O lanet ismi yeniden duymadan evime gideyim. | Open Subtitles | سأذهب للبيت قبل أن أسمع اسمه اللعين يرتفع مجدداً |
Şimdi ben katılımcı bir hastaydım terimi duymadan çok daha önce. | TED | فى هذا الوقت كنت مريضاً معهم قبل أن أسمع عن هذا المصطلح بفترة طويلة . |
Koridorlarda kara tahtaya tırnak sürtüyormuşçasına çıkan keman seslerini duymadan yürüyebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | وبعد عشر سنوات لا أستطيع تخيل نفسي بأن أمشي بين الردهات دون سماع صوت الموسيقى من الات الكمان |
Well, eğer benim büyük amcam Peter Hitler'ın hikayesini duymadan ölseydiniz berbat olurdu, | Open Subtitles | حسنا، من المؤكد أن تمتص إذا يا رفاق مات دون سماع قصة عمه العظيم بلدي، بيتر هتلر، |
Bunu yapan piçlerin ruhu duymadan uçaklarla irtibata geçebiliriz. | Open Subtitles | نستطيع الحديث مع طائرانتا و أولئك الأوغاد لن يسمعونا |
Bir bacağı kırık. Onlar bizi duymadan arabaya taşıyalım. | Open Subtitles | ساقه مكسورة لنضعه فى السيارة قبل أن يسمعونا |
Pedallara basan Grace olduğu sürece Martha suçluluk duymadan orgu çalabilecekti. | Open Subtitles | تستطيع مارثا أن تعلب بدون الشعور بأيّ ذنب. |
Ayrıca, ben duymadan yapmaya çalışacağını söylemiştin. | Open Subtitles | و أنتِ قد قلتي بأنك ستفعلين ذلك دون أن أسمع |
Ama bu daha bir tane bile görmeden ya da duymadan önceydi. | Open Subtitles | و كان هذا قبل أن أسمع عنه أو أراه |
İyiler. Haberi duymadan önce Denver'dan ayrılmıştım. | Open Subtitles | إنهم بخير, غادرت من "دينفر" قبل أن أسمع الأخبار |
Onun sesini duymadan, hayatta olduğunu bilmeden olmaz. | Open Subtitles | ليس قبل أن أسمع صوتها و أن أعرف أنها حية W w W . |
Bazı insanlar hayatları boyunca bir Şeriften bunu duymadan göçüp gidiyorlar. | Open Subtitles | يمكن للمرء أن يمضي جل حياته دون سماع الشريف يقول هذه الكلمات له |
Yetkisini tanıdığım birinden duymadan 4.3 milyon Pakistanlıyı katledecek değilim. | Open Subtitles | أنا لن أقوم بإبادة 4,3 مليون باكستاني دون سماع الأمر من شخص أميزة في السلطة |
Çoğu insan hayatlarına bunları duymadan devam ediyor. | Open Subtitles | معظم الناس يعيشون حياتهم بأكملها، دون سماع هذا يقال لهم. |
Onlar bizi duymadan yere koyalım. | Open Subtitles | دعنا نضعها قبل ان يسمعونا |
Hadi bakalım, suçluluk duymadan arkadaşlarınızın fiyatlarını arttırın. | Open Subtitles | لذا قوموا بالمراهنة و اخرجوا مع أصدقائكم بدون الشعور بالذنب |
Hey, bu eli kazananın cinsel açıdan suçluluk duymadan ve karşılıksız tatmin olmasına ne dersin? | Open Subtitles | انتِ.ماذا لو الفائز في اللفة القادمة يكون مقتنع جنسياً بدون الشعور بالذنب او التبادلية؟ |
Bunu otoritesini tanıdığım birinden duymadan 4.3 milyon Pakistanlıyı imha edecek değilim. | Open Subtitles | أنا لن أقوم بإبادة 4.3 مليون باكستاني من دون أن أسمع الأمر من شخص أثق به |
Yetkisini tanıdığım birinden duymadan 4.3 milyon Pakistanlıyı katledecek değilim. | Open Subtitles | لن أذهب لتدمير 4.3 مليون باكستانيين دون أن أسمع من شخص ما بأن لديه سلطة أدركها |