İlkel bir yöntem... ..ama imparatora göndermeden önce... ..Skywalker'ı dondurmak için kullanabiliriz. | Open Subtitles | هذا الجهاز بدائى، و لكنه سيكون كافيا لتجميد سكاى واكر لرحلته للإمبراطور |
Nane şekerlerini, ahududuları ve buz küplerini dondurmak için bile uğraşmıştı. | Open Subtitles | وكانت لديها الوقت لتجميد أوراق النعناع والتوت فى مكعبات ثلجية. |
Bir tane bul. Cıvataları dondurmak için karbondioksiti kullan ama fazla sıkma hemen bitiveriyor. | Open Subtitles | استخدم ثانى أكسيد الكربون لتجميد المسامير. |
Ceset parçalarını dondurmak için kullanmıştım. Son derece etkili. Ve adamın parmağını fena yakıyor. | Open Subtitles | أستخدمه لتجميد أعضاء الجسم، إنّه فعّال للغاية، ولكنه يحرق بشدّة |
Ölmeden önce İran'ın nükleer programını tamamen dondurmak için görüşmelere başlamak istiyor. | Open Subtitles | قبل أن يموت يريد البدء بتفاوض لتجميد البرنامج النووي بالكامل |
Metali dondurmak için kullanılır ama aynı zamanda hayvanlara nahoş gelmesi için fare zehirlerinde de bulunan acı bir maddedir. | Open Subtitles | التي قد تستخدم لتجميد المعادن و لكنّها أيضا مادة توجد بـ سم الفئران ليجعلها غير مقبولة للحيوانات الأليفة |
Sebzeleri dondurmak için alıyor. | Open Subtitles | يشتريه الشخص لتجميد الخضار فيه |
İşte, bu kan kurşunları saklamak ve dondurmak için harika olurdu. | Open Subtitles | أجل! هذه ستكون مناسبة لتجميد وتخزين الرصاصات الدموية. |
Zamanı dondurmak için bir formül bulacağım. | Open Subtitles | وجدت صيغة لتجميد الزمن |
Ama bir tanrı dondurmak için bir büyü biliyor. | Open Subtitles | لكنه يعرف تعويذةً لتجميد إله |
Demek bu şey laneti dondurmak için yapıldı. | Open Subtitles | صُنعت هذه لتجميد اللعنة |