Bu bir yalandı, fakat benim gerçekliğimdi, tıpkı küçük Dorothy'nin zihnindeki, ters yüzen balıklar gibi. | TED | كان كذبة ولكن كان واقعي. كسمكة دورثي التي تسبح للخلف في عقلها. |
Dorothy'nin dairesi ... David Lynch'in filminde gördüğümüz, tüm ahlaki ve toplumsal engellerin askıya alınmış gibi göründüğü ve herşeyin imkanlı hale geldiği cehennemi mekanlardan biridir. | Open Subtitles | شقة دورثي هي إحدى الأماكن الجحيمية المنتشرة في أفلام ديفيد لينش أماكن حيث الأخلاق والمحاذير الاجتماعية |
Yani eğer Frank illa birinin fantazisi olacaksa, ..., Dorothy'nin olmalıdır. | Open Subtitles | وبذلك، إذا كان فرانك حلماً فربما يكون حلم دورثي |
Dorothy'nin kızı her pazar bize çeşit çeşit harika çorbalar getirir. | Open Subtitles | تأتي ابنة "دورثي" كل يوم أحد وتحضر جميع أنواع الحساء اللذيذ |
Hatta bu gece hocam Dorothy'nin gösterisini izlemeye gideceğim. | Open Subtitles | في الحقيقة, انا ذاهب إلى عرض معلمتي دورثي الليلة |
Dorothy'nin perdeyi kaldırdığı ve Büyücünün gerçekte kim olduğunu gördüğü andayız: | Open Subtitles | حيث دورثي تسحب الستار وتري الساحر علي حقيقته |
Dorothy'nin bundaki rolü o kadar büyük değil. | Open Subtitles | ولا يوجد جزء كامل في كتاب دورثي |
Dorothy'nin silahı olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم حتى أن دورثي تحمل مسدسا |
Kısrağıma da kız kardeşim Dorothy'nin ismini koydum. | Open Subtitles | بغلتي سميتها دورثي على اسم اختي |
Dorothy'nin altı yaşında bir oğlu var bir de bebek geliyor. | Open Subtitles | دورثي لديها ابن عمره 6سنوات وطفلا قادما بالطريق . |
Bu, yapımcımız, Rita Marshall. Dorothy'nin ajansı, George Fields. | Open Subtitles | وتلك المنتجة (ريتا مارشل)، (دورثي) لم تُحضر سيرتها الذاتية، (جورج فيلدز) وكيلها |
Dorothy'nin bir erkekle yaşadığını düşünmesinler! | Open Subtitles | لايمكن أن يعرفوا أن (دورثي) تعيش مع رجل، هذا مضر لشخصيتها |
Dorothy'nin cadıyı suyun içine atarak onu öldürdüğünü hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر أن (دورثي) قتل الساحرة بصبه الماء عليها. |
Burada iki çocuğun Christopher ile Dorothy'nin sevgili anneleri... ..ailesine ve topluma bağlı Adele Carolyn Rogers-Smith'i ebedi istirahatgâhına koymak için toplandık. | Open Subtitles | نحن مجتمعون هنا لنضعها بالراحة الأبدية (أوديل كارولين روجرز سميث) الأم الحبيبة لطفلين (كريستوفر) و (دورثي) |
Ya da, Dorothy'nin düşündüğü kadar ktü bir baba olmayacağını kanıtlamak istiyorsun. | Open Subtitles | أو أنك تريد أن تثبت أنك لست سيئا بقدر ماتعتقدك (دورثي). |
Dorothy'nin masumiyeti böyle yüzümüze mi çarpmalı? | Open Subtitles | (أيجب أن تكون براءة (دورثي ظاهرة على أنفها؟ |
İyi. yapıyorsun. Ama önemli değil çünkü Dorothy'nin iyileşeceğini biliyorum. | Open Subtitles | ولكنه غير مهم، لأنني متأكده من أن (دورثي) ستصبح على مايرام |
İyi haber Dorothy'nin ameliyatı iyi geçti. | Open Subtitles | الأنباء السارة هي أن (دورثي) خرجت بسلامة من العملية |
Bence Dorothy'nin durumuyla ilgilenmeliyiz. | Open Subtitles | اعتقد انه ينبغي بك أن تتفقد حالة (دورثي) |
- Bu Dorothy'nin onlarla gelip burada kaldığı zaman. | Open Subtitles | هذا عندما تسللت (دورثي) لهذه الرحلة و علِقت هناك - صحيح - |