ويكيبيديا

    "dolandırıcılık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • احتيال
        
    • الاحتيال
        
    • الإحتيال
        
    • إحتيال
        
    • الخداع
        
    • أحتيال
        
    • نصب
        
    • النصب
        
    • الغش
        
    • إحتياله
        
    • غش
        
    • تزوير
        
    • احتيالاً
        
    • الأحتيال
        
    • التزوير
        
    Bu, SPK'ya bile kalp krizi geçirtecek nitelikte bir dolandırıcılık. Open Subtitles هذا احتيال على مستوى كبير بحيث سيصدم هيئة الاوراق المالية.
    Bu düpedüz bir dolandırıcılık.tekrar sayılmasını isteyeceğiz. Open Subtitles إنه احتيال واضح. يجب أن نطلب إعادة فرز الأصوات
    Düşündükçe, bunun bir dolandırıcılık olduğuna ikna oldum Open Subtitles واقنعت نفسى تقريبل بان الامر ماهو الا خدعة أو نوع من الاحتيال.
    dolandırıcılık ve manipülasyon bozukluğun karakteristik özellikleridir sen ikisinde de sivriliyorsun. Open Subtitles الخداع و الإحتيال هما الصفتان الأساسيتان ،للفوضى و أنت تمتلك كليهما
    dolandırıcılık bu. Open Subtitles أنظر الآن, أنت تعاملني بمراوغة هذا بكل بساطة إحتيال
    dolandırıcılık seviyesinde değil, alakası bile yok. Open Subtitles أنها لا ترتقي أن تكون قضية أحتيال ولا حتى قريبة من ذلك.
    Bu dolandırıcılık tarihinin en büyük dolandırıcılığı olsa gerek! Open Subtitles هذه ستكون أقوى عمليّة نصب في تاريخ النصب الاحتيال
    dolandırıcılık yapmaya çalışırken dolandırıldım. Open Subtitles حاولت أن أقوم بعملية احتيال لكنني وقعت ضحية لإحدها
    Araba hırsızlığı, ufak çapta dolandırıcılık, uyuşturucu, karşılıksız çek, alkolizm. Open Subtitles لصّ سيارات احتيال مخدّرات شيكات بدون رصيد، إدمان خمر
    Tabii eğer dolandırıcılık yapmayı kabul edersen. Ve ben kabul edeceğini biliyorum. Open Subtitles إذ كنت لا تمانع الاحتيال وانا اعلم انك لا تمانع
    Tabii eğer dolandırıcılık yapmayı kabul edersen. Ve ben kabul edeceğini biliyorum. Open Subtitles إذ كنت لا تمانع الاحتيال وانا اعلم انك لا تمانع
    Ardından bu, dolandırıcılık ve aptallıktan ibaret bir atom bombasına dönüştü. Open Subtitles وحولها الى قنبلة موقوتة من الاحتيال و الغباء
    dolandırıcılık, çalıntı mal bulundurma, asayişi bozma. Open Subtitles الإحتيال ، النصب ، تبادل أشياء مسروقة، إضطراب عنيف
    Asayişi bozmak, dolandırıcılık ve sahtecilikten ceza almıştım. Open Subtitles واجدة كانت عن العنف نتيجة إضطراب والثانية كانت بسبب الإحتيال والخداع
    Donanma Tedarik'te dolandırıcılık Bölümü'nde çalışıyor. Open Subtitles تعمل في مقاومة الإحتيال في قسم تسويق البحرية.
    dolandırıcılık, sahte çekler, posta dolandırıcılığı, ağır suçlar yok burada. Open Subtitles الإحتيال، شيكات مزيفة، إحتيال بريدِي، لا للجرائمَ الثقيلةَ هنا
    Bundan kurtulamaz. Bu dolandırıcılık. - Sen hastasın. Open Subtitles انه لا يستطيع الإفلات بدون عقاب من هذا هذا إحتيال.
    dolandırıcılık şüphesiyle dava edilmiş, kanıtlanmamış. Open Subtitles مشتبه بأنها مطالب إحتيال , لكن لم تثبت أبدا
    Babam yaptığım kötü şeyleri öğrenirse dolandırıcılık, uyuşturucu falan, o zaman her şeyi kaybederim. Open Subtitles إذا علم أبي عن كل الأمور السيئة التي قمت بها , الخداع المخدرات
    Evden kaçma, hırsızlık, dolandırıcılık, uyuşturucu. Open Subtitles هروب , سرقة أحتيال , حيازة مخدرات
    Jo şu an bir dolandırıcılık olayı üzerinde çalıştığından bana biraz bilgi verdi. Open Subtitles جو تعمل في قضية نصب الان لذا هي اعطتني مساحة قليلة
    Yozlaşmanın üzerine gittik, dolandırıcılık, israf kapılarını kapattık ve paranın birikmesini izledik. TED فرضنا قيودًا صارمة على الفساد، وأغلقنا منافذ النصب والتبديد، وراقبنا الأموال تزداد.
    Yasadışı balıkçılık, marketlere dolandırıcılık yoluyla deniz ürünleri sokmanın bir yolu. TED يتسلل السمك غير القانوني إلى أسواقنا عن طريق الغش في المأكولات البحرية.
    Onun yaptığı dolandırıcılık açığa çıkarsa sizin işlerinizi mahvedebilirdi. Open Subtitles كان سيدمّر عملك إن كشف إحتياله على الملأ.
    Dosyası neredeyse 1 inç kalınlığında hırsızlık, porno kaset satmak, dolandırıcılık ve kanunsuz kumar oynatmak. Open Subtitles ملفاته تنم عن شخصية مريضة سرقة. بيع شرائط جنسية غش وقمار
    Bay Riller, birden fazla evlilik suçlamasıyla ve sahte kimlik ve dolandırıcılık suçlamasıyla ilgili olarak bir ay hizmet vermenize hükmediyorum. Open Subtitles سيد ريلر انا احكم عليك بالمدة المنقضية لتهم الجمع بين زوجتين وبشهر لتهمة تزوير الهوية والتحايل
    İfade vermek eğlenceli ama düşündüğüm kadar dolandırıcılık değilmiş. Open Subtitles ادلاء الشهادة ممتع ولكن ليس احتيالاً كثيراً كما ظننت
    Zoe'nin benimle dolandırıcılık yaptığını bilmiyordu. Open Subtitles لم يكن لديه أي فكرة بأن زوي تدير الأحتيال معي
    Hapiste! Çekler ve dolandırıcılık için. Open Subtitles فى السجن ، بسبب الشيكات المزيفة و التزوير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد