"duyurmaktan" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أعلن
• نعلن
• لإعلان

Dynax'in daha önce ismi geçtiği bu yılın en iyi anti depresan ilacı olduğunu duyurmaktan memnuniyet duyarım.
وأستئذكم في أن أعلن عن أن الداينيكس سنطوره مرة أخرى وهذا قرار قمنا أخيراً باتخاذه

Pembe Panter soruşturmasını bizzat devraldığımı ve yakında bir tutuklama yapılacağını duyurmaktan memnunum.
أعلن أنني سأتولى التحقيقات المتعلقة بماسة النمر الوردي بشكل شخصي

Bir çözüm yolu bulduğumuzu duyurmaktan, gurur duyuyorum.
الذي أفخر أن أعلن لكم , أننا وجدنا علاجاً

Ve ufukta, heyecan verici ve yüksek karlı girişimler olduğunu duyurmaktan dolayı mutluyuz.
لوقف العملية خط أنابيب المحلي. ونحن سعداء أن نعلن بعض مثيرة ومربحة للغاية

Ve şunu duyurmaktan mutluluk duyuyoruz ki tugayımızı ilk defa uluslararası şehirlere açıyoruz, Polonya, Japonya ve İrlanda'daki şehirlerden başlayarak.
ويسرنا أن نعلن اليوم أننا سنفتح كتائب في مدن دولية للمرة الأولى، بدء من المدن في بولندا واليابان وإيرلندا.

Özel sektör kuruluşlarıyla masaya koyduğumuz yemeklerin veya elimize alıp atıştırdığımız yiyeceklerin besin değerinin arttırılması konusunda çok önemli bir anlaşma yaptığımızı duyurmaktan mutluluk duyuyorum.
أنا مسرورة جدا لإعلان إتفاق رئيسي من جانب شركات القطاع الخاص لتحسين الأغذية التي نضعها على الطاولة

Ve duyurmaktan gurur duyuyorum ilk kez bu yıl ağaç ışıklandırma törenimiz canlı olarak internet radyosunda yayınlanacak.
ويسرنيُ أن أعلن بأنه وللمرة الأولى على الإطلاق بأنه سيتم إذاعة احتفالية اضائة شجرتنا لـ عيد الميلاد على راديو الانترنت

Bridget ve benim yeniden bir araya geldiğimizi duyurmaktan mutluluk duyarım Phoenix Huskies'nin yarı sahibi olarak.
أنا سعيد بأن أعلن لكم أني وبريدجيت سنبقي سويا كملاك مشتركون ل فينكس هاسكيز

Size ilk resmi yarışmamızın içine gireceğimizi duyurmaktan mutluluk duyuyorum.
و يسرني جداً بأن أعلن أنه لدينا مشتركنا الرسمي الأول بهذه المنافسة

Kararımda ki son dalgalanmalar nedeniyle, ve bir başka insana güvenerek yaptığım hayatımın hatasından ötürü, toplu işten çıkarmaları duyurmaktan üzüntü duyuyorum.
بسبب التقلبات الأخيرة في أحكامي وللمرة الواحدة في حياتي، خطأ في وضع الثقة في بشري آخر أنا أعلن بحزن تسريحات جماعية للموظفين

Bugünün listesine yeni bir parça eklendiğini duyurmaktan mutluluk duyuyorum.
يسرني أن أعلن أن هناك إضافة .قد تمت على جدول اليوم

Ama altı okul sonrası kulübün başkanı olarak şunu duyurmaktan üzüntü duyuyorum, kısıtlı bütçe nedeniyle tüm öğrenci aktivitelerini durdurmak zorunda kaldık.
ولكن بصفتي رئيسة 6 نواد بعد دوام المدرسة، يؤسفني جداً أن أعلن أننا أَجبرنا على تعليق كل النشاطات الطلابية

Burada duyurmaktan gurur duyuyorum ki, Cuma günü duyuracağımız bir ön gösterim olacak. Ay'da bitki yetiştirebileceğimiz bir sistem geliştirmek üzere, bir ekip kuruyoruz, bence çok eğlenceli olacak.
وأنا فخورة بأن أعلن أيضا ، أنكم ستحصلون على عرض مسبق -- سوف نعلن يوم الجمعة اننا حاليا بصدد تشكيل فريق لوضع نظام نمو للنباتات على سطح القمر. سيكون أمرا ممتعا جدا.

Il Tornado'yu bulduğumuzu duyurmaktan kıvanç duyduğumu belirtmek isterim.
يسرنى أن أعلن اننا قد عثرنا على الـ (تورنادو)

Gelişmiş asker programımızın varlığını sizlere duyurmaktan gurur duyuyoruz. Zamanı gelince onlar,
نفخر بأن نعلن عن وجود برنامج جنود العقار والذي يمكننا من تطوير إمكانية بشرية خارقة

Ayrıca bunu duyurmaktan memnuniyet duyuyoruz. Kazanan bir daha öğretmenlik yapmayacak kadar büyük bir para ödülüne sahip olacak. Yüce Tanrım!
يسرنا أيضا أن نعلن أن فائزينا سوف يتلقون مبلغا كبيرا من المال بحيث لن يظلوا مضطرين للتدريس مرة ثانية!

Kralın askerlerinin İspanyol ordusuna karşı kazandığı yüce zaferini duyurmaktan büyük bir haz duyarız.
"نعلن بكل سرور انتصار جُند مشاة الملك على القوّات الأسبانية"

Sammy, senin, yani maskotumuzun Blue Mountain State Ruh Takımı'na resmen dâhil olduğunu duyurmaktan gurur duyarım!
سامي) ، أنا سعيدة لإعلان) أنك أنت ، جالب حظنا تم إدخالك رسمياً "إلى "فرقة روح ولاية الجبل الأزرق

Yanan Adam Konsey üyeleri, bu yılın Ignis'inin Jack Lassen olduğunu duyurmaktan mutluluk duyar.
مسرورون جدا لإعلان أنّ (إغنيس) هذه السنة هو (جاك لاسن)