Eğitimdeki Zugor kahvaltı toplamak için şu sarmaşığı kullan. | Open Subtitles | زوجر تحت التدريب استعمل مهارتك فى جمع بعض الفطور لنا |
EÜÖ. Eğitimdeki Üniversite Öğrencisi yani. | Open Subtitles | سي إس تي "طالبة جامعة تحت التدريب" |
Eğitimdeki son büyük gelişme matbaa ve ders kitaplarıydı. | TED | وآخر ابتكار في التعليم كان المطابع والكتب الورقية. |
Bu hikaye diğer anenktotlara benzer fakat vay be. Bilgisayarların Eğitimdeki geleceği için anahtar burada, bu çocuk için ne anlama | TED | وهناك الكثير من القصص مثل هذه القصة، عجباً، ان مفتاح مستقبل التعليم هو الكمبيوتر هنا. لكن ماذا تعني للطفل |
Birincisi: Eğitimdeki kar/zarar perspektifinden kurtulalım. | TED | الأولى: دعونا نتخلص من منظور العجز لدينا في التعليم |
Fakat Eğitimdeki sorunların çoğu sadece okullarla ilgili olmayıp toplum ve ailelerle de ilgili olduğundan, aynı zamanda ihtiyacınız olan şeyler bu tablonun daha çok sağ tarafındakiler. | TED | ولكن مشاكل التعليم ليست فحسب في المدارس بل هي في المجتمع والعائلات والذي نحتاجه حقا هو دعم قوي |
Biliyorsunuz ki sorular ve merak, tıpkı Maddie'ninki gibi, bizi öğretmenlerimize çeken mıknatıslardır ve bunlar bütün teknolojinin ya da Eğitimdeki moda sözcüklerin ötesine geçer. | TED | إن أسئلة وفضول كالذي عند مَادِي هي كمغنطيس يجذبنا نحو مدرسينا، ويجعلنا نتخطى كل التكنولوجيات أو الكلمات الطنانة في التعليم. |
Şimdilerde o en iyi %20'lik kesimin gücü göreceli olarak azalmaya başlıyor. Fakat daha endişe verici olan insanların aldığı Eğitimdeki dengenin durumu. | TED | أما اليوم, فإن قوة تلك الـ 20% بدأت في التلاشي بشكل نسبي لكن الأكثر إقلاقاً هو التعليم الذي يتلقاه الناس العاديون |
Eğitimdeki rolünüz her ne ise, öğrenci, veli, öğretmen, bakan vs fark etmez, sizi daha iyi bir matematik müfredatı için ısrarcı olmaya davet ediyorum. | TED | وبهذا فأنا أشجعكم أيما كان دورك في التعليم سواء كنت طالبًا أو ولي أمر أو مدرس أو صانع سياسة أو أي شيء آخر فلتصر على منهج رياضيات أفضل. |
Ve biliyoruz ki bizim kullandığımız sistemde aynı şeyleri tekrarlamak Eğitimdeki eşitsizliği -- özellikle de iç bölgelerde ve eski endüstri bölgelerinde -- ortadan kaldıramayacaktır. | TED | وحتى في نظامنا فان تطوير هذه النظم لن يعود بالنفع على التعليم العميق المؤثر خاصة داخل المدن الكبيرة وفي المناطق الصناعية |
Daha fazla kanıt için tutuklanma oranlarına, polisin siyahilere uyguladığı şiddet istatistiklerine ve Eğitimdeki fırsat eşitsizliklerine bakabiliriz. Yani evet, bizim okullarımızda sosyal adalet var. | TED | لمزيد من الأدلة، يمكن النظر لمعدلات الحبس. وإلى العنف الذي تمارسه الشرطة ضدهم يمكن أن ننظر إلى فجوة الفرصة في التعليم... نعم، العدالة الإجتماعية لها علاقة بمدارسنا. |