ويكيبيديا

    "donmuş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المجمدة
        
    • المجمد
        
    • المتجمد
        
    • مجمد
        
    • المتجمدة
        
    • تجمد
        
    • المثلج
        
    • مجمّدة
        
    • المتجمّد
        
    • متجمّد
        
    • متجمّدة
        
    • مجمّد
        
    • تتجمد
        
    • المجمّد
        
    • مجمده
        
    Ya da ormanda veya yollardaki donmuş karlar üzerinde... onunla omuz omuza çarpışmışlardı. Open Subtitles أو شخص الذين قاتلوا بجانبه في الغابة أو المجمدة اجتاحت الثلوج على الطرق.
    Ayrıca bugün çorba ve donmuş yoğurt günü de değil. Open Subtitles وطبق اليوم ليس الحساء واللبن المجمد بل السلطة والفاكهة المخفوقة
    Puslu ormanlara ve yanan çöllere ve donmuş kutup arazilerine uyumlu. Open Subtitles يتكيف مع أبخرة الغابات والصحارى الحارقة و نفايات القطب المتجمد الشمالي
    Kapağı açtığımda, donmuş bir hindi ayağıma düşüyordu az kalsın. Open Subtitles فتحت الباب,و كاد ان يسقط ديك رومي مجمد على قدمي
    Bugün daha çok yolda kalan arabalara yol göstermekle ve yaşlı bir bayanın donmuş kedisini ağaçtan indirmesine yardım etmekle geçti. Open Subtitles ليس فعلياً اليوم كان في غالبه مساعدة سائقي السيارات الذين ظلو الطريق ومساعدة عجوز في انزال قطتها المتجمدة من فوق الشجرة
    Bence donmuş gıdaların çözülmesi kese kağıdının yapısal bütünlüğünü bozdu. Open Subtitles أعتقد أن تأثير تكثيف أطعمتك المجمدة أضعف الهيكل الدعامي لكيسك
    İlk olarak, arkadaşımı bırakmanı sonra tüm donmuş gıda ürünlerini piyasadan kaldırmanı istiyorum. Open Subtitles حسنا اولا اريدك ان تترك صديقي ثانيا, اسحب جميع الاغذية المجمدة من الاسواق
    Düştüm, ateşe değil fakat uçsuz bucaksız, donmuş bir araziye düştüm. Open Subtitles لقد وقعت,ليس في النار و لكن في مكان واسع,في القفار المجمدة
    Bu almak için son şansımız, ama donmuş yoğurt dondurmadan daha sağlıklıdır. Open Subtitles هذه آخر مرة أطرق فيها الموضوع اللبن المجمد صحيّ أكثر من البوظة
    Elimde olanlar, kocamın aldığı kollu battaniye üvey çocuklarımdan donmuş yoğurt etiketi ve bugünü unutan en iyi arkadaşım. Open Subtitles وكل الذي حصلت عليه من زوجي هو سلانكت سلانكت: بطانية على شكل ثوب فضفاض وكوبونات الزبادي المجمد أولاد زوجي
    Bu sabah Scully'nin silahını, buzdolabında donmuş yoğurdun içinde buldum. Open Subtitles هذا الصباح وجدتُ مسدس سكالي في الثلاجة، في الزبادي المجمد
    Bu donmuş uçsuz bucaksız denizin ortasında onu veya yavrusunu hiçbir yırtıcı bulamaz. Open Subtitles في منتصف هذا البحر الشاسع المتجمد لا يستطيع مفترس الوصول إليها أو لصغيرها.
    2008 yılında, Kuzey Kutbu'nda bir adada donmuş topraktan bir fosil çıkartılmıştı. Open Subtitles في جزيرة في أعالي القطب المتجمد الشمالي الاحفور أنتشل من الارض المتجمدة.
    Ekranda da gördüğünüz üzere -- donmuş bir doku kesilmekte. TED ويمكنكم رؤيته هنا -- هذا نسيجٌ مجمد ، ويتم تقطيعه.
    Aburcubur yiyecekler yoktu, ve '20lere kadar, Clarence Birdseye çıkana kadar, donmuş gıda da yoktu. TED لم تكن هناك وجبات خفيفة، حتى مطلع العشرينات، حتى جاء المخترع كلارانس بيردسي، لم يكن هناك طعام مجمد.
    Denizler de dahil tüm dünyanın eskiden donmuş olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles هل تعلم أن العالم ظل في حالة تجمد أبدي وحتى البحار؟
    Tina benden yılda iki kere, donmuş et ve balık alırdı. Open Subtitles كانت تشتري مني السمك المثلج بالعادة أحضر بعض مرات في السنة
    - Çünkü senin lanet masalın ve mutfağımızda canlı ve donmuş bir şekilde duruyor. Open Subtitles لأنها قصتك الخرافية و هي حية و مجمّدة في مطبخنا
    Kutup ayıları, yaşama alanları olan donmuş denizde fok avlarlar. Open Subtitles ،الدببة القطبية في بيئتهم المناسبة يصيدون الفقمات على البحر المتجمّد
    Bu sadece donmuş su, ama kaya gibi sert. Şuna bir bakın! Open Subtitles إنها عبارة عن ماء متجمّد ولكنها صلبة كالصخر ، أنظر إليها
    Amaçları halen donmuş haldeki deniz yamaçlarına ulaşmak. Open Subtitles وجهتهم المنحدرات البحرية التي لا تزال متجمّدة
    donmuş denizde giden garip bir okyanus gemisinin ışıklarına benziyorlar. Open Subtitles تبدو كأضواء أرض غريبة طافية على بحر مجمّد
    Uçağımın dalışı sayesinde düşmanların yüzünü görmeyeceğim ve yağmur sularıyla donmuş siyah kayalar kadar siyah gözlerini görmeyi yeğlerim. Open Subtitles بينما طائرتي تسقط في الماء، لن أرى أوجه أعدائي. سأرى بدلاً من ذلك عينيك، مثل صخرة سوداء تتجمد في مياه المطر.
    Ama donmuş bir kalbi ancak gerçek bir aşk eritebilir. Open Subtitles لكن يمكن فقط لبادرة حبّ حقيقيّ أن تذيب القلب المجمّد
    Sizden donmuş bir muz aldım, ve ısırdığım zaman içinden bu çıktı. Open Subtitles مم نعم . لقد اشتريت موزه مجمده و عندما قضمتها وجدت هذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد