ويكيبيديا

    "doldurmuş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ملأ
        
    • ملئت
        
    • ملؤوا
        
    • ملئوا
        
    • قام بضخ
        
    • حشا
        
    Herkes daha önce bir şeyi suyla doldurmuş, ve çocuklar ne kadar sürede dolacağı sorusuna cevap veriyor. TED الجميع سبق له وأن ملأ شيء ما بالماء وبهذا أحصل على إجابة الأطفال كم من الوقت ستستغرق.
    Gaz 1,700 fitlik, yüksek tavanlı daireyi günlerce doldurmuş olabilirdi. Open Subtitles فقامت بأطلاق القليل من الغاز هذا الغاز ملأ الشقه
    Özel Ajan Pochee de aynı cihazlar için talep formu doldurmuş ama alamamış. Open Subtitles ملأ العميل بوتشي جميع مصادر الأسئلة الكثير من هذه الأجهزة لن أختارها
    Kozalaklı ağaçların yerine, geniş yapraklı ağaçlar orman habitatını doldurmuş durumda. Open Subtitles وبدلا من الصنوبريات ملئت الغابات الأشجار ذات الأوراق العريضة
    1999'da, Münih'te caddeleri ve terasları doldurmuş yüzbinlerce insana katıldım, ve Güneş tacı ortaya çıktığında hep birlikte bağrıştık. TED في 1999 في ميونيخ، انضممتُ لمئات الآلاف الذين ملؤوا الشوارع والسطوح وهتفوا معاً في آن واحد مع ظهور الهالة الشمسيّة.
    Onun türü gezegeni bu maddeyle doldurmuş olmalı. Open Subtitles لا بد أن أبناء جنسه قد ملئوا الكوكب بها.
    Ziyaretçiler o mekiği insan cesetleriyle doldurmuş. Open Subtitles ملأ الزائرون تلك المركبة بالجثث لقد نصبوا لنا كميناً
    Zaman yolculuğumuzun ilk anından evreni büyük bir ışıkla doldurmuş olduğunu görüyoruz. Open Subtitles فقد أراد أن يسافر عبر الزمن إلى تلك اللحظة الأولى عندما ملأ الضوء الكون ليراها
    Biri, boru bombasından oluşan bir dağ bisikletini tüm boş borularla doldurmuş. Open Subtitles احدهم ملأ جميع الانابيب الفارغة على دراجة جبلية مع محتويات من قنبلة أنبوبية
    Kafasını gösteriyi yönetmekle ilgili hayallerle doldurmuş. Open Subtitles ملأ رأسه بالكثير من الاحلام عن ادراة العرض
    Odayı doldurmuş olamaz, Eric de yataktaydı. Open Subtitles لم يكُن قد ملأ الغُرفة، لكنّه كان نائماً.
    Sevkiyat ağları patlamadan önce depoyu ağzına kadar Hint malı tıbbi kimyasalla doldurmuş. Open Subtitles أعني، قبل الحملة على مخطوطات النظام الإلكتروني، ملأ مستودع كامل مع المستحضرات الصيدلانية الهندية.
    Sizin kardeşlerinizden biri, Amvrosy lambayı gazla doldurmuş sonra, eli çarpmış ve lambayı devirmiş. Open Subtitles لقد كان الأخ "أمفروسي" الذي تحت الاختبار هو السبب فقد ملأ المصباح بالزيت، و أشعل عود ثقاب فسقط منه في الإناء -فهمت
    Midesini ölü kelebeklerle doldurmuş. Open Subtitles ملأ معدتها بالكامل بالفراشات الميتة
    Swearengen, gazeteyi yine bir sürü bok püsürle doldurmuş. Open Subtitles ملأ (سويرنجن) الجريدة بالكثير من الشائعات والتفاهات
    Karın boşluğunu kanla doldurmuş. Open Subtitles مما ملأ عشاء " الصفاق " الشفاف بالدم
    Düzinelerce çöp kutusunu buruşuk kağıtlarla doldurmuş olmalıyım. Open Subtitles لقد ملئت دستة سلات مهملات بالورق المجعد.
    Senin bir formu yanlış doldurmuş olduğuna inanamıyorum ya. Open Subtitles لا أصدق أنكِ ملئت أستمارة بشكل خاطئ
    Şey en azından Federaller buzdolabını doldurmuş. Open Subtitles حسنٌ... المباحث الفدرالية ملؤوا الثلاجة على الأقل
    Hendeği kendi ölüleriyle doldurmuş. Open Subtitles لقد ملئوا الخندق بموتاهم
    Aklıma gelen tek senaryo birisi kasıtlı olarak, zorla ciğerlerine su doldurmuş. Open Subtitles السيناريو الوحيد الذي أستطيع التفكير فيه هو أن أحدهم قام بضخ الماء الى رئتيها قسرا و عمدا.
    Birisi ceplerine garip bir tür et doldurmuş. Open Subtitles أحدهم حشا بعضاً من اللحم الغريب في الجيوب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد