ويكيبيديا

    "eşine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • زوجته
        
    • لزوجته
        
    • لزوجتك
        
    • زوجها
        
    • بزوجته
        
    • لزوجة
        
    • للزوجة
        
    • بزوجتك
        
    • أرملته
        
    • بزوجة
        
    • إلى زوجتك
        
    • فعادت
        
    Kendi sebeplerine bakarsak, eşine ve çocuklarına karşı hissettiği sevgiyi söyleyemeyecek kadar vesveseli. Open Subtitles من مُنطلق استنتاجه الخاص أنه خيالىّ حتى فى إخبار زوجته وأبنائه أنه يحبهم
    Tıpkı eşine "Uzaktan kumanda nerede?" diye soran bir koca gibi. Open Subtitles لكن أعني, سنصبح زوجين حينما يسأل الزوج زوجته عن جهاز التحكم.
    Odaya ve eşine, eşini tatmin edecek tek kişi olduğunu gösterir. Open Subtitles ليثبة لمن في الغرفة و لزوجته أنه الأفضل ومن يستمتع هنا
    Negatif sözcüklerden kaçınmanın yanında eşine bugün onu düşündüğüne dair bir şeyler satın al. Open Subtitles بالاستمرار عن عدم قول اي تعليق سلبي اشتري لزوجتك شئ يوضح انك كنت تفكر فيها اليوم
    Yine de Bayan Mears, Washington'a kadar eşine eşlik edeceğini belirtti. Open Subtitles وبالرغم من ذلك‏, تقول السيدة ميرس انها سترافق زوجها الى واشنطن
    Ve bu sebepten ötürü, bir adam annesinden ve babasından ayrılmalı ve eşine katılmalıdır. Open Subtitles و لهذا السبب يجب على الرجل ان يترك امه و ابيه و يلتحق بزوجته
    Sanki şeytanın eşine özel konser veriyormuş gibi. Open Subtitles كأنها تعزف في حفلة موسيقية خاصّة لزوجة الشيطان
    Ve Maya yazıtlarına göre eşine derin bir aşk duyuyormuş. TED وبينت نقوش المايا انه كان يحب زوجته بشدة.
    eşine gitmesini söyledim, ama kulak asmadı. Open Subtitles لقد أخبرت زوجته بأن ترحل, ولكنها لم تهتم
    Kasayı yalnızca eşine açarlar. Open Subtitles اظن انهم لن يعطوا محتوياتها لاحد سوي زوجته
    Fakir kapıcı eşine ve çocuğuna bakmak için iki işte çalışmalı. Open Subtitles على البوّاب المسكين أن يعمل وظيفتين، لكي يطعم زوجته وطفله.
    eşine e-posta attı ve işten çıkınca markete gidebilir mi diye sordu. Open Subtitles قد أرسل رسالة إلكترونية لزوجته وطلب منها الذهاب الى المتجر بعد العمل
    Bu noktada inci küpenin Vermeer'in eşine ait olduğunu kabul etmek, o kadar da absürd kaçmaz herhalde. TED فإنه ليس من الغريب استنتاج أن أقراط الؤلؤ ملك لزوجته
    eşine çiçek yollamak istiyordum. Open Subtitles صنع لي معروفاً وأُريد إرسال بعض الورود لزوجته
    Bu fazla uzun sürmez boşlatmayı bitirdiğinde eve erken giderek eşine ve çocuklarına sürpriz yapmış olursun. Open Subtitles أنا أعرف حل المشاكل العائلية عندما تنتهي من التحميل أحضر هدية لزوجتك
    Arayan numaranın gözükmesi sayesinde eşine cevap vermek zorunda kalmıyorsun ne güzel. Open Subtitles الحمدلله لـ متصل الهويه لذلك , لايجب عليك التحدث لزوجتك
    eşine, üç çocuğuna ve köpeğine gitmiyorsun. Open Subtitles أذهب إلى البيت, لزوجتك وأطفالك الثلاثة ولكلبك
    Ayrıca kaptandan eşine yazılmış, acil doğu seyahatinden bahseden bir mektup da buldum. Open Subtitles ولدي أيضاً رسالة من القائد إلىالأرملة... التي تفيد برحلة زوجها المستعجلة إلى شرقالأطلسي...
    Gibbs hala ölü eşine aşık ve ben de onun başarısız evlilik dizisindeydim. Open Subtitles وهو كان مازال مغرم بزوجته المتوفاه و أنا كنت مجرد رقم فى سلسله من الزواجات الفاشله
    Bunu dekan yardımcısının eşine söylememem gerekirdi tabii. Open Subtitles لا ينبغي أنْ أقول هذا لزوجة مدير الجامعة.
    İkinci eşine veriyor. Open Subtitles يعطيها للزوجة الثانية والزوجة الأولى تعود بعد 16 عاما في وقت لاحق للانتقام؟
    Senin yapman gereken, eşine ve çocuğuna göz kulak olmak. Open Subtitles كل ما عليك فعله هو الاعتناء بزوجتك وبابنك
    Onu zamanında dul eşine vermek için yakmayı düşünmüyorsun herhalde. Open Subtitles لا يمكنك أن تضع حرقه في إعتبارك في الوقت المحدد لتسلمه إلى أرملته
    Eski ortağımın eşini aradım. Güzel haberi eşine söyledi. Open Subtitles إتصلتُ بزوجة شريكي القديم، ونقلت الأخبار السارة.
    Her zaman eşine, evine dönebilirsin. Open Subtitles يمكنك الذهاب إلى المنزل إلى زوجتك و حديقة زهورك
    Orası çok tehlikeli olduğu için taşınmayı düşünüyordu ve caddenin karşısına baktı, iki küçük kız gördü, kırık camlarla dolu arsada oynuyorlardı, ve eşine dönüp dedi ki ''Taşınmıyoruz. TED كانت على وشك الانتقال لأن الحي كان خطير جداً، ونظرت عبر الشارع ورأت فتاتان صغيرتان تلعبان في الفراغ بزجاجتين فارغتين، فعادت لزوجها قائلة، "لن نغادر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد