| Yani içeride bölmeler vardır... ...bölmelerin duvarlarını bir çeşit nemli toprakla inşaa ederler... ...ve bu kuruduğunda bir çeşit kerpiçvari yüzey oluşur. | TED | هذا يعني أن هناك دوائر بالداخل، يخطون الجدران بالتربة الرطبة ويجف إلى نوع أشبه بسطح أدوبي. |
| Bir mermi ya da el bombası gerekir ama onlar da hava kanallarının ince duvarlarını parçalayacaktır. | Open Subtitles | قذيفة أو شرارة ستُفَعل الأمر و لكن ذلك سيدمر الجدران الرقيقة بجانب فتحة التهوئة |
| Şehrin duvarlarını yıktılar ve kaleyi almaları da an meselesi. | Open Subtitles | لقدْ إقتحموا أسوار المدينة إنّها مسألة وقتٍ لا غير حتى يأخذوا القلعة |
| Evet. Ya bunu yaparsın ya da ordu güvenlik duvarlarını aştığını öğrenir. | Open Subtitles | أجل، إمّا تفعل ذلك وإلاّ سيكتشف الجيش أنّك كنت تقتحم جدار حمايتهم. |
| Sen ancak umumi tuvaletlerin duvarlarını süsleyebilirsin, boşboğaz herif. Başarısız. | Open Subtitles | أنت جيد فقط فى الرسم .على حوائط فى الحمامات العامه,أنت ثرثار, |
| Benim mütevazi teklifim, bu üç şehrin duvarlarını yıkmak ve ayrılığı ortadan kaldırmak. | Open Subtitles | أَقترح بتواضع هدم حيطان المدن الثلاث ولكَسْر الحصار |
| duvarlarını yıkıp sınırlarını aşarız. | Open Subtitles | خمسة أيام في الأسبوع كي تحطم جدرانك وتخرج من تبريراتك ودفاعاتك |
| Evlerine zorla girip duvarlarını spreyle boyadın, öyle değil mi? | Open Subtitles | إقتحام منزلهم، الرسم على الجدران ، اليس كذلك؟ |
| Buranın duvarlarını kontrol edip sağlam olduklarından emin olmalıyız. | Open Subtitles | ينبغي لنا أن فحص الجدران هناك لنتأكد من أنها مؤمنة |
| Üç Soylu Ailemizin duvarlarını yıkmayı ilk onaylayan sen değil miydin? | Open Subtitles | الم تصدق على هدم الجدران العالية للعائلات الثلاثة النبيلة هي الدرجة الأولى؟ |
| Eğer bu orospu çocukları yakında kendilerini göstermezse, duvarlarını bokla boyayacağım. | Open Subtitles | إذا لم تفتحوا الباب قريباً سوف أطلي هذه الجدران بالبراز |
| Hapishanemin duvarlarını aştığım zaman senin yaşlarındaydım. | Open Subtitles | كنت في نفس عمرك تقريبًا عندما خرجت من أسوار سجّاني |
| Ne! İkiniz Bağdat'ın duvarlarını aşıp, Moğol ordularına karşı tek başına mı savaşacaksınız? | Open Subtitles | أنتم الاثنين ستقتحمون أسوار بغداد |
| Bitiş tarihiyle kucaklaşmak ve İstirahat Kongresi'nin duvarlarını titretmek için gece gündüz çalışarak mı. | Open Subtitles | بالعمل ليلاً ونهاراً حتى ننتهي في الوقت المطلوب "ونحطم أسوار "ريلاكسسكون |
| Yani bir cıvık mantar hücre duvarlarını paylaşan, tek bir varlıkmış gibi gözükse de milyonlarca hücre çekirdeğinden oluşur. | TED | و لذلك يمكنك أن تجد داخل هذا الكائن .. الآلاف أو الملايين من النويات، التي تتشارك في جدار الخلية، و تعمل ككيان واحد. |
| Ve bunun sebebi de, birçoğunuz Büyük Kanyon'a gitmişsinizdir, ve Büyük Kanyon'un duvarlarını görmüşsünüzdür, ve o katmanları da görürsünüz. | TED | و ذلك لنفس السبب الذي دفع العديد منكم إلى الذهاب إلى غراند كانيون و كما ترون في جدار الغراند كانيون، توجد هناك طبقات |
| Hücresinin duvarlarını çizimlerle doldurmuş. | Open Subtitles | وكان يرسم صوراً في كل مكان على حوائط زنزانته |
| Senin gibi insanların şehrimizin duvarlarını mahvetmesizden bıktık! | Open Subtitles | لقد سئمنا ومللنا من الرجال امثالك الذين يشوهون حوائط البلدة |
| İlk defa gece yatıya kalıyorsunuz, oğlun oturma odamın yeni boyanmış duvarlarını karalıyor ve not defterim kayıp, sence tesadüf mü? | Open Subtitles | أول مرّة أشخاص يبيتون عنديّ، ابنك رسم وصبغ كلّ شيء على حيطان الغرفة. و المفكرة فُقدت؟ |
| Sınıfın duvarlarını kirletseydim. | Open Subtitles | أشوه حيطان قاعة الدرس |
| Gelecek gecelerde seni ziyarete geleceğim, Conor O'Malley... sen uyanana kadar duvarlarını sarsacağım. | Open Subtitles | سأزورك ثانية في ليالٍ أخرى، "كونور أومالي". وسأهزّ جدرانك إلى أن تستيقظ. |
| Bana mahallemizin duvarlarını hikayemi anlatmamız için nasıl bir tual gibi kullanacağımı öğretti... | Open Subtitles | الان، لقد علمني استخدام جدران باريو كما الوحة زيتية ي تخبر قصتك وقصتك |
| Birleşik Krallık güvenlik duvarlarını mı aştın? | Open Subtitles | هل اخترقت نظام الحماية الخاص بانجلترا؟ نعم ، لقد اخترقت كل انظمة الحماية |
| Kendimi bir saldırıya maruz bırakmadan güvenlik duvarlarını aşamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني اختراق حاجزهم الناري بدون أن أدع نفسي عرضة للهجوم |
| Shusun ve Zigao orduları duvarlarını başarıyla yıkmışlar. | Open Subtitles | جيوش شوسن وزيجاو وقد مزق بانخفاض جدرانها بنجاح |
| George'a karşık tropikal meyveli bir içecekle uğradım ve güvenlik duvarlarını hack'ledim. | Open Subtitles | لقد ملأت "جورج" بمزيج فواكه استوائي ثم اخترقت جدارهم الناري |