Şimdi, o Dooley'yin bana zaten bir parti mal borcu var. | Open Subtitles | الآن، وهذا دولي ل بالفعل في لي لشحنة واحدة. |
Ya da okuldan tanıdığım bir oğlanla. Adı Dooley'di. | Open Subtitles | أو مع ولد كنت أعرفه بالمدرسه كان اسمه دولي |
Kit, lütfen fasulyeyi Bay Dooley'e uzatır mısın? | Open Subtitles | كيت , لطفا أتمرري الفاصولياء للآنسة دولي رجاءا ؟ |
Dooley bir kargaşa içinde. Ve Eğri Oklar ilk galibiyetlerini kazanma yolundalar. | Open Subtitles | "دولي " في معركة " والسهم المحدب " يستهدف أول فوز له |
Dooley Eğri Okların top kaybı üzerine harika bir başarı yakalıyor. | Open Subtitles | يقود " دولي " نصراً عظيماً بعد سحق تطور فريق السهم |
Megan Berlin'in ifade verdiği sırada da, Jason Dooley'nin duruşmasında da.... ...ve senin burada olduğun zaman da salonda olan tek biri var. | Open Subtitles | كان هناك شخص واحد حضر في جلسة ميغان برلين و محاكمة جيسون دولي و كان هنا في وقت محاكمتك |
Dooley'nin barında birisi yüklü bahşiş bırakırsa zil çalıyorlar. | Open Subtitles | حانة دولي في الشارع الخامس لديها جرس يقرع عندما يترك أحدهم بقشيشا كبيرا |
Kilisedeki Bay Dooley de 80 yaşında ama her sabah golf oynuyor. | Open Subtitles | حسناً، السيد دولي من الكنيسة يلعب الغولف كل صباح وهو في الثمانين تقريباً. |
Atlanta'da bir kadın var, Debbie Dooley. Atlanta Çay Partisi 'nin başkanı. | TED | هناك إمرأة في أتلانتا/جورجيا "ديبي دولي"، وهي رئيسة مجلس إدارة حزب الشاي في أتلانتا. |
"Michael Dooley'yle zıtlaşmamak" konulu dersimiz bu günlük bu kadar. | Open Subtitles | حسنا، هذا يخلص درس اليوم على "لا المسمار مع مايكل دولي." |
Evvelsi gün anneme sizden bahsediyordum Bayan Dooley. | Open Subtitles | اليوم السابق كنت أخبرها عنك آنسة دولي |
Oh, Bayan Dooley, lütfen, burada çocuklar var. | Open Subtitles | أوه آنسة دولي , هناك أطفال هنا |
Dooley, bana anlatabilirsin. İşin gerçeği damadını sen öldürdün, değil mi? | Open Subtitles | (دولي)، يمكنكَ إخباري، الحقيقة أنكَ قمتَ بقتل زوج إبنتك، أهذا صحيح؟ |
Sophie, Dooley'nin olayi nasil yürüttügünü ögren. Bir bilgisayar korsaniyla is yapiyor olmali. | Open Subtitles | (صوفي) ، إعرفي كيف يضغط (دولي) على الزناد فلابدّ أنّه يعمل مع مخترق |
Bu Ebenezer Dooley degil mi? Biraz tökezlemissin galiba, degil mi? | Open Subtitles | إذا لم تكن (إبنيزر دولي) فقد تقابلنا سابقاً ، أليس كذلك؟ |
Dooley'i sahadan silip, Bernard Forest'ı iki kere yeniyorlar. | Open Subtitles | بإكتساح " دولي " والإنقضاض على " لوي بيرنارد " مرتين |
Teknik ekip Dooley'nin sabit diskinde bir görüntü bulmuş. | Open Subtitles | سحبت صورة جزئية من كاميرت جهاز دولي |
Jason Dooley. Ağustos ayında tutuklanmış. | Open Subtitles | جيسون دولي ألقي القبض عليه في اغسطس أب |
- Şef Dooley yanlışlıkla çalıntı araç ihbarını onaylatmışım size. | Open Subtitles | (حضرة المدير. (دولي أخشى أنني أخذت بالخطأ تقرير سرقة السيارة |
Dooley'le hapishanede onun icabına baktık sanıyordum. | Open Subtitles | كنـُـت أعتقد بأننا أنتهينا من هذا الأمر مع المدعو... ؟ دولي الذي طعنه في السجن |
Memur Dooley, sizinle dışarda konuşabilir miyiz? Sadece bir dakika. | Open Subtitles | أيها الظابط ديوي أستطيع ان أتحدث معك للحظة؟ |
Hiç Bugs Dooley adını duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت من قبل عن باجز دويلى ؟ |