O yamuk kafalının kahve içmesine, gaz kelebeğine dokunmasına izin vermek... | Open Subtitles | تترك ذو الرأس المنحرفة ذاك يشرب القهوة بالأسفل هنا.و يلمس الصمام الخانق.. |
O zamana kadar kimsenin pencerelere dokunmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | و حتى ذاك الوقت , لا تجعلي أي أحد يلمس النوافذ |
Size verdiği hiçbir şeyi kabul etmeyin. Size dokunmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | لا تقبلي أي شيء يعطيك إياه لا تدعِه يلمسك |
Ama inan bana, nasıl bir insan olduğunu bilseydim, bana dokunmasına izin vermezdim. | Open Subtitles | لكن صدقيني، لو كنت اعلم من اي نوع من الرجال هو لما تركته يلمسني |
- Senin silahın da oldukça güzelmiş. - Üzgünüm. Kimsenin dokunmasına izin vermiyorum. | Open Subtitles | مسدس جيد ايضا ذاك الذي معك معذرة انا لا ادع احدا يلمسه |
Ama "Devrim"in sana dokunmasına tahammül edemedin. | Open Subtitles | لكن لا تسطيع احتمال ان الثورة قد تلمسك بأي شكل |
Onun cesede dokunmasına izin vererek bulduklarımızı tehlikeye attığının farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدرك أن إذا سمحت لها بلمس الجثة، أنت تفضح نتائجنا؟ |
Bazen kadın, adamı yatağına davet eder ve adamın kendisine dokunmasına izin yoktur. | Open Subtitles | أحياناً تدعو المرأة الرجل إلى سريرها ولا يسمح له بلمسها |
Şu lanet şeyi takmadığın sürece hiçbirimizin tatlılara dokunmasına izin vermeyecek. | Open Subtitles | لن تسمح لأحد فينا أن يلمس الحلوى الا بعد أن يرتدى هذا الشئ اللعين |
Birinin, vücuduna dokunmasına izin vermek son derece korkutucudur. | Open Subtitles | أعرف بأنه مخيف كالجحيم لترك شخص آخر يلمس ذلك الجزء منك |
Dünya yerinden oynasa, yeteneksiz bir stajyerin çocuğuma dokunmasına izin vermem. | Open Subtitles | من المستحيل إطلاقا أن أدع طبيب مستجد غير مؤهل أن يلمس ابنتي |
Üzgünüm. Şu an buna kimsenin dokunmasına izin veremem. | Open Subtitles | أنا آسف أنا لا أستطيع أن ادع أيّ أحد يلمس هذا الآن |
Sana dokunmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تدع الطفل يلمسك لا تدعه يلمسك |
Teşekkürler. Hey. Sana dokunmasına bir daha izin vermeyecem. | Open Subtitles | شكراً. لن ادعه يلمسك مرة أخرى. |
Ulu Tanrım, lütfen bu yaratığın tekrar bana dokunmasına izin verme.. | Open Subtitles | إلهي القدير، أرجوك لا تجعل ذلك المخيف يلمسني مرة أخرى |
Bir hafta boyunca hiç bir erkeğin bana dokunmasına izin vermedim. | Open Subtitles | لم أستطع أن أجعل رجلا يلمسني لمدة أسبوع |
Eğer senin olduğunu bilseydim, onu sular ve Mohammad'in dokunmasına... izin vermezdim. | Open Subtitles | لو عرفت أنه لك ، لكنت سقيته ، ولم أسمح لمحمدي أن يلمسه |
O şeyin sana dokunmasına izin verme, Matt. | Open Subtitles | لا تدع تلك الاشياء تلمسك يامات |
Bir futbolcunun değerli tenime dokunmasına izin veririm de sanki | Open Subtitles | كما لو أنني سأسمح للاعب كرة قدم بلمس بشرتي المرهفة |
Tanrım, o ahlâksızın kendisine dokunmasına nasıl izin verebildi? | Open Subtitles | يا للهول كيف سمحت لهذا الحقير بلمسها ؟ |
Bazı geceler bir sonraki romanının konusunu söylemeden bana dokunmasına izin vermezdim; | Open Subtitles | فى ليله مخلتوش يلمسنى لحد ما يحكيلى الرويا الى بكتبها |
lrma'yı o kadar çok seviyordu ki, herhangi bir erkeğin ona dokunmasına dayanamıyordu. | Open Subtitles | انه كان عاشق لايرما,لذلك لم يستطيع أن يجعل أى رجل آخر يلمسها |
Başka adamların kız arkadaşına bakmasına ve dokunmasına dayanamayan kıskanç bir erkek arkadaşım. | Open Subtitles | انا الصديق الغيور الذي لا يحتمل ان يبدا شخص اخر التودد الى صديقته لمسها |
Yakalayın onları ve Confessor'ün size dokunmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | .اقبضوا عليهم, ولا تدعوا المؤمنة تلمسكم |
Benden büyük bir erkeğin bana dokunmasına izin vermiştim Sadece Daniele'yi kıskandırmak için." | Open Subtitles | فسمحت للشاب الأكبر بلمسي فقط لأجل الغيرة يادانييل |
Bu 'Herkesi Yiyen Büyüyen Canavar'. Size dokunmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | هذا "الهلام الذي يلتهم الجميع" لا تدعوه يلمسكم |
3 ay boyunca sana dokunmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تسمحي له بأن يلمسكِ لمدّة 3 شهور |
- Size dokunmasına izin vermeyin! | Open Subtitles | - لا تدعوهم يلمسونكما . |