Eğer şanslıysak, anterior damarındadır ve müdahale edebiliriz. | Open Subtitles | اذا كنا محظوظين , سيكون في الأمام و سيكون بإمكاننا رؤيته |
Eğer şanslıysak "Ses"e ulaşırız. | Open Subtitles | استعدوا لتعقبه "اذا كنا محظوظين سيقودنا ل"الصوت |
Ve Eğer şanslıysak, her şeyin... yüzünde, hayatın yüzünde buluruz. | Open Subtitles | و إن كنا محظوظين . . سندرك في مواجهة أي شئ |
Eğer şanslıysak, belki bazı güvenlik kameraları... ilk görüntüleri yakalamayı... | Open Subtitles | إذا كنا محظوظين فربما تكون كاميرات المراقبة قد صورت أول |
Hepimiz, Eğer şanslıysak, yaşlanırız. | Open Subtitles | نحن جميعاً، لو كنا محظوظين سنكبر حتى الشيخوخة، |
Eğer şanslıysak birkaç ucubeyi de hallederiz. | Open Subtitles | و نقتل بعض الأوغاد بطريقنا إن حالفنا الحظ |
Bu duygu insanın hayatında bir ya da iki kez gelir, tabii Eğer şanslıysak. | Open Subtitles | هذا الشعور لا يأتي إلا مرة واحدة أو مرتان إذا حالفنا الحظ. |
Eğer şanslıysak yavaş yavaş silinir. | Open Subtitles | اذا كنا محظوظين , نختفي بشكل هادئ |
Eğer şanslıysak bunların hepsi sona erecek. | Open Subtitles | و اذا كنا محظوظين كل هذا سينتهي معها |
Eğer şanslıysak, katille boğuşmuştur. | Open Subtitles | ,اذا كنا محظوظين هي تعاركت مع قاتلها |
Eğer şanslıysak, belki üniversiteye başlayınca bize neler olduğunu anlatır. | Open Subtitles | إن كنا محظوظين ربما في وقتٍ ما في السنة الاولى من الجامعة ستخبرنا عن الأمر كله |
Eğer şanslıysak, gittiği her yeri göreceğiz. | Open Subtitles | إن كنا محظوظين فسنرى كل شيء ينوي القيام به |
Eğer şanslıysak, bir gün bütün bu olanlar bitecek. | Open Subtitles | ولكن إن كنا محظوظين في يوم من الأيام سوف ينتهي كل هاذا |
Ama bazen Eğer şanslıysak birisi kapıyı açıyor ve o kapıdan geçme cesaretini bulmak kendi elimizde. | Open Subtitles | لكن كل فترة, إذا كنا محظوظين شخص ما يقوم بفتح الباب والأمر يعود إلينا, بأن تتملكنا الشجاعة |
Eğer şanslıysak, Saat 6:00 da yapılacak müzakerelerden önce onu geri alacağız. | Open Subtitles | الآن ، إذا كنا محظوظين فلا يزال بوسعنا الوصول بها إلى المفاوضات فى السادسة |
Eğer şanslıysak yaratık çocuğa ne olduğunu bilen biridir. | Open Subtitles | لو كنا محظوظين فهو يعر ما حدث للفتى الوحش ذلك |
ama ben hala burdayım, Eğer şanslıysak, onlarla iletişime geçeceğiz. | Open Subtitles | إن حالفنا الحظ ربما أمكننا التواصل معهم |
Eğer şanslıysak hayatımızda bir ya da iki kez böyle bir şey hissederiz. | Open Subtitles | هذا الشعور لا يأتي إلا مرة واحدة أو مرتان إذا حالفنا الحظ. |
Şafak söküp avukatlar gelene kadar. O da Eğer şanslıysak. | Open Subtitles | حتّى الفجر قبل أن يظهر المحامين، هذا إن حالفنا الحظّ. |
Eğer şanslıysak, katilin ardında bıraktığı bir şey olabilir. | Open Subtitles | إن كُنا محظوظين أثــرتـركة القــاتل خلفـة |
Eğer şanslıysak çocuğu öldürülmeden bulmak için 6 günümüz var. | Open Subtitles | و ان كنا محظوظين فلدينا 6 أيام للعثور على الصبي قبل أن يقتل |
Eğer şanslıysak onların ruhlarını öldükleri yerde suyun üzerinde yüzerken görebiliriz. | Open Subtitles | وإذا كنا محظوظين فقد نتمكن من رؤية أرواحهم عائمة فوق المياه حيث صعدوا وماتوا |
O da Eğer şanslıysak. | Open Subtitles | لو كنّا محظوظين. |