| Oğlum, herkesin dolabında bir iskelet vardır. | Open Subtitles | المتأنق، وقد حصلت على الجميع هياكل عظمية في خزانة بهم. |
| Okuldaki dolabında bir şey bulabildin mi? | Open Subtitles | هل وجدت شيء في خزانة المدرسة ؟ |
| İlaç dolabında bir şeyler olmalı, | Open Subtitles | ويوجد بعض المواد في خزانة الأدوية |
| Rüyamda Fry bana dolabında bir hediyesi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | في حلمي، فراي قال أنه أخفى هدية لي في خزانته |
| Geçen hafta, bir genç dolabında bir silahla yakalandı. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي تم الإمساك بصبي لديه مسدس في خزانته |
| Okuldaki dolabında bir şey bulabildin mi? | Open Subtitles | هل وجدت شيء في خزانة المدرسة ؟ |
| Claus'un dolabında.... bir sürü buldular. | Open Subtitles | *(لقد عثروا على كمية كبيرة في خزانة (كلوز* |
| Annemin ilaç dolabında bir şişe buldum. | Open Subtitles | وجدت زجاجة في خزانة أدوية أمي |
| Pete'in dolabında bir şeyler buldum. Sizin adınız vardı. | Open Subtitles | وجدت شيئاً في خزانة بيتر) عليه اسمكِ) |
| dolabında bir kasetçalar ve üstünde dans etmek için karton bulundururdu. | Open Subtitles | كان لديه مسجل و قطع من الكرتون في خزانته |
| Sadece nakit. dolabında bir kasası vardı. | Open Subtitles | مال نقدي فقط كان آمناً في خزانته |
| Todd'un dolabında bir kız var! | Open Subtitles | -تود) لديه فتاة في خزانته) |
| - dolabında bir silah vardı. | Open Subtitles | -كان لديه مسدّس في خزانته . |