Bence çocuk doğurmak çok eğlenceli, sizce? | Open Subtitles | أظنّ أن إنجاب الأطفال ممتع جداً أليس كذلك ؟ |
Çocuk doğurmak bana bu durumdan daha fazla rahatsızlık veriyor. | Open Subtitles | بما أنّه كذلك، فإنّه لا يُقلقني أكثر من مشقة الولادة. |
Daha sonra da çocuklarını doğurmak ve seni ölürken izlemek istiyorum. | Open Subtitles | و في النهاية أود أن أنجب أطفالك صغار ببشرة بنية و أريد أن أشاهدك تموت |
Bu acil bir durum efendim. Karım hastanede, doğurmak üzere. | Open Subtitles | هذا ظرف طارئ زوجتي في المستشفى , وسوف تلد |
Böyle devam edecekse herkes hayatından olur. Canım pahasına çocuk doğurmak istemiyorum. | Open Subtitles | إذا سيستمر في هذا، سوف يموت كل شيء لا أريد أن ألد إلى الموت |
Bu bebeği doğurmak için bir tek iyi sebebimiz yok. | Open Subtitles | ليس هناك أي سبب يستدعي الاحتفاظ بهذا الطفل |
- Bu bebeği doğurmak istemiyorum. Lütfen beni zorlamayın. | Open Subtitles | لا أريد إنجاب هذا الطفل أرجوك ألا تجعلني ألده |
Ama o bebeği doğurmak en büyük hatam olurdu. | Open Subtitles | لكن إنجاب ذلك الطفل كان سيتحول إلى أكبر خطأ في حياتي |
Askerler, beni dinleyin! Görevim, Kral'ı doğurmak. | Open Subtitles | ،أنصتوا إليّ يا جنودي .إنّ واجبي إنجاب الملك |
Kuşlar, sürüngenler, balıklar, dinazorlar ve başkaları gibi bu türler de doğurmak yerine yumurtluyor. | TED | مثل الطيور، والزواحف، والسمك، والديناصورات، وأخرى، هذه الأنواع تضع البيض بدلًا من الولادة لتبقى على قيد الحياة. |
Doğum zamanı geldiğinde, ilk doğan bebeğin kendisininki olması için son derece pahalı ilaçlar ısmarladı ve benden önce doğurmak istedi. | Open Subtitles | .. .عندما أقترب وقت الولادة أرادت أن تنجب طفلها أولاً |
Benim tek istediğim, bebek sahibi olmak... bizim bebeğimizi doğurmak. | Open Subtitles | اسمع، أريد فقط طفل أريد أن أنجب طفل لنا |
Deprem doğurmak gibi bir şey olurdu. Dağılın, dağılın. | Open Subtitles | أكثر ممن أنجب زلزالاً |
Sonra tam onu doğurmak üzereyken, zavallı kadının dev bir kaplumbağa yüzünden korkudan nutku tutuldu. | Open Subtitles | وبينما هي موشكة على أن تلد المرأة المسكينة أثار فزعها سلحفاة عملاقة. |
Eğer doğurmak üzere olmasaydım, verdiğin hapın keyfini çıkartabilirdim. | Open Subtitles | أتعرف، لو أنّني لاأوشك أن ألد طفلاً لكنت استمتعت بهذا حقّاً |
Neyse, iyi bitmedi. Ama bebeği doğurmak istedim. | Open Subtitles | على أي حال، لم ينتهي الأمر على خير لكني أريد الاحتفاظ بالطفل |
Caroline mesajda, acele etmemi çünkü hamile olduğunu bilmediğini ve tuvalette doğurmak üzere olduğunu söyledi. | Open Subtitles | كارولين ارسلتلي بأن أسرع لأنكي لم تعلمي بأنكي حامل وأنكي تلدين في الحمام |
Seçilmiş kadınlar çocuk doğurmak zorunda bırakılmışlar. | Open Subtitles | يحددون النساء ويجبروهن على انجاب الاطفال |
Ve büyükannem hamile kaldığında tabii ki doğurmak için hastaneye gitmeyecekti, bebeği evde doğuracaktı. | TED | وعندما أصبحت جدتي حاملًا، بالتأكيد، لم تكن لتذهب إلى المستشفى للولادة هناك، كانت ستلد مولودها في المنزل. |
Burada kalabilirsin Kee. Burası çocuğunu doğurmak için güvenli bir yer. | Open Subtitles | يمكن أن تبقي هنا يا كي إنه مكان آمن لإنجاب طفلك |
Beni bedenimi çocuğu doğurmak için kullandı. | Open Subtitles | لقد استخدمت جسدي لتلد طفلاً |
Deniz aslanları denizde doğuramazlar doğurmak için karaya çıkmak zorundalar. | Open Subtitles | أسود البحر لا تستطيع أن تلد في البحر، يجب أن يأتوا إلى اليابسة لولادة جراءهم. |
Bunlar da yakında çatlayacak. Güçlü bir kral doğurmak için büyük bir yuva lazım. | Open Subtitles | ،هذا البيض أيضًا سيفقس قريبًا .أحتاج عشًّا كبيرًا لألد فيه ملكًا قويًّا |
- Hayır, suyun geldi. doğurmak üzere, ve hızla geliyor. | Open Subtitles | لا , لقد انفتح كيس مائكِ إنها في المخاض وهو سريع |