- Bunu duyduğuma sevindim. - Şu sonuncuya gelelim. | Open Subtitles | أنا سعيد لسماع هذا دعنا ننتقل لهذه الأخيرة |
Bunu duyduğuma sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيد لسماع ذلك و كيف أستطيع مساعدتك؟ |
Güzel, bunu duyduğuma sevindim. Ona endişe etmemesini söyleyin. | Open Subtitles | جيد ، إننى مسرور لسماع ذلك أخبريها الا تقلق |
Bunu duyduğuma sevindim çünkü ödül almam için birine hediye vermem gerekiyorsa o ödülü almaya değmez. | Open Subtitles | يسعدني سماع ذلك، لإني إذا فزت بالجائزة عن طريق الرشوة فهي لاتستحق |
Bunu duyduğuma sevindim. Bayan Threadgoode eve gitmek için sabırsızlanıyor. | Open Subtitles | انا سعيدة لسماع هذا, مدام ثريدغود كانت تتشوق للعودة للمنزل |
Bunu duyduğuma sevindim işte. Haydi şimdi gidipte.. | Open Subtitles | يسرني سماع ذلك، يا فتى والآن،دعنانذهبلإحضاربعض.. |
Bunu duyduğuma sevindim. O ve ben iyi vakit geçirdik. | Open Subtitles | . سعيد بسماع ذلك العلاقة بيننا كانت على ما يرام |
Bunu duyduğuma sevindim. | Open Subtitles | أوه يا بن. إنه من الجيد سماع ذلك لأنه في بعض الأحيان أخشى |
duyduğuma sevindim ama Carson, karının seni tehdit ettiğini söylemişti. | Open Subtitles | أنا سعيد لسماع هذا ولكن كارسن قال بأن زوجتك قامت بكل أنواع التهديدات |
Bunu duyduğuma sevindim. Devamlılık senin için önemli. | Open Subtitles | سعيد لسماع ذلك,الاستمراريه مهمه لكِ الآن |
Bunu duyduğuma sevindim, efendim, ama, uh, biz aslında başka bir şey hakkında konuşmaya gelmiştik. --8 sene önce Gilmour Caddesinde 539 nolu yerde yaşarken bazı şeyler olmuş. | Open Subtitles | أنا سعيد لسماع ذلك، يا سيدي، ولكن، اه، ونحن في الواقع هنا أن أتحدث إليكم عن شيء آخر |
Bunu duyduğuma sevindim çünkü yaptığım şey o olabilir... ama hayatım başka bir şey. | Open Subtitles | سعيد لسماع ذلك لأن وظيفتي هى عملي لكن حياتي هى هويتي |
Bunu duyduğuma sevindim. | Open Subtitles | إنني مسرور لسماع ذلك، كنت أشعر أنه ليس بسببه |
Bunu duyduğuma sevindim, zira White'ı görmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا مسرور لسماع ذلك لأننى أريد أن أرى وايت |
- Bunu duyduğuma sevindim. - Ayrıca bebeğin artık bir ismi var. | Open Subtitles | ــ يسعدني سماع ذلك ــ و الطفل لديه إسماً الآن أيضاً |
Bunu duyduğuma sevindim. Benim için çalmalısın. | Open Subtitles | يسعدني سماع ذلك، يجب أن تعزفي لي مقطوعة |
Bunu duyduğuma sevindim, çünkü kafanıza takmanız gereken bir şeyiniz yok. | Open Subtitles | انا سعيدة لسماع هذا الكلام لانك لديك كل المقومات لتثق بنفسك كليا |
Bunu duyduğuma sevindim Marvin ama konu o değil. | Open Subtitles | حسناً، أنا سعيدة لسماع ذلك لكن ليس هذا المغزى |
Bunu duyduğuma sevindim, çünkü senin de değer verdiğin kişilerin başına korkunç şeyler gelmeden bana yardım edebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | يسرني سماع ذلك، لأني بحاجة لمساعدتك في تدبر أمرها قبل حدوث شيء سيء لأناس أعلم أنك لازلت تهتمين لأمرهم |
Buna duyduğuma sevindim. Yine de bir tane istiyorum. | Open Subtitles | سعيد بسماع ذلك ، لكنني أريد حمل واحد على أي حال |
Bunu duyduğuma sevindim. Bize sorun var mı? | Open Subtitles | من الجيد سماع ذلك ، هل لديك أى أسئلة لنا ؟ |
duyduğuma sevindim. Bu arada bu şey de ne? | Open Subtitles | يسرّني سماع ذلك، بالمناسبة، ما هذا الشيء؟ |
Bunu duyduğuma sevindim. Beni habersiz bırakma ha? | Open Subtitles | . أنا سعيد لسماعي ذلك أطلعني على الأوضاع ، حسناً ؟ |
Aferin sana. Bir tek ben olmadığımı duyduğuma sevindim. | Open Subtitles | انها مفيدة لك,انا مسرورة لسماع بأني لست الوحيدة |
Annemin onayını aldığını duyunca sevineceksin. Bunu duyduğuma sevindim, efendim. | Open Subtitles | ستسعدين لمعرفة أنك حصلت على رضى أمي سعيدة بسماع هذا ,سيدي |
Oh, bu harika. Bunu duyduğuma sevindim. | Open Subtitles | هذا صحيح هذا رائع أحب سماع هذا |
- Yerfıstığı Blart ve reçel. Ne var ne yok dostum? Sesini duyduğuma sevindim. | Open Subtitles | -إنه بلارت مجدداً , مسرور بسماع صوتك يا رجل |
- Teşekkürler. Bunu duyduğuma sevindim. | Open Subtitles | شكراً لكِ ، سرني سماع هذا |
Bunu duyduğuma sevindim. | Open Subtitles | سعيدة لسماعي ذلك |