Kafasını balinaların yas tutabileceği fıkriyle doldurmuştum, ki buna inanıyordum, fakat kasıtlı eylemler gerçekleştirebileceklerinden her şeye rağmen kuşkuluydum. | Open Subtitles | ملأت راسه بأفكار الحيتان ليكون قادر على الحزن عندما أعتقدته ايضا من الاعمال المحسوبة شككت فيه على الرغم مِنْ كل الذي حدث |
- Siz arabayla gelirken doldurmuştum. | Open Subtitles | لقد ملأت حاوياتهم بالفعل قبل وصولك |
Dün gece bu şeyi suyla doldurmuştum. Siktir. | Open Subtitles | ملأت هذا بالماء ليلة أمس - اللعنة، يا رجل - |
Mortdecai'ye 1 puan çünkü onu inanılmaz pisliklerle doldurmuştum. | Open Subtitles | النتيجة 1 لصالح موردكاي حيث أني قد ملئتها بكمية جيدة من القذارة التي لا تعقل |
Eski fotoğraf albümümü sadece güzel anılarla doldurmuştum. | Open Subtitles | ..... في ألبوم الصور القديمة كان لي ذكريات جميله ملئتها فيه |
Bunu ben doldurmuştum, Niye beklemeye alındı merak ettim. | Open Subtitles | الأمر أني ملأته بنفسي وكنت أتساءل لمَ قد يدرج محل الفحص |
Yeni doldurmuştum ama, tazelemek gerek. | Open Subtitles | ملأته حالا أصبح جديد |
Zaten doldurmuştum. | Open Subtitles | لقد ملأت لهم بالفعل |
Daha önce bu formdan doldurmuştum. | Open Subtitles | لقد ملأت هذه من قبل |
Efendim, bunu kendiniz gördünüz, ben doldurmuştum! | Open Subtitles | سيدي ، أنت رأيت بنفسك! لقد ملئتها! |