Girin. Böldüğüm için üzgünüm ama Bayan Lemmons müzik duyduğunu söyledi | Open Subtitles | أنا آسفة للمقاطعة لكن السيدة ليمونز قالت أنها سمعت موسيقى |
Merdivenlerde gürültü duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها سمعت حركة وهي في الطابق الأعلى. |
Kartel üyelerinin "Düzen" diye bir şeyden bahsettiklerini duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها سمعت أفراد العصابة يتحدثون عن شيء بشأن "النمط". |
Hizmetçi, iki kadının o salonda yığılmadan önce onu tatmin ettiğini duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | لكن .. خادمه قالت بأنها سمعت امرأتين تبهجانه قبل ان ينهار في الرواق |
Kız çıktıktan sonra evden bir çığlık duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | الفتاة قالت بأنها سمعت صراخاً. داخل المنزل بعدما غادرتهُ. |
Geçen gün arabasına bindiğim bir adam burayı yönetenlerle ilgili söylentiler duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | هناك رجل أوصلني في اليوم السابق وقال أنه سمع إشاعة عن الأشخاص المسؤلون |
Komşusu dün akşam işe giderken Ağlama sesi duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال الجار أنّه سمع بُكاءً عندما ذهب للعمل في الليلة الماضية. |
Evde birinin dolaştığını duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها سمعت شخص ما يسير في البيت. |
Herşeyi duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها سمعت ماحدث كله |
Ama Kelli evin içinde İngilizce konuşan yağmacılar duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | ولكن (كيلي) قالت بأنها سمعت لصوص في البيت يتحدثون الإنجليزية |
Şey, komşulardan biri aradı ve biraz gürültü duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | إتصل أحد جيرانك وقال أنه سمع إضطراب في وقت سابق |
United 175 şimdi aradı! Telsizde şüpheli bir görüşme duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال أنه سمع إرسال مشبوه على الراديو |
A.Y.Ç.'larından birisi duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | أحد المسعفين قال أنّه سمع طلق نار |
Tanığımız, bir şeyler fırlatıldığını ve Wilder'ın kafasına tutulan bir silahtan bahsettiğini duyduğunu söyledi. Hayır. | Open Subtitles | قال شاهدنا أنّه سمع أشياء تُرمى، وأنّ (وايلدر) قال شيئاً عن تصويب مُسدّس لرأسه. |