Efendi sana biraz iltimas edince kendine eş olarak seçti sandın. | Open Subtitles | السيد يفضلك وأنت تعتقدين انه سيختاركِ كزوجة |
Bir eş olarak görevin, kocana her şeyi anlatmaktır! | Open Subtitles | من الواجب عليك كزوجة ان تخبرين زوجك كل شيء |
Kral Siegfried Kriemhild'i eş olarak kabul ediyor musun? | Open Subtitles | الملك سيغفريد هل تقبل بكريمهيلد كزوجة شرعية لك؟ |
Sen Kriemhild Siegfried'i eş olarak kabul ediyor musun? | Open Subtitles | هل تقبلين يا كريمهيلد بسيغفريد كزوج شرعي لك؟ |
Eğer bir homoseksüel olsaydım, Gay Focker'ı bir eş olarak seçmekten, gurur duyardım. | Open Subtitles | وبالتأكيد سيكون فخور بأن يكون له كشريك حياة على فكر غاي. |
Yedi kızımdan birini kendisine eş olarak seçmesini istiyorum. | Open Subtitles | سوف أعطيه خيارا من بين بناتى السبع ليختار إحداهن كزوجه له |
Onu başka bir eş olarak buraya getirmek istersen bunu kabul ederim. | Open Subtitles | أنا سأوافق أذا اردت ان تأتى بها هنا كزوجة لك |
Madam de Longueville hakkında daha çok şey duyduğum için onu bir eş olarak düşünmekten kendimi tutamıyorum. | Open Subtitles | وعندما سمعت ماقيل عن السيدة دي لونغوفيل لم أستطع الامتناع عن التفكير بها كزوجة لي |
Zeus dikkatini ilk çeken, genç ve güzel tanrıça Metis'i kendisine eş olarak seçer. | Open Subtitles | أول من جذبت انتباه زيوس كانت إلهة صغيرة تدعي ميتيس اتخذها كزوجة |
Bana ne istediğimi sormuştun. bir anne ve eş olarak değil. | Open Subtitles | لقد سألتني مالذي أريده ليس كزوجة و ليس كأم |
Bir eş olarak benim görevim kocamın gerçekte kim olduğunu görmesidir, onun kim olduğunu düşünmesi yerine. | Open Subtitles | إنهُ من واجبي كزوجة أن أساعدَ زوجي ،أن يرى حقيقته أفضل من يتتبعَ شيئًا يعتقدُ .أنه يُفترض أن يكونَ كذلك |
Ve imparator tarafından oğlu için stratejik bir eş olarak seçilmişti. | Open Subtitles | و تم اختيارها من قبل الامبراطور كزوجة لولده لغرض استراتيجي |
Yani bir öğretmen ya da bir eş olarak, bu, elbette, her gün karşılaştığım bir sorun. | TED | مثلا كمدرّسة، و كزوجة ، هذه هي، بالطّبع ، مشكلة أواجهها يوميًّا . |
Ancak onun evime bir eş olarak girmesi çok ayrı bir şey. | Open Subtitles | إلا إنه... أن تأتي لبيتي كزوجة لي هو أمر مختلف تماما |
Majesteleri ben bir eş olarak görevimi yapmaya çalıştım, bu kadar. | Open Subtitles | مولاي... لقد حاولت أن أقوم بدوري كزوجة هذا كل ما في الأمر. |
Sadık bir eş olarak kocamın savaştan, güvenle dönmesi için dua etmeliyim. | Open Subtitles | "كزوجة بارة علي أن أدعو من أجل عودة زوجي سالماً |
Biricik kızına eş olarak seni önerdiğim için de resmen canıma okudu. | Open Subtitles | لامنى على وقاحتي في ترشيحك كزوج لبنته العزيزة |
Herkes senin kendini öldürdüğünü düşünecek, çünkü hem bir eş olarak hem de doktor olarak başarısız oldun. | Open Subtitles | سيعلم الجميع أنك قتلت نفسك لأنك فاشل كزوج وكطبيب نفسي. |
Etkileyici bir mülk, eş olarak da değerinizi belirler. | Open Subtitles | ملكيّةٌ تدعو للإعجاب هي ما يعكس جدارتك كشريك |
Norman'ı eş olarak seçmek cesaret gerektirir. | Open Subtitles | هذا شجاع جدا إتخاذ (نورمان) كشريك لك |
Yedi kızımdan birini kendisine eş olarak seçmesini istiyorum. | Open Subtitles | سوف أعطيه خيارا من بين بناتى السبع ليختار إحداهن كزوجه له |