Dunham'ı içeriden bilgi ticareti yapmaktan tutuklamamız için iki şeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | اسمع نحن نحتاج شيئين لكي نعتقل دونام من أجل المتاجرة الغير نظامية |
Çünkü, genelde şimdi Bayan Dunham dilbilgisi öğretir, sonra bize quiz yapar, sonra bizi okuma gruplarına böler. | Open Subtitles | لأن العادة الآن الآنسة دونام تعلم المفردات ثمّ تعطينا إختبار البوب ثمّ تقسّمنا إلى قراءة المجموعات |
Ama Bayan Dunham bize sadece 15 dakika teneffüs veriyor... | Open Subtitles | لكن الآنسة دونام تعطينا فقط عطلة لـ 15 دقيقة |
Er Dunham ikinize de yardımcı olacaktır. | Open Subtitles | دنهام الخاصّ سيساعد كلاكما مع مهما تحتاج. |
Olivia Dunham, FBI birimler arası irtibat bölümü. | Open Subtitles | أوليفيا دانهام علاقات بين الوكالات من الأف بي أي |
Kafanız karışmasın millet. Dunham. Böyle Dun- ham ham ham ham. | Open Subtitles | لا تخطئ الاخرين , انه دونام جيف دونهام دوت كم |
İkincisi, Dunham'ın bu bilgiyi nereden aldığını öğrenmelisin. | Open Subtitles | ثانياً عليك أن تكتشف من أين يحصل دونام على هذه المعلومات |
Dunham bunu elden getirtti ve ofisinde kilit altına aldı. | Open Subtitles | لقد قام دونام بتوصيلها باليد وقام بحفظها في مكتبه |
Dunham bu raporlara yarının tarihini atmış. | Open Subtitles | هذا التقرير الذي حصل عليه دونام سوف يصدر للعلن غداً |
Ajan Dunham'a buranın kurbanın adının Nancy Guerring olduğunu söyler misin? | Open Subtitles | هل يمكنك إخبار العميلة "دونام" أن إسم ضحيتنا هو "نانسي جوريج" |
Ama şanslıysak Ajan Dunham peşinde olduğumuz adamı bulabilecek. Nick'i çocukluğumdan tanırım. | Open Subtitles | لكن لو كنا محظوظين ربما تساعد العميلة "دونام" لتجد الرجل الذي نطارده |
Bayan Dunham'un yedeğini tanıştırmak istiyorum | Open Subtitles | أودّ أن أقدّم بديل الآنسة دونام |
Düzenli hareket için, Ajan Dunham silahı gözüyle görmeden baskın emri verilmeyecek. | Open Subtitles | حسب اللوائح، لن نأمر بأية غارة حتى ترى العميلة (دونام) السلاح بنفسها. |
Dr. Boone bunu size şahsen vermemi istedi, Ajan Dunham. | Open Subtitles | طلب منّي الدكتور (بون) أن أعطيكِ هذا شخصياً، عميلة (دونام). |
Bayan McAlpin, Er Dunham'ın dün gece buraya geldiğini söylediniz. | Open Subtitles | السّيدة ماكالبين، قلت دنهام خاصّ جاء هنا ليلة أمس. |
Dunham ve Guttierez'in ikisi de, Albay Wharton hakkında şikayette bulunmuşlar. | Open Subtitles | دنهام وجوتيريز كلاهما محفوظ شكاوى ضدّ العقيد وارتون. |
Ajan Dunham'ın hayatına tamamen bulaşmalı. | Open Subtitles | وهي في حاجة إلى أن تماما منغمسين في الحياة كيل دنهام. |
Bak, Dunham. Sen ve ben kötü bir başlangıç yaptık... | Open Subtitles | اسمعيني، دانهام ، أنت وأنا انطلقنا من الخطوة الخطأ |
Evet, ben Astrid Farnsworth. Ajan Dunham'ın asistanı. | Open Subtitles | نعم، أنا آستريد فورنورث ، مساعدة العميلة دانهام |
Bunların hiçbiri beni Jacob Dunham'la tanışmaya hazırlamamıştı. | Open Subtitles | لا شيئ مني كان مستعد لملاقاة جايكوب دونهام |
Hiç olmadı, Joe Dunham sana yardım edebilir. | Open Subtitles | أو تعلم ماذا ؟ "جو دونهام"قد يحتاج إلى مساعدة |
Onun adına hareket ediyorduk sadece. - Dunham konuşmak istiyor. | Open Subtitles | نحن نتصرف باسمه دانوم " يريد كلمة " |
Memphis, Tennessee'den Rodney "Hot Rod" Dunham. | Open Subtitles | " رودني دونم " الشهير بـ " هوت رود " خارج " ميمفس " ولاية " تينيسي " |
Jeff Dunham Show'a hoş geldiniz tabi halüsinasyon görmüyorsam. | Open Subtitles | و, دعونى أقول لكم على الأقل أهلاً بكم فى عرض "جيف دانام" |