ويكيبيديا

    "duymuştu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سمعه
        
    • سمعها
        
    • قد سمع
        
    • سمعت من
        
    • سمع قصة
        
    Oğlum kendisini uyandıran bu sesi... yıllar önce küçük bir çocukken bir kez daha duymuştu. Open Subtitles الصوت الذي أيقظ ابني كان صوت سمعه مرة واحدة فقط من قبل منذ عدة سنوات عندما كان صغيراً
    Bunu bir başka bilim üyesine dile getirdiğimde bana, kendi adına, başka bir meslektaşından zor yönetilen klinik profillere sahip hastanede, yoğun bakımda yatan çok sayıda hamile ve genç yetişkin hakkında aynı şeyi duymuştu. TED وأتذكر أنني ذكرت هذا لمشرفي في منحة البحث وكان قد سمعه بدوره من زميل آخر، بأن كثير من النساء الحوامل ومن البالغين الشباب تم ايداعم وحدة العناية المركزة، وعليهم أعراض يصعب التعامل معها.
    İşin garibi Bender, Al Harrington' dan duymuştu. Open Subtitles ومن الغريب ، لسبب. (بيندر)سمعها من آل (هارينغتون)
    Paris'in tamamı duymuştu bence. Open Subtitles اعتقد ان كل من في باريس سمعها
    Watt'ın yeni bir buhar makinesi türü geliştirmeye çalıştığını duymuştu. Open Subtitles فهو قد سمع بمحاولة واط لابتكار نوع جديد من المحركات البخارية
    Tanıdığım hiç kimse ne Microsoft'u ne de Bill Gates'i duymuştu. Open Subtitles لا أحد اعرفه قد سمع بمايكروسوفت
    Benimle konuşmaya istekliydi çünkü diğer mağdurlardan, BM'den, onun karışık kültürünü anlayan bir kadının geldiğini duymuştu. TED كانت على استعداد للتحدث معي لأنها سمعت من ضحايا أخريات أن هناك امرأة من الأمم المتحدة تفهم ثقافتها المعقدة.
    Doğduğunu kesin duymuştu. Yeni babaların kolay hedef olacağını düşünmüş. Open Subtitles بالتأكيد سمع قصة مولدكِ وافترض أن الآباء الجدد يكونون أهدافاً سهلة
    Çünkü Bay Raymond, onu konuşurken duymuştu. Open Subtitles و ذلك بسبب أن السيد "رايموند" سمعه و هو يتحدث
    O adam her kimse ismi Decker'dan duymuştu. Open Subtitles وأيّا كانت هويته، فقد سمعه من (ديكر).
    Bruce, Consuela'dan duymuştu. Open Subtitles (بروس )قد سمعها من (كونسويلا)
    Sanki söylediklerimi Habil de duymuştu. Open Subtitles لقد كان كما لو أن "هابيل" أيضاً قد سمع هذه الكلمات.
    Birçoğunuz bu konuda birçok tavsiyeyi duymuştu zaten, karşındakinin gözlerine bakmak gibi, tartışmak üzere öncesinden ilginç konuları düşünmek gibi, bakmak, başını sallamak ve gülümseyerek ilgili olduğunu göstermek gibi duyduğun şeyleri tekrarla veya özetle gibi, TED العديد منكم قد سمع بالفعل الكثير من النصائح في هذا الشأن، أشياء مثل النظر الى عين الشخص أثناء الكلام ، التفكير مقدماً في مواضيع مثيرة للاهتمام للمناقشتها ، النظر وتحريك الرأس والإبتسامة لإظهار أنك منبته للكلام ، تكرار ما سمعته لتوك أو تلخيص ذلك.
    Zira böcek ilacının yaygın kullanımının balıklar, kuşlar ve muhtemelen insanlar için bir tehdit oluşturduğundan endişe duyan bilim insanları ve koruma uzmanlarından zaten duymuştu. TED كانت قد سمعت من بعض العلماء والمحافظين على البيئة المعنيين بالأمر أن الاستخدام المُفرط لمُبيد الحشرات يُشكّل خطرًا على حياة الأسماك والطيور وربما البشر.
    Doğduğunu kesin duymuştu. Yeni babaların kolay hedef olacağını düşünmüş. Open Subtitles بالتأكيد سمع قصة مولدكِ وافترض أن الآباء الجدد يكونون أهدافاً سهلة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد