"eğer değilse" - ترجمة من تركي إلى عربي

• إذا لم يكن
• لو لم تكن
• إن لم يكن كذلك
• وإذا لم تكن
• وإذا لم يكن
• إذا لم تكن كذلك

Çünkü Eğer değilse, sana bir bedeli olacak.
لأنه إذا لم يكن فسيكون هناك ضريبة علي ذلك

Eğer değilse, şu anda kabuğun altında erimiş magma olabilir.
إذا لم يكن خامداً بالفعل فقد تكون مصهوراته البركانية موجودة حالياً تحت قشرة الكوكب

Eğer değilse seni çok rahatsız edici bir konuşma bekliyor demektir.
لو لم تكن هكذا، سوف تحظى بمحادثة بشعة للغاية

Eğer değilse, son üçüncüsü için geri içeri gireceğiz.
, لو لم تكن كذلكسنعود لقطع الثلث الأخير

Umarım haklıdır, çünkü Eğer değilse bu ona bir hakkının gitmesine mal olacak.
أتمنى أن يكون محقا, لأنه إن لم يكن كذلك فسيكلفه أحد أوقاته المستقطعة الثلاثة

Eğer değilse, ateş seni yerle bir edecek ve küllerin içine serecektir.
وإذا لم تكن كذلك، فستحترقين بالنار وتصبحين هباءً منثورا

Eğer değilse gitmeye hazırım demektir.
وإذا لم يكن كذلك، فأنا على استعداد للذهاب.

Eğer değilse, bilirsiniz, her şey kaybolabilir.
إذا لم تكن كذلك تعلمان بأن الأشياء قد تضيع

Eğer değilse hayatımın yaklaşık iki haftasını bir anguta harcadım.
إذا لم يكن كذلك فأنا أضعت أسبوعين من حياتي

Eğer değilse başın büyük dertte.
لأنه إذا لم يكن متواجداً، فأنت في ورطة كبيرة

Umarım bu odur çünkü Eğer değilse...
أتمنى بالتأكيد أنه المتصل لأنه إذا لم يكن هو...

Eğer değilse bunun hiçbir anlamı yok.
لأنه إذا لم يكن كذلك فهذا ليس منطقي

Eğer değilse, buraya ölebilirim, ve diğer hayatta birkaç Tapınak Şövalyesi pataklayabilirim.
لأنه إن لم يكن كذلك و إن متُ هنا سأقوم بركل مؤخرات فرسان الهيكل بشكل سئ ما بعد الحياة

Eğer değilse, ondan iki tane olmalı.
إن لم يكن كذلك فهناك اثنان منها

Eğer değilse, buna cevap verecek kişi o.
إن لم يكن كذلك سأكون لديه للاستجواب

Eğer değilse, gerçekten ne yaptığını biliyor polis olduğunuzu düşünecek.
وإذا لم تكن وهي في الحقيقة تعرف ما تفعل، ستظن أنكم شرطة.

Eğer değilse, onu kovarız. - Zaten kimse ondan hoşlanmıyor.
وإذا لم يكن كذلك، سنصرفه، فلا أحد يستلطفه أصلا.

Eğer değilse umrumda olmaz.
لأنها إذا لم تكن كذلك فلست مهتمة بها