Kafalarımızı dikkatimizi dağıtan meşguliyetlerle dolduruyoruz ki; İyi miyim? Mutlu muyum? Çocuklarım düzgün büyüyorlar mı? Politikacılar beni gözeten | TED | نملأ رؤوسنا بالتلهي ، بالمشغوليات، بحيث أننا لا نملك أن نسأل، هل انا مرتاح؟ سعيد؟ وأطفالي يكبرون بشكل سليم، أليس كذلك؟ |
Bunlar katmanlanıyorlar, her seferinde 1 kat, ilk önce kemik, boşlukları da kıkırdakla dolduruyoruz. | TED | يتم وضعها في طبقات, طبقة واحدة كل مرة اولا العظم, ثم نملأ الفجوات بالمادة الغضروفية |
Senin için bir başvuru formu dolduruyoruz. | Open Subtitles | أننا نملأ إستمارة لكِ |
Beraber boşlukları dolduruyoruz... | Open Subtitles | وانا لدى فجوات معا نملىء فجوات بعضنا البعض |
İkimizin de hayatlarında boşluklar var ama artık birbirimizin boşluğunu dolduruyoruz. | Open Subtitles | إنه مثل أن كلانا لديه فتحات في حياته ولكن الأن نملىء فتحات بعضنا البعض |
- Jenkins rafları boş bırakmayın dedi. - Biz de dolduruyoruz. | Open Subtitles | جينكينس ) أرادنا أن نذهب ونملأ الرفوف ، لذا فها نحن) |
- Kütüğü dolduruyoruz! - Hammy. | Open Subtitles | أجل إننا نملأ الجزع |
- Havuzu mumlarla dolduruyoruz. - Çok güzel. | Open Subtitles | و نملأ البركة بالشموع - إنه جميل - |
Kasaları dolduruyoruz. | Open Subtitles | نملأ صناديق المال. |