ve yanınızdan geçen arabaların seslerini duyuyorsunuz ve sizi bu duruma sokan korkunç bir kaza geçirmiştiniz. | TED | ثم تسمعون صوت السيارة وهي تسير جيئة وذهابًا وتخيلوا أنكم مررتم بحادث مريع وهو السبب لما يحدث الأن |
Google Glass kullanan insanlara saldırıldığını duyuyorsunuz. | TED | تسمعون بالتهجم على أشخاص يمتلكون نظارة جوجل. |
Zara götürülürken, koridorlardan birinde ayak seslerini duyuyorsunuz ve sonra sesler kesiliyor. | TED | بالرغم من أن زارا انطلقت بعيداً، تسمعون صدى خطواتها من خلال أحد الممرات، ثم يتوقف الصوت. |
Şey, bu dedikodu gerçekten. Gezerken bu şeyleri çok duyuyorsunuz. | Open Subtitles | حسنا , هي ثرثرة مجالس, حقيقةً تسمعين هذه الأشياء عندما تكونين متنقلة |
Peki. Sesimi duyuyorsunuz, aksanımı da. | Open Subtitles | حسناً، أنتِ تسعمين صوتي تسمعين لهجتي |
Mısır'ın feryadını duyuyorsunuz. | Open Subtitles | أيها المعظم .. أنت تسمع صراخ أهل مصر |
Bir elektronun akışını çizgileriyle görüyor ve duyuyorsunuz aslında. | TED | في الواقع أنكم تسمعون وتشاهدون سريان الإلكترون مع الخطوط. |
Haberleri dinliyorsunuz. Gazeteleri okuyor, konuşulanları duyuyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تستمعون إلى الأخبار و تقرأون الصحف ، و تسمعون التصريحات |
Ağaçların diğer tarafında hafif bir gürültü duyuyorsunuz, ardından tiz bir çığlık ve dev kanatların havayı dövmesi duyuluyor. | Open Subtitles | تسمعون ضجة بالجانب الآخر يليها صياح شديد و أصوات ضرب أجنحة ثقيله في السماء |
Sofistike, gülünç ve bu tarz bir şeyi bütün gün duyuyorsunuz. | Open Subtitles | إنّه متطوّر و مضحك وأنتم تسمعون هذا الكلام طيلة اليوم |
Bakın, benim ülkemde sivilleri hedef alan cihatçıları duyuyorsunuz, ayrıca hiç duymadığınız militanlara kafa tutan silahsız insanlar da var ve o insanlar galip gelmek için bizim desteğimize ihtiyaçları var. | TED | ترون، في كل دولة تسمعون فيها عن المسلحين الجهاديين الذين يستهدفون المدنيين، هنالك أيضاً أناس غير مسلحين يواجهون تلك المليشيات لكن لا تسمعون عنهم، ووهؤلاء الناس يحتاجون دعمنا لينجحوا. |
Nanoteknoloji, nano partiküller, bunlarla ilgili bir sürü şey duyuyorsunuz. | TED | تكنولوجيا النانو ، النانوية، تسمعون الكثيرعن المخاوف المحيطة بهذه الأمور . |
Sesler duyuyorsunuz, susturmak istiyorsunuz. | Open Subtitles | تسمعون أصواتاً، فتريدون إسكاتها |
Lich'in yerine giriyorsunuz. Homurtusunu duyuyorsunuz. | Open Subtitles | إنكم تدخلون مقر الليك و تسمعون غمغمة |
Siz de İngilizce mi duyuyorsunuz? | Open Subtitles | هل تسمعون الانجليزية ؟ |
Ve sadece benim sesimi duyuyorsunuz. Sadece benim sesimi. | Open Subtitles | و انت فقط تسمعين صوتي , فقط صوتي |
Şimdi de canınızın istediğini duyuyorsunuz. | Open Subtitles | و الآن تسمعين أيّما تريدين |
- Sesler mi duyuyorsunuz? | Open Subtitles | -هل تسمعين أصوات ؟ |
Mısır'ın feryadını duyuyorsunuz. | Open Subtitles | أيها المعظم .. أنت تسمع صراخ أهل مصر |
Burası bir iş yeri. Böyle şeyleri hep duyuyorsunuz. | Open Subtitles | هذا مكان عمل، أنت تسمع كل الأمور |