eşinin hayat destek ünitesini kapatabilirsin bende olayı iki haftada unuturum. | Open Subtitles | اسمع إن فصلت زوجتك عن الجهاز سأنسى هذا الأمر بعد أسبوعين |
Ben olsam eşinin duymasını istemeyeceğin bir şeyi ona asla söylemezdim. | Open Subtitles | انا لن أخبر زوجتك أى شىء انت لا تُريدها ان تعرفة |
İkincisi, dün gece eşi, çocukları ve eşinin ailesiyle evdeymiş. | Open Subtitles | والثاني كان في المنزل مع زوجته وأطفاله، وصهوره الليلة الماضية. |
Eski eşinin, onun tüm parasını almak istediğini söyledi ve onu öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | و أن زوجته السابقةكانت تحاول الحصول على كل نقوده و أنه كان سيقتلها |
Benim eşim ve çocuğum olduğunu seninse eşinin ve çocuğunun olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | ظللت أفكر في طفلتي وزوجتي وكيف أنك لا تملك طفلة ولا زوجة. |
Artık unutup eşinin senin için yas tutmasına izin vermelisin. | Open Subtitles | أنت بحاجة لأن تتقبل الأمر وتترك زوجتك في حداد عليك |
eşinin seni öldürmek istediğini söyledin neden öldürdüğünü bilmiyor musun? | Open Subtitles | إذن قلت أن زوجتك أرادت قتلك والآن لا تعرف لماذا؟ |
eşinin parfümünü veya en sevdiğin yemeğin tadını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر رائحة عطر زوجتك أو طعم طعامك المفضل ؟ |
Sana eşinin bir fotoğrafını göstereyim. Onu hatırlıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنا سوف أريك صورة زوجتك أنت تتذكرها, أليس كذلك ؟ |
Eski eşinin adresinin İnternete verilip verilmeyeceğine karar veren de. | Open Subtitles | أو ما إذا قمنا بنشر عنوان زوجتك السابقة على الأنترنيت. |
Eski eşinin adresinin İnternete verilip verilmeyeceğine karar veren de. | Open Subtitles | أو ما إذا قمنا بنشر عنوان زوجتك السابقة على الأنترنيت. |
- Bay Gold'un en büyük müvekkillerinden eşinin kampanyasına bağışçı olmasının haricinde. | Open Subtitles | بعض عملاء السيد غولد المهمين أصبحوا مؤخرًا متبرعين في حملة زوجته الانتخابية |
Sigorta şirketi de soruşturma yapmış ve ortada cinayet ya da Anuk ve eşinin öldüğüne dair kanıt olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | شركة التأمين أجرت تحقيقا وخلصت الى أنه ليس هناك دليل على كون الحادث مدبرا أو أن أونك و زوجته متوفين |
Sonra, hastanede eşinin doğum yapışını izledi. | TED | بعدها، شاهد زوجته و هي تدخل المستشفى للولادة |
Diğer yarısına ise eşinin sadık olduğunu ancak kocasının çok kıskanç olduğunu söyledik. | TED | وللنصف الآخر قمنا بإخبارهم أن زوجته وفية للغاية ولكن زوجها شديد الغيرة |
Dokuz ay boyunca, ödeme almayı reddetti ve eşinin kazancı ile hayatını sürdürdü. | TED | لمدة تسعة شهور، رفض العمل بأجر وعاش على دخل زوجته. |
Sonra eve sevgili eşinin yanına gel çocuk falan istemesin. | Open Subtitles | ثم أعود للبيت الى زوجة محبة ولكنها لا تريد أطفال |
Amirim şu kadın Başkan Vekili'nin eşinin Başkan'la evlendirmeye çalıştığı kadın olmalı. | Open Subtitles | ،رئيس الفريق من الممكن أن تكون هذه السيدة زوجة الرئيس لأن زوجة نائب الرئيس تدفعها |
Kocası,eşinin kariyerinin çocuk sahibi olmaktan daha önemli olduğunu kabul etti. | Open Subtitles | إعترف زوجها أن عملها كان أكثر اهمية لديه من إنجاب الأطفال |
Kimin peki? Catharina'nın, Vermeer'in eşinin kıyafetlerinin bir listesi olduğunu biliyoruz. | TED | فلمن هي؟ ومن المعلومات التي لدينا قائمة بملابس الزوجة كاثرينا |
Ve çiftçiyle eşinin bir evlatlıkları olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | ووجدت أن المزارع وزوجته لديهما أبن بالتبني |
Sevgili eşinin parmağındaki şu 8 karatlık mor elmas... | Open Subtitles | تلك الألماسة الأرجوانيّة ذات الـ8 قيراطات التي ترتديها زوجتكَ الجميلة في يدها |
Arkadaşı var mı bilmiyorsun, gün boyu ne yaptığını bilmiyorsun... ve eşinin kan grubunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا تعلم إن كان لديها أصدقاء، ولا تعلم مالذي تفعلهُ هي طوال اليوم.. ولا تعلمُ فصيلة دم زوجتُك |
Eğer öldürmezsen, her beş dakikada bir eşinin parmaklarından birini keseceğim. | Open Subtitles | اذا لم تفعل .. عند كل خمس دقائق سوف اقوم بقطع اصبع أخر لزوجتك |
eşinin intikamını yakaladığı Komançi kızdan nasıl aldığını anlatıyordu. | Open Subtitles | كان يروي كيف إنتقم لزوجته من هذه الفتاة من الكومانشي التي أمسكت بها |
Evcil hayvan projesi Başkanın eşinin ait... Ülkeninde en ateşli gazi hakları savunucusu. | Open Subtitles | كان هذا مشروع السيدة الأولى الوحيد وهي المساندة في البلد لحقوق الجنود القدامى |
eşinin bunalıma girmeden boşanamayacağını söylediğin 2 yıl. | Open Subtitles | جلسةِ أنت لا تَستطيعُ الطلاق حتى زوجتِكَ أقل ضَغطتْ. |
Ve yıllar sonra,... ..şöminenin başında eşinin elini tutarken. | Open Subtitles | إلى الأعماقِ الأوسعِ إلتزامِ، ووسَنَوات مِنْ الآن، هو قَدْ يَجْلسُ مَع زوجتِه بالنارِ، يَحْملُ يَدَّها، |
Dosyanızda o ve dul eşinin adı sıkça geçiyor. | Open Subtitles | تم ذكر اسمه في ملفك بشكل مكثف وكذلك اسم أرملته. |
eşinin öldüğünü sana söylemişler miydi, yoksa kendin mi anladın? | Open Subtitles | وما قلت بوفاة شريك حياتك و هل وجدت نفسك؟ |