Piliç, bütün o mal ile tek başına ortalıkta dolanmak istemiyordu. | Open Subtitles | لم تكن تريد التجول بمفردها مع كل تلك الكمية من البضاعة |
Piliç bütün o mal ile tek başına ortalıkta dolanmak istemiyordu. | Open Subtitles | لم تكن تريد التجول بمفردها مع كل تلك الكمية من البضاعة |
Eğer etrafta aylak aylak dolanmak istiyorsanız bir ziyaretçi kartına ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | إذا أردت التجول هنا عليك ارتداء بطاقة الزوار |
Ama elinde kovayla kapı kapı dolanmak ancak beceriksizlerin işi. | Open Subtitles | لكني أرى التجول دون هدف حاملاً سطلاً بيدي هو شيء يخص الحمقى |
Mısırların arasında dolanmak bir yere kadar eğlenceli geliyor. | Open Subtitles | ! يبدو أن التجول داخل متاهه الذرة ممتع منذ زمن بعيد |
Göğsünde bir mermi ile hastanede dolanmak isteyen Alex Karev'e rapor vermişsin. | Open Subtitles | وصرّحت لـ " أليكس كاريف " الذي أصرّ على التجول حول المستشفى برصاصة في صدره |