İyi biri. Tıp öğrenimine hazırlanıyor. Göze batan psikozlu eğilimleri yok. | Open Subtitles | شابٌ لطيف يتحضر لدراسة الطب و لا تبدو عليه أية ميول نفسية |
Bir artist, bir avukat, üç yargıç, garip eğilimleri olan bir politikacı. | Open Subtitles | ممثلة, محامون, ثلاثة قضاة , وسياسيون ذو ميول غريبة , والرجل المشابه لى |
Şiddeti yaratan insanlar, politik eğilimleri varmış gibi görünmüyorlar. | Open Subtitles | لايبدو عليهم ميول سياسية وأساليبهم لا تبدو مثل |
Böylece bu örnekler eğilimleri ve yönelimleri üretir. | TED | وتلك الأنماط ينتج عنها تلك الميول والاتجاهات. |
Dengesiz eğilimleri olan kişi için, satranç, bir manyaklık haline geliyorsa, uçurumdan düşmesine az kalmış demektir. | Open Subtitles | الفرد مع نزعة غير متزنة من الممكن ان يكون مهووس بالشطرنج ويرمي نفسه من حافة الهاوية |
Ama onun egolarını, sessiz kaldığı belirli eğilimleri ortaya çıkarttığı kadar pohpohlamamıştı. | Open Subtitles | لكنّها لم تتملّق غروره بقدر ما أخرجت فيه بعض النزعات التي كان محتفظًا بها. |
Ama çeşni yerine Jeff, çalışma grubumuzun bir üyesinde cinayet eğilimleri var. | Open Subtitles | و لكن بدلاً من قشر الليمون أحد أعضاء مجموعتنا لديه نزعات للقتل |
Artık katatonisi ortadan kalktığına göre... psikopatik eğilimleri tekrar baskın hale geçer mi? | Open Subtitles | اليس هذا حقيقى بأن اضطرابها كان زائد؟ ميولها العقلية بالنهاية ستؤثر عليها |
Sosyal dinamiklerinden ötürü hırsızlığa olan eğilimleri onlara genetik açıdan avantaj sağlıyor. | Open Subtitles | لأن أسلافهم كان لديهم ميول للسرقة وذلك قد أعطاهم ميزة جينية |
Bakın size ne diyeceğim bu durum pek umurumda değildir aslında ama kat yöneticilerinin izinsiz girenlere karşı sert bir eğilimleri var, o yüzden siz neden buradan sessizce sıvışmıyorsunuz? | Open Subtitles | سـأخبرك ماذا؟ أنظر,أنا لا أهتم فعلا ولكن أصحاب النادي لديهم ميول كبيره الى العنف,لذلك |
Birçok insanın narsist eğilimleri vardır. | Open Subtitles | وهناك الكثير من الناس لديهم ميول نرجسية. |
Halk figürlerinin ve politikacıların psikopat eğilimleri olduğunu ve bunu saklamaya meyilli olduklarını biliyoruz. | Open Subtitles | كلنا نعرف ان الشخصيات العامة مثل السياسيين قد يكون عندهم ميول انعدام مشاعر و القدرة على اخفائها |
Sizin de bildiğiniz gibi kızımın inanışa ters düşen eğilimleri var. | Open Subtitles | ابنتي لديها ميول للهرطقة وأنتِ على علم بهذا. |
Evet, Neil, var. Psikotik eğilimleri olan çocuklarda görülüyor. | Open Subtitles | هناك في الأطفال مع ميول نفسية. |
Hane gelirleri, barınma masrafları, satın alma eğilimleri. | Open Subtitles | دخل الأسرة , وتكاليف السكن , شراء الميول. |
Ben bilgide davranış eğilimleri bulur ve suç alışkanlıklarını bulmaya çalışırım. | Open Subtitles | أنا عملي أن أجد الميول السلوكية في البيانات وأحدد من خلالها الأنماط الإجرامية |
Gizlese de bastırılmış homoseksüel eğilimleri var aynı şekilde şiddetle son buluyor. | Open Subtitles | ولو أنّ يخفيه حسنا، الكلمة هو يحصل عليه... مكبوت جدا الميول الشاذّة جنسيا... يؤدّي إلى غير متوقّع أيضا إنفجارات العنف. |
Tarımsal pazarda iyi olabilmek için eğilimleri iyi bilmek zorundasın. | Open Subtitles | .... يجب أن تدرسى أى نزعة تحقق دوراً جيداً... |
İnsanların her konuda hile yapmaya eğilimleri vardır. | Open Subtitles | الناس لديهم نزعة الغش في كل شيء |
Küçük kız, vektörleri, eğilimleri ve niyetleri görmeyi başarabilmişti hem de hepimizden çok önce. neler olacağını anlamıştı ve barış oyununda saldırmak gibi felsefi bir karar vermişti. | TED | لقد تمكنت من إبصار كل الإنفعالات و النزعات و العزائم قبل أي أحد منا و لقد فهمت ما كان سيحدث من بعد لتأخذ بذالك قرارا فلسفيا يتجلى في الهجوم خلال لعبة سلام. |
Sonuç olarak da başka zararlı eğilimleri açığa çıkardı. | Open Subtitles | ممّا أدّى إلى نزعات ضارّة من ناحية أخرى. |
- eğilimleri hakkında imalarda bulundu yaparken görmeyi istediği şeyler. | Open Subtitles | عبر المدينة عن ميولها أمور يرغب برؤيتها |
Başka neyi var söyleyeyim sana hevesli bir tetik parmağı ve sınır psikotik eğilimleri var. | Open Subtitles | حسنا، دعني أخبرك بصفة أخري يتمتع بها... أصابع متوترة تتحفز للضغط علي الزناد وميول عدوانية علي حافة الجنون |
Nihayetinde, despot eğilimleri en yakın arkadaşlarını bile ona düşman etti. | TED | في النهاية، نجح ميوله الاستبدادي في قلب حتى أصدقائه المقربين ضده. |