Kişiliği yok ama her türlü duyusal veriyi işleme yeteneğine sahip. | Open Subtitles | ليس لديها شخصيه ولكنها قادرة على تحليل جميع أنواع المدخلات الحسية |
Anılarını hatırlıyor, duyusal dürtü paketi 37'ye anlam vermeye çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يسترجع ذكريات، يحاول الشعور بحزمة التحفيز الحسية رقم 37. |
Ama şunu öğrendik ki bu glial hücreler duyusal deneyimleri düzenleme, artırma ve ağrı konusunda olduğu gibi başkalaştırma gibi görevler üstleniyorlar. | TED | لكن أتضح لنا ان تلك الخلايا الدبقية لديها مهمة حيوية في التعديل, التضخيم و في حالة الالم التحريف للخبرات الحسية. |
duyusal zihin karıştırıcı ile zaman, izini kaybettiğin ilk şeydir. | Open Subtitles | الوقت هو أول شيء تفقد الاحساس به مع تغييب الحواس |
Hareket kontrolünü çok zor kılan şeylerden biri de duyusal geri dönüşün çok gürültülü olması. | TED | لذلك إحدى الأشياء التي تجعل من الصعب السيطرة على الحركة هي، على سبيل المثال، أن ردود الفعل الحسية مشوّشة للغاية. |
Veriniz var, ve nörolojide veri duyusal girdidir. | TED | لديك بيانات، والبيانات في علم الأعصاب تمثّل المعلومات الحسية. |
Ve sizi beynin tahmin yaptığına ikna etmek istiyorum, alacağı duyusal geri dönüşün önceden tahmini. | TED | وأريد أن أقنعكم بأنّ الدماغ يقوم بتـنبؤات لردود الفعل الحسية التي سوف يحصل عليها. |
Bunu yapabilmek için beynin duyusal girdilerle nasıl başettiğini anlatacağım. | TED | لتحقيق ذلك، سوف أخبركم عن كيفيّة تعامل الدماغ مع المعلومات الحسية. |
Bir talimat gönderiyorsunuz duyusal geri dönüş alıyorsunuz, ve bu dönüşüm vücut fiziği ve duyu araçlarınız tarafından yönetiliyor. | TED | تقوم بإرسال أمر بها، فتحصل على ردود الفعل الحسية، ويخضع هذا التحول إلى فيزياء جسمك ولأجهزتك الحسية. |
Hareket emrini aşağıya gönderdiğiniz zaman bu emrin bir kopyasını çıkarıyorsunuz, ve bunu, hareketlerinizin duyusal sonuçlarını tahmin edebilmek için sinirsel simülatöre gönderiyorsunuz. | TED | بحيث مع قيامك بإرسال أمر الحركة إلى الأسفل، تقوم بأخذ نسخة منه وتقوم بتشغيله في جهاز المحاكاة العصبيّ خاصّتك لاستباق النتائج الحسية لحركاتك. |
Yani bu ketçap şişesini salladığımda en alt sıradaki zamanın fonksiyonu olarak doğru bir duyusal dönüş alırım. | TED | ولذا فمع قيامي بهز زجاجة الكاتشب هذه، أحصل على بعض ردود الفعل الحسية الحقيقيّة بمرور الوقت في السّطر السفلي. |
Şimdi bu dış hareketten dolayı ekstra bir duyusal bilgi kaynağım oluverdi. | TED | الآن حصلت على مصدر اضافي للمعلومات الحسية نتيجة لذلك الفعل الخارجي. |
Yanılsamalar sabit, yanlış ve kanıtlanamayan inançlar; halüsinasyonlar ise hatalı duyusal deneyimler. | TED | الأوهام والمعتقدات الثابتة والكاذبة التي لا تستجيب إلى الأدلة، والهلوسة هي التجارب الحسية الكاذبة. |
Kendinizi yeni bir duyusal bilgi dünyasının içinde bulmak gibi. | TED | مثل عالما جديداً من المعلومات الحسية تفتح لك |
Hipokamp anıları, muhtemelen orijinal duyusal deneyim sırasında uyarılan sinaptik bağlantıları güçlendirerek kodlar. | TED | ثم يقوم الحُصين بتشفير الذكريات، عادةً من خلال تقوية الاتصالات المتشابكة المُصاحبة للتجربة الحسية الأصلية. |
İlkel duyusal zevkler için söylenecek söz yoktur. Bizi bu zamana ait yapan dürtüler -- geçmiş veya gelecek için ihtiyaç duyulmaz. | TED | المسرات الحسية الأولية التي تقول الاشياء التي لانجد الكلمات لها الدوافع التي تجعلنا حاضرين لاحاجة لماضي أو لمستقبل |
Ve hafıza sistemi, beynin duyusal kısmının hemen üstünde. | TED | و نظام الذاكرة يعلو جزء الحواس في الدماغ. |
Denizin dibine yakın yerde yem ararlar ve duyusal oyuklarını çürümekte olan leşlerin koku izlerini takip etmek için kullanırlar. | Open Subtitles | تجمع غذائها بالقرب من قاع البحر وتستخدم صفوف خياشيمها الحساسة لتتبع آثار الروائح المنبعثة من الجثث المتعفنة |
Kolunuz veya vücudunuz hareket eder. ve gözleriniz, teniniz, kaslarınız vb. sayesinde duyusal geri dönüş alırsınız. | TED | يتحرّك ذراعك أو جسمك، وتحصل على ردود فعل حسية من خلال الرؤية، والجلد، والعضلات وهلم جرا. |
Hasar görmeleri, motor ya da duyusal kayıplara neden olmadığından, uzmanlar hiçbir işe yaramadıkları sonucuna vardılar | TED | فالإضرار بها لم يسبب أي عجز حركي أو حسي لذا استنتجت الجهات المختصة أنها لا تقوم بأي عمل. |
duyusal yoksunluk stres konusunda bana yardım ediyor. | Open Subtitles | الحِرمانُ الحسّي ، يُساعِدُني على تخطي الإجهاد |
Daha da önemlisi, uzun ve zahmetli ve oldukça zor bir fizik tedavi ve uğraşı tedavisi uyguluyoruz böylece sinir sistemindeki sinirleri günlük hayatın bir parçası olan normal aktivitelere ve duyusal deneyimlere uygun yanıt verecek şekilde eğitiyoruz. | TED | واهم شئ نفعله اننا نتبع نهج صارم وغالبا غير مريح من العلاج الطبيعي والعلاج الطبي لاعادة الاعصاب في الجهاز العصبي لجعلها تستجيب بشكل طبيعي للنشاطات والتجارب الاحساسية والتي هي جزء من الحياة اليومية. |
"Posterior" bölgeyi -- duyusal olan arka bölgeyi -- kopyaladı ve öne koydu. | TED | نسخت الجزء الخلفي الذي هو الحسي و وضعته في الجزء الأمامي |
Zaman algınızın içerisinde bazı açıklar olduğunu hayal edin burada bilemezdiniz kendi hareketlerinizin duyusal sonuçlarından önce mi yoksa sonra mı geldiğini. | Open Subtitles | لذا , تخيل لو ان هناك بعض العجز في فهمك للزمن بحيث لاتعلم فيما أفعالك كانت تأتي قبل أو بعد النتائج الحسيّة |
Karınızın hoşuna gitmesi durumunda duyusal terapiyle... bayağı yüksek bir başarı oranına ulaşmış olacağız. | Open Subtitles | لقد أحرزنا نسبة نجاح عالية جداً في العلاج بالإدراك بالحواس في حالات كحالة زوجتك. |