| Şimdi bana bunların nasıl mümkün olabildiğini anlatacaksın ya da kan dolaşımına bir hava kabarcığı yollayacağım ve intikamını almadan felç geçireceksin. | Open Subtitles | والآن ستخبرني, أنّى لأي من هذا ممكن, أو سأضع فقاعات هواء داخل مجرى دمك وستصاب بسكتة دماغية دون أن تحصل على انتقامك |
| Yani kan dolaşımına bulaşan tüm bu maddeler kalbi mi yavaşlattı? | Open Subtitles | إذًا كُلّ تلك المادة إذا أصبحت في مجرى الدمّ، يَبطىء القلب؟ |
| Daha sonra bu hormonlar çoğunlukla kan dolaşımına küçük miktarlarda pompalanır. | TED | ثم تُضخ هذه الهرمونات بكميات صغيرة، عادةً في مجرى الدم. |
| Soğuk su kan dolaşımına iyi gelir. Çıkabilirsiniz. | Open Subtitles | الماء البارد مفيد للدورة الدموية |
| İltihap kan dolaşımına karışmış. | Open Subtitles | لقد وصلت العدوى للدورة الدموية |
| Doğrudan kan dolaşımına katılmış olmak zorunda. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ يُمتَصَّ مباشرة إلى مجرىِ الدمّ. |
| Tekrar ediyorum: dolaşımına genç kanı dâhil edilen yaşlı fare daha genç görünür ve beyninde daha genç işlevler gerçekleşir. | TED | وأكرر: أن فأراً مسناً تعرض من خلال دورة دموية مشتركة لدم فأر صغير السن يبدو أصغر ويظهر وظائف دماغية أفضل. |
| Bu yeni hücreler, iliğin içindeki küçük kılcal damarlardaki oyuklar yoluyla kan dolaşımına girerler. | TED | تدخل هذه الخلايا الجديدة مجرى الدَّم عبر ثقوب في الشعيرات الدموية في النخاع. |
| Bu yüzden yapmaya başladığımız şey, kanseri hedef almış şekilde tasarlanan işaretleyicileri kan dolaşımına enjekte etmektir. | TED | وهكذا, ما بدأنا القيام به وبدأنا بحقن سائل خاص في مجرى الدم والذي سيستهدف السرطان. |
| Kan dolaşımına ihtiyaçları yok, İç organlarına dahi ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | لا يحتاجون إلى مجرى دم لايحتاجوا لأعضائهم الداخلية |
| Zehir, kan dolaşımına karıştığı anda göreceğin şey mavi nesnelerin şahane bir gösterisi olacak. | Open Subtitles | عندما يصبح السمّ في مجرى دمّك ستبدأ في رؤية ما يمكن أن أصفه برؤية الأجسام بلون أزرق |
| Vücuda girdiğinde bakteri DNA'sı; elektrolitleri, kan dolaşımına bırakması için hücre sitoplazmasına.. | Open Subtitles | حمضها النووي المهضوم سيسيطر على المحتوى البلازمي لخلايا جسدك لعمل فصل بالكهرباء في مجرى دمك |
| Vücuda girdiğinde bakteri DNA'sı; elektrolitleri, kan dolaşımına bırakması için hücre sitoplazmasına.. | Open Subtitles | حمضها النووي المهضوم سيسيطر على المحتوى البلازمى لخلايا جسدك لعمل فصل بالكهرباء في مجرى دمّك |
| İltihap kan dolaşımına karışmış. | Open Subtitles | لقد وصلت العدوى للدورة الدموية |
| Bu da, kan dolaşımına karışmadıkları anlamına gelir. | Open Subtitles | مينز هم لَمْ يُوزّعْ في مجرىِ دمّها. |