ويكيبيديا

    "dokunmaya" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لمس
        
    • لمسي
        
    • اللمس
        
    • بلمسي
        
    • بلمس
        
    • لمسه
        
    • ألمس
        
    • يلمسها
        
    • لمسك
        
    • لمسها
        
    • المسني
        
    • يلمسني
        
    • للمس
        
    • فحالما تلمس
        
    • لتلمسني
        
    Dünyadaki en sinir bozucu şey insanların sanat eserlerine dokunmaya çalışması. TED أكثر شئ يضايقني في العالم حينما يريد الناس لمس العمل الفني
    Beni çok korkutmuştu, bir daha kapıya dokunmaya cesaret edemedim. Open Subtitles أخافني كثيراً، بحيث لم أجرؤ بعدها على لمس الباب.
    Ben izin vermeden hiç kimse bana böyle dokunmaya cüret edememişti. Open Subtitles لم يجرؤ أحد على لمسي من قبل, الا اذا سمحت له
    Komadaki hastalar dışarıdan gelen acı, ses ve dokunmaya tepki vermezler. Open Subtitles مريض الغيبوبة لايستجيب للأمور الخارجية , الألم , الصوت , اللمس
    Uzak dur benden, bana dokunmaya çalışma, öldün, duyurmalıyım, değilmi? Open Subtitles ابتعد عنى، لا تتجرأ بلمسي ستموت، لابد أن أقولها صحيح؟
    Diyordum ki böyle resme dokunmaya iznimin olması patlamama sebep olacak. Open Subtitles لقد كنت أقول أن السماح لي بلمس لوحات كهذه سيجعلني أنفجر
    Hemşirelerden birine yaptırdım. Hala insanlara dokunmaya korkuyorum. Open Subtitles لقد جعلت الممرضه تعمله بدلا مني انا لازلت خائف من لمس اي احد
    Bugün bir kuşu öldürdüm ve babamın kıçına dokunmaya zorlandım. Open Subtitles اليوم ، إرتكبت جريمة قتل لطائر و أُجبرت على لمس مؤخرة والدي
    Güzel, kendine dokunmaya devam ederken bir yandan da aldığın zevki onun şişkinliğiyle ilişkilendirmeye çalış. Open Subtitles جيد. الآن تابعي لمس نفسك وحاولي أن تربطي المتعة التي تشعري بها بإنتصاب قضيبه
    Yüzüme dokunmaya başladı.. Gözlerimi ne kadar beğendiğini söyledi. Open Subtitles حسن هو بدأ بـ لمس وجهي وقال كم أعجب بـ عيني
    Evin kapısını aç ve öndeki duvara dokunmaya çalış. Open Subtitles افتحي باب شقتك، و حاولي لمس الحائط المقابل للباب.
    Gay kankanın senin gay olamdığını bilmesine rağmen aletine dokunmaya çalışması pek de hoş olmuyor. Open Subtitles واحدة من أقل الأشياء مرحاً فى الحياة عندما يكون صديقك مثلى ويعلم أنك لست مثلياً ويحاول لمس قضيبك على أى حال
    Erkekler bana bakıyor ve dokunmaya bile kıyamıyorlardı. Open Subtitles كان الرجال ينظرون إلي دون أن يتجرأوا على لمسي
    Mesela, bir gece lambasının nasıl çalıştığını ya da bir asansör kapısının nasıl açık kaldığını ya da iPod'un dokunmaya nasıl cevap verdiğini anlıyorlar. TED على سبيل المثال، كيف تشتغل الأضواء الليلية، أو كيف يبقى باب المصعد مفتوحا، أو كيف يتجاوب الآيبود مع اللمس.
    Aslında bana ayaklarınla dokunmaya başladın sandım. Bir bayanın isteklerini havada bırakmayı sevmem. Open Subtitles على وضع رجلك في فمك أجل , في الحقيقة أنا إفتكرت أنكِ بدأتي بلمسي بقدمك أنت تعرفين , أنا اكره أن أجعل السيدة معلّقة
    Kendime dokunmaya başladım ve kendi sesimin onun sesini bastırmasını sağladım. Open Subtitles بدأت بلمس نفسي وتركت اصواتي الخاصة تتعمق في خاصته
    Kubbenin gittiği anlamına geldiğini sandım sonra ona doğru gidip dokunmaya çalıştığımda orada değildi. Open Subtitles خلت أن بهذا القبّة زالت وعندما توجهت إليه وحاولت لمسه
    Bir şeylere dokunmaya çalışıyorum, ama yapamıyorum. Open Subtitles أنا أُحاول أنْ ألمس أي شيء و لكن لا يمكنني
    Anlaşılan milyonlarca erkeğin Amanda'yı seyretmesi seni rahatsız etmiyor ama biri dokunmaya kalkınca kendini tutamadın. Open Subtitles أعتقد أنه من الجيد حينما ينظر ملايين من الأشخاص إلى آماندا لكن في الدقيقة التي يريد أن يلمسها رجل واحد قمت بالتدخل
    Peki ama sana dokunmaya çalıştığımın kayda alınmasını istiyorum. Open Subtitles حسناً لكنني اريدك ان تعلمي بأنني كنت أحاول لمسك
    Fakat mesele şu ki, ona dokunmaya korktuğumuz bir dönemden çıkıyoruz. TED لكن المشكلة اننا قادمون من عقد من الزمان كان لدينا تخوف من لمسها
    Hele bir daha dokunmaya gör! Hele dokunmaya gör! Open Subtitles المسني مرة ثانية, فقط مرة ثانية,و سوف
    Bütün gece yanımdan ayrılmadı. Devamlı dokunmaya çalıştı. Open Subtitles لم يتركني لوحدي طوال الليل وظلّ يلمسني
    diye ekledi. Şimdi siz ve ben muhtemelen göğüslerine dokunmaya gerek görmediler diye düşünebiliriz. TED والآن يمكننا أن نجادل بأنهم ربما لم يكونوا بحاجة للمس ثدييها.
    Birinin bedenine dokunmaya başlayınca diğer her şey kayboluyor. Open Subtitles فحالما تلمس جسد أحدهم بقية الأمر يغدو نوعاً ما وكأنه يتلاشى
    Bana dokunmaya nasıl cüret edersin, siktiğimin dallaması? Open Subtitles ما الذي يمنحك الحق لتلمسني, أيها الوغد الأحمق؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد