Bilinen ana malzemeler: Politika, eğitim ve öğretim, sistemler, tuğlalar ve harç. | TED | والمكونات الرئيسية معروفة : السياسة , التعليم والتدريب النظام , الطوب والمِلاط. |
Doğru eğitim ve rehberlikle birlikte topluluğunun muvaffak olacağına inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّه مع التعليم والتوجيه الصحيح قد يزدهر مجتمعه كثيرًا. |
eğitim ve sağlık hizmetlerine erişemiyorduk. | TED | كما ولم نكن قادرين على الحصول على التعليم والصحة. |
Buna ek olarak iklim bilimciler kızların eğitim ve öğretimini küresel ısınmayı tersine döndürecek 80 faaliyetten altıncısı seçti. | TED | إضافة إلى ذلك، صنف علماء المناخ مؤخراً تعليم الفتيات في المرتبة الـسادسة من أصل 80 حدث لوقف الاحتباس الحراري. |
İstediğimiz, her yerdeki kızların istediğiyle aynı: iyi eğitim ve her şey bir yana, 11'indeyken evlenmemek. | TED | ما نحتاجه هو ما تحتاجه الفتيات في أماكن أخرى تعليم جيد وقبل كل شيء، عدم الزواج في سن 11 |
İnsan sermayesinden bahsettin, eğitim ve kamu sağlığından bahsettin. | TED | الحديث دائر حول رأس المال البشري, وعن التعليم والصحة العامة. |
Ve tabii ki, literatürdeki daha gelişmiş yöntemleri kullananlar, "yoksulluk", "eğitim" ve başkaları için de kontrol ettiler. | TED | وطبعاً إستخدم آخرون طرقاً علمية متطورة معقدة فى مجال الأدب بغرض التحكم بالفقر ونقص التعليم وهكذا .. |
Şimdi sizlere hızlıca, birkaç prensipten daha bahsedeceğim. Bunlar, eğitim ve kariyerinizi planlama konusunda yararlı olacak ya da eğer öğretmenlik yapıyorsanız, genç bilim insanlarına öğretme ve danışmanlık yapabilme becerinizi artıracak prensipler. | TED | والآن سوف أعرض عليكم سريعا بعض من المبادئ الأخرى التي ستكون مفيدة في تنظيم تعليمك وسيرتك المهنية، أو إذا كنت معلما، كيف يمكنك أن تحسن من أسلوبك في التعليم و الإرشاد للعلماء الناشئين. |
Ve o anda biliyordum ki halkım için sağlamam gereken şey eğitim ve sağlıktı. Ben de bunun için uğraştım. | TED | وأدركت في تلك اللحظة أن الذي يجب أن أقدمه لشعبي هو التعليم والصحة، وهذا ما ذهبت للقيام به. |
Şimdi burada küçük bir özgürlük kazandık çünkü evrensel eğitim ve aile planlaması kaynaklarının etkisi öyle ayrılmaz biçimde iç içe geçmişti ki onu tam ortadan kestik. | TED | الآن، لقد أتخذنا القليل من الحرية هنا، وذلك لأن تأثير موارد التعليم العالمي وتنظيم الأسرة متشابكة بشكل يصعب فصله حتى أننا قد اخترنا أن نشقهما إلى نصفين. |
Afrikalı-Amerikalı araştırmacı W.E.B. Du Bois'nın tasarladığı bu sergide siyahi Amerikalıların üstün başarılı bir ırk olduğunu, eğitim ve gelişime yatkın olduğunu göstermek amacıyla, fotoğraflar, çizelgeler, kitaplar ve daha fazlası sergileniyordu. | TED | حيث صممه باشتراك العالم الأمريكي من أصل أفريقي و إي ب، اختار الصور الفوتوغرافية والخرائط والكتب وأكثر من ذلك، لإظهار الأميركيين السود كجنس على مستوى عال من الإنجاز، قادر على التعليم والتقدم. |
Bu yüzden bu iki etkenin bileşkesi: eğitim ve sahip olduğunuz komşuların nasıl olduğu. Biraz sonra komşulardan da bahsedeceğiz. | TED | إذاً هو الجمع بين هذين الامرين. التعليم ونوعية الاحياء التي لدينا، والتي سوف نتحدث أكثر عنها بعد قليل. |
bütün çocuklar inanılmaz yeteneklere sahiptir. Ve bizler onları harcıyoruz, hem de acımasızca. Böylelikle, bugün burada eğitim ve sahip olduğumuz | TED | أن جميع الأطفال لديهم مواهب هائلة. ونحن نبددهم، بلا رحمة. لذا أود أن أتحدث عن التعليم |
Prakash Merkezi, sağlık hizmeti ile eğitim ve araştırmayı bir şekilde entegre edecek ve kendisini oluşturan parçaların toplamından çok daha büyük ve önemli bir yer olacak. | TED | سيتضمن مركز براكاش الرعاية الصحية التعليم, و البحث في طريقة تجعل الناتج النهائي ككل أفضل بكثير من كل القطع متفرقة. |
eğitim ve okulun yaratıcılığı nasıl öldürdüğü hakkında konuştu. | TED | وقد تحدث عن كيف أن التعليم والمدرسة تقتل الإبداع لدى أطفالنا |
Bazılarının ipucunu vermiştim : eğitim ve ekonomik fırsatlar. | TED | وقد ألمحت بهم: التعليم وأيضا الفرص الاقتصادية. |
Benim amacım... 10 yıllı k yüksek eğitim ve o hala yaban arıları topluyor. | Open Subtitles | عشر سنوات من التعليم العالي وهو يجمع الحشرات |
Adli sicil kaydı ve işsizlik ile Christopher iş, eğitim ve ev bulma konusunda sıkıntı yaşayabilirdi. | TED | مع تاريخ إجرامي ومن دون وظيفه، كريستوفر لن يكون قادر على ايجاد فرصة عمل او تعليم او يستقر سكنيا |
İnanıyorum ki kız çocuklarının eğitim ve öğretimi bu problemlerin bir kısmının çözümünde aradığımız sihirli değnek dokunuşunu bize sağlayacaktır. | TED | أعتقد أن تعليم الفتيات هو أقرب ما يمكننا فعله للمساعدة في حل بعض أصعب مشكلات العالم. |
Dünya Bankası, bir ülkenin yapacağı en iyi yatırımın kızların eğitim ve öğretimi üzerine olduğunu doğruluyor. | TED | صرح البنك الدولي أن تعليم الفتيات أحد أفضل الاستثمارات التي يمكن لأي دولة القيام بها. |