ويكيبيديا

    "dolarlık bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • دولار
        
    • بقيمة
        
    • الدولارات
        
    • دولارات
        
    • عدة ملايين
        
    • ثروة تقدر
        
    • دولارِ
        
    Yarın, bana Süt Fonu'na 100 bin dolarlık bir çek göndermeyi hatırlat. Open Subtitles غداً، ذكريني بأن أرسل شيكاً بـ 100 الف دولار إلى صندوق التبرعات
    Güney Atlantik'te bir yere yönlendirilmiş beş milyon dolarlık bir füzenin Open Subtitles تساوى القذيفة خمسة مليون دولار متجهة نحو بقعة فى جنوب الأطلسى
    Orada kalmasına izin vermeleri için bir milyon dolarlık bir rüşvet önermiş. Open Subtitles و عرض عليهم رشوة بمليون دولار اذا سمحوا له أن يعيش هناك
    Dünyanın her yerinden mali bilgilere anında erişim sağlayan 24,000 dolarlık bir sistem. Open Subtitles هذا نظام بقيمة 2,400 دولار يعطني وصولاً فورياً لجميع المعلومات الأقتصادية في العالم
    Ana ligden bana milyonlarca dolarlık bir kontrat getirmesi gibi mi? Open Subtitles مثل حصولي بسببها على عقد بملايين الدولارات للعب في فريق المحترفين
    5.000 dolarlık bir ağın, içinde de 2.000 dolarlık balığın var. Open Subtitles حصلت علي شبكة ب5.000 دولار وأنت حصلت علي 2.000دولار للسمكِ فيه.
    Bana 100.000 dolarlık bir çek ver, 300.000 dolar da nakit. Open Subtitles أعطنى شيكا ً ب 100,000 دولار زائد على ذلك 300 دولار
    Bana 100.000 dolarlık bir çek ver, 300.000 dolar da nakit. Open Subtitles أعطنى شيكا ً ب 100,000 دولار زائد على ذلك 300 دولار
    Bu meseleye karışmış herhangi biriyle... çeyrek milyon dolarlık bir anlaşmam var. Open Subtitles أن قيمة العقد ربع مليون دولار أي واحد مشارك في هذه القضية
    Kesin bir emre uymamış ve 13 milyon dolarlık bir uçağı kaybetmiştin. Open Subtitles رفضت أمر مباشر، وبحادث تصادم دمرت طائرة حربية تساوي 30 مليون دولار
    Fakat indirimde bile olsa 90 dolarlık bir şeyi alamayız. Open Subtitles لكن لا يمكننا تحمل 90 دولار حتى لو كان مخفض
    Her birinizin İviçre bankasında 5 milyon dolarlık bir hesabı var. Open Subtitles كل مكنك لديه حساب فى بنك سويسرا ب 5 ملايين دولار
    Bir fıçı buğday çimi suyu, üç kilo soya peyniri, biraz çinko peltesi ve 600 dolarlık bir çift güneş gözlüğü. Open Subtitles جالون من عصير الشوفان ، و خمسة أرطال من حشوة التوفو ، و هلام الزنك و نظارتان شمسيتان بثمن ستمائة دولار
    Sansasyon istedi diye 100,000 dolarlık bir tekneyi batırdığını gördüm. Open Subtitles رأيته يحطم قارب ثمنه مائة الف دولار لأنه يعشق الماء
    Evet, konuştuğum birinin önerisi üzerine... 100.000 dolarlık bir avans var. Open Subtitles كنت أتحدث للتوّ مع أحدهم هناك دفعة مقدمة بمائى الف دولار
    150.000 dolarlık bir kasası varmış. - O kasa çalınmış. Open Subtitles والذى كان يحتفظ بخزينة بها أكثر من 150 ألف دولار
    Ekim 26'da ödemeniz gerek en 80 bin dolarlık bir ücret daha var. Open Subtitles لكن يجب أن تدفعي أولاً 80 ألف دولار آخرون قبل يوم 26 أكتوبر
    Ne yani, cebinde 1.35 milyon dolarlık bir çek yok mu? Open Subtitles إذا، لا يوجد لديك شيك بقيمة مليون وثلاثمائة ألف في جيبك؟
    İletişim, altyapı ve teknoloji devi milyar dolarlık bir şirket. Open Subtitles شركة بمليارات الدولارات ولديها تدخلات بالإتصالات والبنية التحتية , والتقنيات
    İçine 3 dolarlık bir LED lambası ve bizim sinyal işleme teknolojisini yerleştiriyoruz. TED نركب مصباح الثنائي قيمته 3 دولارات امريكية نضع تقنية معالجة الاشارة الخاصة بنا
    Başarısız oldun, ve şimdi bu şirket multi-milyon dolarlık bir ortağı kaçıracak. Open Subtitles لقد فشلتي , والآن هذه الشركة ستخسر عميلاً يقدّر ب عدة ملايين
    Multi milyar dolarlık bir tahtın varisi için fazla mı rüküş mü dersin? Open Subtitles ليس من مستوي وريثة ثروة تقدر بمليارات الدولارات
    Amanda, Eğer birinin evinde 20 dolarlık bir faturayı yerde bulursan bu delil olabilir mi? Open Subtitles أماندا، إذا تَجِدُ فاتورةَ دولارِ 20 على الأرضيةِ شُقَّةِ شخص آخرِ،

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد