ويكيبيديا

    "eğilimleri" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ميول
        
    • الميول
        
    • نزعة
        
    • النزعات
        
    • نزعات
        
    • ميولها
        
    • وميول
        
    • ميوله
        
    İyi biri. Tıp öğrenimine hazırlanıyor. Göze batan psikozlu eğilimleri yok. Open Subtitles شابٌ لطيف يتحضر لدراسة الطب و لا تبدو عليه أية ميول نفسية
    Bir artist, bir avukat, üç yargıç, garip eğilimleri olan bir politikacı. Open Subtitles ممثلة, محامون, ثلاثة قضاة , وسياسيون ذو ميول غريبة , والرجل المشابه لى
    Şiddeti yaratan insanlar, politik eğilimleri varmış gibi görünmüyorlar. Open Subtitles لايبدو عليهم ميول سياسية وأساليبهم لا تبدو مثل
    Böylece bu örnekler eğilimleri ve yönelimleri üretir. TED وتلك الأنماط ينتج عنها تلك الميول والاتجاهات.
    Dengesiz eğilimleri olan kişi için, satranç, bir manyaklık haline geliyorsa, uçurumdan düşmesine az kalmış demektir. Open Subtitles الفرد مع نزعة غير متزنة من الممكن ان يكون مهووس بالشطرنج ويرمي نفسه من حافة الهاوية
    Ama onun egolarını, sessiz kaldığı belirli eğilimleri ortaya çıkarttığı kadar pohpohlamamıştı. Open Subtitles لكنّها لم تتملّق غروره بقدر ما أخرجت فيه بعض النزعات التي كان محتفظًا بها.
    Ama çeşni yerine Jeff, çalışma grubumuzun bir üyesinde cinayet eğilimleri var. Open Subtitles و لكن بدلاً من قشر الليمون أحد أعضاء مجموعتنا لديه نزعات للقتل
    Artık katatonisi ortadan kalktığına göre... psikopatik eğilimleri tekrar baskın hale geçer mi? Open Subtitles اليس هذا حقيقى بأن اضطرابها كان زائد؟ ميولها العقلية بالنهاية ستؤثر عليها
    Sosyal dinamiklerinden ötürü hırsızlığa olan eğilimleri onlara genetik açıdan avantaj sağlıyor. Open Subtitles لأن أسلافهم كان لديهم ميول للسرقة وذلك قد أعطاهم ميزة جينية
    Bakın size ne diyeceğim bu durum pek umurumda değildir aslında ama kat yöneticilerinin izinsiz girenlere karşı sert bir eğilimleri var, o yüzden siz neden buradan sessizce sıvışmıyorsunuz? Open Subtitles سـأخبرك ماذا؟ أنظر,أنا لا أهتم فعلا ولكن أصحاب النادي لديهم ميول كبيره الى العنف,لذلك
    Birçok insanın narsist eğilimleri vardır. Open Subtitles وهناك الكثير من الناس لديهم ميول نرجسية.
    Halk figürlerinin ve politikacıların psikopat eğilimleri olduğunu ve bunu saklamaya meyilli olduklarını biliyoruz. Open Subtitles كلنا نعرف ان الشخصيات العامة مثل السياسيين قد يكون عندهم ميول انعدام مشاعر و القدرة على اخفائها
    Sizin de bildiğiniz gibi kızımın inanışa ters düşen eğilimleri var. Open Subtitles ابنتي لديها ميول للهرطقة وأنتِ على علم بهذا.
    Evet, Neil, var. Psikotik eğilimleri olan çocuklarda görülüyor. Open Subtitles هناك في الأطفال مع ميول نفسية.
    Hane gelirleri, barınma masrafları, satın alma eğilimleri. Open Subtitles دخل الأسرة , وتكاليف السكن , شراء الميول.
    Ben bilgide davranış eğilimleri bulur ve suç alışkanlıklarını bulmaya çalışırım. Open Subtitles أنا عملي أن أجد الميول السلوكية في البيانات وأحدد من خلالها الأنماط الإجرامية
    Gizlese de bastırılmış homoseksüel eğilimleri var aynı şekilde şiddetle son buluyor. Open Subtitles ولو أنّ يخفيه حسنا، الكلمة هو يحصل عليه... مكبوت جدا الميول الشاذّة جنسيا... يؤدّي إلى غير متوقّع أيضا إنفجارات العنف.
    Tarımsal pazarda iyi olabilmek için eğilimleri iyi bilmek zorundasın. Open Subtitles .... يجب أن تدرسى أى نزعة تحقق دوراً جيداً...
    İnsanların her konuda hile yapmaya eğilimleri vardır. Open Subtitles الناس لديهم نزعة الغش في كل شيء
    Küçük kız, vektörleri, eğilimleri ve niyetleri görmeyi başarabilmişti hem de hepimizden çok önce. neler olacağını anlamıştı ve barış oyununda saldırmak gibi felsefi bir karar vermişti. TED لقد تمكنت من إبصار كل الإنفعالات و النزعات و العزائم قبل أي أحد منا و لقد فهمت ما كان سيحدث من بعد لتأخذ بذالك قرارا فلسفيا يتجلى في الهجوم خلال لعبة سلام.
    Sonuç olarak da başka zararlı eğilimleri açığa çıkardı. Open Subtitles ممّا أدّى إلى نزعات ضارّة من ناحية أخرى.
    - eğilimleri hakkında imalarda bulundu yaparken görmeyi istediği şeyler. Open Subtitles عبر المدينة عن ميولها أمور يرغب برؤيتها
    Başka neyi var söyleyeyim sana hevesli bir tetik parmağı ve sınır psikotik eğilimleri var. Open Subtitles حسنا، دعني أخبرك بصفة أخري يتمتع بها... أصابع متوترة تتحفز للضغط علي الزناد وميول عدوانية علي حافة الجنون
    Nihayetinde, despot eğilimleri en yakın arkadaşlarını bile ona düşman etti. TED في النهاية، نجح ميوله الاستبدادي في قلب حتى أصدقائه المقربين ضده.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد