dedim. Yanıtımın biraz kendini beğenmiş tavırlı olduğunu biliyorum, ama burada önemli bir ayrım yatıyor, çünkü ben Duyarlılık eğitimine değil, | TED | الآن، أنا أعلم أنه رد مفخم قليلاً، رَدي عليها، ولكنه تمييز مهم، لأنني لا أعتقد أن ما نحتاج إليه هو تدريب الحساسية. |
Öncelikle birbirlerine yüksek derecede sosyal Duyarlılık gösterdiler. | TED | أولًا، اظهروا درجة عالية من الحساسية الأجتماعية نحو بعضهم البعض. |
Duyarlılık kalibrasyonları bir çocuk kadar kayganlaşmış olmalı. | Open Subtitles | توافقات الحساسية لابد وأنها إنزلقت بدرجة بسيطة. |
IRS'te herhangi bir Duyarlılık Eğitimi mi alıyorsunuz, Bay Thomas? — hayır. | Open Subtitles | هل يجب أن تأخذ دروس حساسية لكي تنضم لجباية الضرائب سيد طوماس؟ |
Erkek ve kadın arasındaki şiddete karşı abartılı bir Duyarlılık göstermiyor. | Open Subtitles | إنها أظهرت حساسية قوية تجاه العنفّ بين الرجل و المرأة. |
Bugün paylaşmak istediğm üçüncü mesaj tam da bu devrimle ilgili: Duyarlılık devrimi. | TED | الرسالة الثالثة التي أود مشاركتها معكم اليوم هي، في الواقع، عن الثورة: ثورة الرأفة. |
Duyarlılık eğitiminin temel noktası insanların yaptıklarından pişman olduklarını söyledikleri bir şeyle ya da bir hareketleriyle dalga geçmemeniz gerektiğidir. | Open Subtitles | الشي الأساسي المهم عن تدريب الرقة أنه لا يمكنك أن تجعل من الشخص أضحوكة . لشيء ما أو لحركة |
Sende zerafet , incelik ve Duyarlılık var ve bu inanılmaz çarpıcı bir şey. | Open Subtitles | لديكى الرحمة و الحنان و الأحساس و هذا بشكل لا يصدق |
Varolduğunu öğrenenler az rastlanılır derecede önsezi, Duyarlılık, ve sorgulama doğasına sahip olmalıdır. | Open Subtitles | أولئك الذين يعلمون بوجودها .. ُ يجب ان يكونوا علي درجة عالية من الحساسية والعلم ومعرفة الطبيعة |
Bununla beraber, kayıtlar bize, büyük Duyarlılık ve zekâya sahip bir adam portresi çiziyor. | Open Subtitles | ومع ذلك, فقد صورته لنـا السجلات بأنه رجل شديد الحساسية وذكي جداً. |
Belirtileri, gribe paralel olarak, ışığa Duyarlılık ve kaşıntı sonrasında ise bunama, deri ve gözde sarılaşma ve kusma görülebilir. | Open Subtitles | الأعراض تشبه الإنفلونزا مع الحساسية الخفيفة والهرش, ويليها التخريف وجفاف الفم والقئ |
Gelir Dairesi'nde bir tür Duyarlılık kursu mu alıyorsunuz, Sayın Thomas? | Open Subtitles | ـ هل يتوجب عليك أن تتمرن على ممارسة الحساسية قبل الإنضمام لمصلحة الضرائب سيد توماس ؟ |
İşte, erken Duyarlılık ailenin içinde yaşadığı dünyadan edindiği deneyimleri oldukça bilinçsiz bir şekilde çocuğa aktardığı sistemle alakalı bir durumdur. | Open Subtitles | مختلف كلياً وهذه هي الحساسية المبكرة والأبوة تكاد ان تكون، تقريباً دون وعي منا، |
o da çıktı, salakça bir açıklama yaptı. Geçiniz." diyeceklerdir. Ben o kişinin Duyarlılık eğitimine değil, | TED | لقد قال تعليقاً غبياً. انسوا ذلك ". حجتي هي، انه لا يحتاج إلى تدريب حساسية. |
Ben mide bulantısı gözlemliyorum, ...ışığa Duyarlılık, ...zaman ve yer kavramını kaybetme, ...aşırı dozun bir kaç belirli semptomu daha. | Open Subtitles | حسنا أنا أرى غثيان حساسية للضوء دوخان |
Örnekteki Duyarlılık daha akut hale gelir. | Open Subtitles | حساسية في العينة تصبح أكثر حدة. |
Işığa aşırı Duyarlılık başka bir enfeksiyon olduğuna işaret eder. | Open Subtitles | حساسية للضوء من أعراض عدوى أخرى |
Duyarlılık, gözlerimizi diğerlerini görmek için, kulaklarımızı diğerlerini duymak, çocukları, fakirleri, gelecekten korkanları dinlemek içindir. | TED | الرأفة تعني استخدام أعيننا لرؤية الآخر، وآذاننا لسماع الآخر، لسماع الأطفال والفقراء وأولئك الخائفين من المستقبل. |
Ama senden Duyarlılık sahibi biri olmanı beklerdim. Hiç değilse. Nezaket, o da olmazsa. | Open Subtitles | لكنني أملت أن تملكي الحنان على الأقل، وحتى الرقة |
Hipotroidizimli insanlar kilo alımı, tembellik, soğuğa Duyarlılık, şişkin eklemler ve depresyondan muzdariptirler. | TED | وتظهر أعراض قصور نشاط الغدة في زيادة الوزن، والخمول والحساسية ضد البرد وتورم المفاصل والشعور بالحزن. |
Bazı insanlar da "Bu adamın Duyarlılık eğitimine ihtiyacı var." diyeceklerdir. | TED | وبعض الناس سيقولون، "حسناً، أنه يحتاج إلى تدريب الحساسية". |