولدت أساليب عمل مبتكرة |
- Karım, Margherita geçen hafta bana bir oğlan doğurdu. | Open Subtitles | زوجتي، مارجيريتا ولدت لي ابناً الاسبوع الفائت |
Yani belki de Jackie bebeğini evde bir ebenin yardımı ile mi doğurdu? | Open Subtitles | لذا ربما جاكي انجبت في المنزل بمساعدة من قبل دايه؟ |
Annem neden böyle çekici bir kız doğurdu ki? Hayatımı çok zorlaştırıyor. | Open Subtitles | لما انجبت والدتى هذه الطفلة السـاحرة جاعلة الناس يشعرون بهذا التعب |
Bak şehzade doğurdu, sultan oldu. | Open Subtitles | فقد وَلدت أميراً وأصبحت سلطانة |
Çılgınca dördüncü derece istiyordu ama annem beni doğurdu. | Open Subtitles | و أراد فتى أن يكون جيل رابع من بعده، فأمي أنجبتني أنا. |
1909 sonbaharında, Ellen Rimbauer bir oğlan çocuk doğurdu. | Open Subtitles | فى خريف عام 1909 إيلين ريمباور" رزقت بطفل" |
Agag kraliçesi kurtulduğunda, bir erkek çocuğu doğurdu. | Open Subtitles | بقيت زوجة أجاج الملكة على قيد الحياة وولدت ابناً |
Eskiden sizin sekreterinizdi ve... 30.000 feet yüksekte,Tahoe gölünün üzerinde beni doğurdu. | Open Subtitles | لقد كانت سكرتيرك ولقد ولدتني 30,000قدم أعلى بحيرة (تاهوي) |
Gayri meşru bir çocuk doğurdu. | Open Subtitles | لديها طفل ولم تتزوج |