ويكيبيديا

    "doluyken" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ممتلئ
        
    • مليء
        
    • ممتلئة
        
    - Ama diğer çocukların kıçını tekmelemek istemiyorum. - Ağzın doluyken konuşma. Open Subtitles لكني لا أريد أن أعلم الطفل الاخر درساً لا تتكلمي و فمك ممتلئ
    İnsanlara karınları doluyken buna binmemelerini söylüyoruz. Open Subtitles الآن، نخبر الناس ألا يركبه من هو ممتلئ المعدة بالكامل
    Lütfen ağzın doluyken konuşma, evlat. Balık veya et sol tarafınızdan servis edilir. Open Subtitles ارجوك بني, لا تتكلم وفمك ممتلئ
    Ve kısa. Ağzı doluyken konuşuyor. Open Subtitles ولكنه أصلع وقصير، يتكلم وفمه مليء بالطعام
    Senin için söyledim işte. Ağzın doluyken konuşma. Al. Open Subtitles ها قد أجبت عوضاً عنك لا تتحدث وفمّك مليء
    Ciğerleri vücut sıvısıyla doluyken koşmak canını yakıyordur. Open Subtitles التمرين برئة ممتلئة بالسوائل يجعل المرء يتألم
    Savunmamda konuşmalarıyla yer almak isteyen varsa bekleyeceğim çünkü çiğnediğinizi ve ağızlarınız doluyken konuşmak istemediğinizi biliyorum. Open Subtitles اذا كان أحدكم يريد الدفاع عني, سأنتظركم لأني أعلم بأنكم تمضغون طعامكم و لا تريدون التحدث بأفواه ممتلئة
    Ağzın doluyken onunla konuşamazsın. Open Subtitles لا يمكنكِ أن تتحدثي معه وفمكِ ممتلئ.
    - Hey. 007 Xander gelmiş. - Git. Ağzın doluyken konuş. Open Subtitles مرحباً , شاهدوا العميل السري (أكساندر) اذهبي وتحدثي وفمك ممتلئ
    Ağzın doluyken nasıl söyliyebilirsinki? Open Subtitles كيف ستقولين شيئا وفمك ممتلئ ؟
    Maggie, ağzın doluyken konuşma. Open Subtitles (ماغي) لا تتحدثين وفمك ممتلئ
    - Ağzın doluyken konuşma. Open Subtitles -لا تتحدث وفمك ممتلئ .
    Ağzın doluyken konuşma. Open Subtitles -تشك)، لا تتحدث وفمك ممتلئ) .
    Ağzım benzin doluyken, dilimi çiğneyip yerim Open Subtitles أنا أفضل أن أمضغ لساني مع فم مليء بالبنزين
    Dünya senin gibi sorumluluk sahibi ve etik insanlarla doluyken, neden umurumda olsun? Open Subtitles و لما أهتم عندما يكون العالم مليء بأشخاص مثلك مسؤولين و أصحاب أخلاق عالية
    Ev delillerle doluyken adamı öldürmek mi istiyorsun? Open Subtitles هل تريد قتل الرجل والمنزل مليء بالأدلة ؟
    Dekan, dünya, tuhaf insanların aşısız çocuklarıyla doluyken bu soğuk bağışıklık sistemlerimizi zayıflatıyor. Open Subtitles أيها العميد درجة الحرارة المنخفضة تضعف أجهزة مناعتنا بعالم مليء بأطفال الغرباء الغير مطعمين
    Ama ağzın doluyken konuşma. Open Subtitles و لكن لا تتحدثي بفم مليء بالطعام
    -Ağzın doluyken konuşmasan nasıl olur? Open Subtitles هل لك أن تتوقف عن الكلام وفمك مليء ؟
    EMP benim chipimi kızarttığında, sanki bellek halen tam doluyken işletim sisteminden güç kesilir gibiydi.. Open Subtitles عندما حٌرقت رقاقتي كان أشبه قطع الطاقة من نظام التشغيل بينما كانت ذاكرة الوصول العشوائي ما زلت ممتلئة
    Bu karnı doluyken ölmüş. Open Subtitles هذا الحيوان مات ومعدته ممتلئة "داكوتا الشمالية، 1978" (أجل، تبدو مثل (هيسبيرونس
    Mesane doluyken Open Subtitles حسنًا ، مثانة ممتلئة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد