| Pekala. Sekiz koca ayak sesi duymuyorum yani sanırım kendimizi kaybettirdik. | Open Subtitles | حسناً، لا أسمع وقع ثمانية أقدام ضخمة لذا أظنّ أنّنا أضعناهم |
| Pekala. Sekiz koca ayak sesi duymuyorum yani sanırım kendimizi kaybettirdik. | Open Subtitles | حسناً، لا أسمع وقع ثمانية أقدام ضخمة لذا أظنّ أنّنا أضعناهم |
| Kız: Sadece Kl'imi çıkarıyorum ve hiç birşey duymuyorum. | TED | الفتاة : أقوم فقط بإزالة القوقعة المزروعة، ولا أسمع شيئا |
| Gökyüzünün mavi olduğunu duymak için de meteoroloğa ihtiyaç duymuyorum. | Open Subtitles | كما أنّي لستُ بحاجة إلى إرصادي ليُخبرني أنّ السماء زرقاء. |
| Köpeğinizi telefondan uzak tutun. Söylediklerinizi duymuyorum. | Open Subtitles | هل يمكنك أن تبعد كلبك بعيداً عن سماعة الهتاف أنا لا أستطيع سماع كلمة مما تقول |
| Ve çok serinkanlı olan Bay Heifetz kemanını kaldırıp şöyle dedi, ilginç, ben hiç bir ses duymuyorum. | TED | وكان السيد هيفيتز شخصاً لطيفاً للغاية لذا فقد مسك الكمان وقال، مضحك، أنا لا أسمع أي شئ. |
| Artık zamanın atlı arabasının yaklaştığını duymuyorum, ya da en azından eskiden duyduğum kadar değil. | TED | لم أعد أسمع الوقت في العربة المجنحة يقترب، أو على الأقل ليس بنفس القدر كما فعلت من قبل. |
| - Aşağıdan birşey duymuyorum, ya siz? - Birilerini aramalıyız. | Open Subtitles | لا أسمع شيء بالأسفل يجب أن نكلم أحدا ما - |
| Kolu havaya uçuyor, kalçası patlıyor. Ve ben bu ateş seslerinden hiçbirini duymuyorum. | Open Subtitles | ذراعيها طارا وانفجر حوضها ولم أسمع صوت الطلقات |
| Ne zamandır "Dashwood"dan başka bir şey duymuyorum. | Open Subtitles | لم أسمع غير داشوود، داشوود، داشوود لا أعرف كم من مرة قالتها |
| "Gerçek bir pişmanlık duymuyorum. Bu adamla geri dönmen gerektiğini sanmıyorum." | Open Subtitles | أنا لا أسمع أي ندم حقيقي هنا أنا لا أعتقد أنه ينبغي عليك العودة إلي هذا الرجل |
| Senden gelen bir fikir duymuyorum. | Open Subtitles | مهلا، أنا لا أسمع لك القذف من أي الأحجار الكريمة. |
| Silahı indir John. Kırmızı Top duymuyorum. | Open Subtitles | الآن أنزل المسدس، يا جون أنا لا أسمع أن هناك كرة حمراء |
| Sesleri her zaman duymuyorum, bazen sadece görüntü geliyor. Siz ikinizi burada samimi otururken görüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أسمع دائماً, بعض الوقت أنا فقط أري, أراكم انتما لأثنين |
| Ayrıca bir nehir sesi duymuyorum Doğu Rock'da nehir var. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنني لا أسمع صوت نهر وشرقي الصخرة فيه نهر أشجار مختلفة؟ |
| Karılarımızı ve kızlarımızı şirket pikniklerine götürdüğümüzde kimsenin onlara bu tip sözler söylediğini duymuyorum. | Open Subtitles | أتعلمون عندما نأخذ زوجاتنا و بناتنا إلى نزهة أو حفلة شواء لا أسمع أحداً يناديهن بتلك الأسماء مثل سافلات و عاهرات |
| Birkaç kişiden iyilik yapmasını istedim diyelim ki bundan gurur duymuyorum. | Open Subtitles | حسناً، دعينا نقول أنّني قلت لملبّي الأماني أشياء لستُ فخوراً بها |
| Onunla tanışmış olduğum için pişmanlık duyuyor olabilirim fakat özlem duymuyorum. | Open Subtitles | أنا ربما أشعر بالأسى لأنني التقيتُها من الأساس لكنني لستُ متلهفة |
| Hiçbir şey duymuyorum! | Open Subtitles | أنت لست ميتاً أليس كذلك؟ لا أستطيع سماع شيء |
| Neden dun Britanya'nin ne kadar enerji kullandigini, ABD'nin ne kadar enerji kullandigini duymuyorum? | TED | لماذا لا اسمع كم مقدار الطاقة التي استخدمته بريطانيا اليوم او الولايات المتحدة البارحة |
| Bu öfkemin kaynağı onlar. Öyleyse neden bunu onlara yöneltme isteği duymuyorum? | Open Subtitles | إنّهم مسؤولون عن الغضب الذي شيّدته، فلمَ لا أشعر برغبة لاستخدامه ضدّهم؟ |
| Artık sahada onları hiç duymuyorum. | Open Subtitles | أنا لست أسمعهم على الإطلاق ، بالخارج هناك |
| Bil diye söylüyorum başka hiçbir şey için suçluluk duymuyorum. | Open Subtitles | فقط للتذكير انا لا اشعر بالذنب حول اي شيء اخر |
| Aslında duymuyorum ama söyleyeceğin her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | لا أسمعكِ فعلاً، لكنني أعرف كل ما ستقولين |
| - Na Bong Sun! Na Bong Sun! - duymuyorum, duymuyorum. | Open Subtitles | ... نا بونغ سون ، نا بونغ سون - لا يُمكنني سماعكِ ، لا يُمكنني سماعكِ - |
| Bir şey görmüyorum. duymuyorum da. | Open Subtitles | أنا لا أَرى أيّ شئَ و لا أَسْمعُ أيّ شئَ |
| JD de beyaz. Bu kadını duymuyorum çünkü onla konuşuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أسمعك يا امرأة لأنني أتحدث إليه. |
| Ama kabul ediyorum: Yaptıklarımdan dolayı pişmanlık duymuyorum. | Open Subtitles | لكني أعترف بأني لا أشعر بأي ندم على أفعالي |